Değer artış kazancı vergisi, mülk ve varlıkların değerindeki artış üzerinden alınan bir vergidir. Değer artış vergisi 1961 tarihli Gelir Vergisi Kanunu hükümlerine göre yapılmaktadır.
Değer artış kazancı vergisi, mülk ve varlıkların değerindeki artış üzerinden alınan bir vergidir. Değer artış vergisinin hesaplanması 1961 tarihli Gelir Vergisi Kanunu hükümlerine göre yapılmaktadır. Varlıkların değeri bir önceki mali yıldaki değeri ile karşılaştırılır. Fark daha sonra geçerli oranda vergilendirilir.
Bir mülk satın alımı iki tür vergi ile sonuçlanabilir. Bunlar değer artış vergisi ve arazi devir vergisi şeklindedir. Arazi devir vergisi, mülk devri üzerinden alınan bir vergidir. Değer artış vergisi ise bir mülkün satın alma ve satış zamanı arasında piyasa değerindeki artıştan alınan vergi türüdür.
Değer artış vergisi aşağıdakilerden düşük olanı baz alınarak hesaplanır.
Satın alma sırasında mülkün toplam piyasa değerinin %20’si
Satış anında mülkün toplam piyasa değerinin %10’u
Bir mülk satın alımında değer artış vergisinin hesaplanmasındaki adımlar şunlardır:
Mülkün orijinal maliyetini hesaplayın,
Satın alma sırasında mülkün piyasa değerini hesaplayın,
Mülkün orijinal maliyetine satın alma sırasında mülkün piyasa değerini ekleyin,
Mülkün orijinal maliyetinden satış anında mülkün piyasa değerini çıkarın,
Gayrimenkulün piyasa değerindeki artış yüzdesine göre değer artış vergisini hesaplayın.
Değer Artış Kazancı Vergisi Nedir?
Değer artış kazancı vergisi (DAK), orijinal emtiaya eklenen mal ve hizmetlerin değeri üzerinden alınan bir vergidir. Ödenmesi gereken vergi miktarını belirlemek için mal veya hizmetlerin değeri orijinal malın değerine eklenmelidir. DAK’ın amacı devletin gelirini artırmaktır. Bu anlamda, malların satıldığı fiyat ile bu malların maliyeti arasındaki farka uygulanan bir satış veya tüketim vergisi olarak tanımlanabilir.
Değer artış kazancı vergisi çoğu ülke tarafından günümüzde uygulanmaktadır. Oranlar ülkeden ülkeye değişmekle birlikte genel olarak yüzde sıfır ile %20 arasında değişmektedir. Bu vergi türü, piyasaya eklenen mal ve hizmetlerin değeri üzerinden alınır. Avrupa Birliği’nde satılan çoğu mal ve hizmetten alınan zorunlu bir uygulamadır.
Değer artış kazancı vergisi, nihai ürünün üretimine giren girdilerin toplam değeri alınarak bu değere vergi oranı uygulanarak hesaplanır. Vergi oranı genellikle, belirli bir fiyattan daha düşük fiyata satılan ürünler için daha düşük bir oran ve belirli bir fiyattan daha fazla satılan ürünler için daha yüksek bir oran olmak üzere girdilerin değerinin bir yüzdesidir. Girdilerin değerini vergilendirmenin temel amacı, devlet programlarını ve projelerini finanse etmek için kullanılabilecek geliri toplamaktır. Devlet ayrıca DAK’tan elde edilen geliri, bütçeyi dengelemek için kullanabilir. İşletmeler, vergiyi yönetme ve tahsil etme maliyetini karşılamak için DAK toplarlar.
Değer Artış Kazancı Vergisi Teoride Nedir?
Teoride, bir tasarruf sahibinin bir yılda ödediği DAK tutarı; o yıl içerisinde yaptığı harcamanın değeri dahilinde (katma değer) ödenmesi gereken DAK’tan, o yıl için ödediği DAK tutarının çıkarılmasıyla elde edilen DAK’a eşit olmalıdır. Ancak uygulamada, bu kuralın çeşitli vergi indirimleri ve istisnaları vardır. Bu, bireysel vergi mükellefleri tarafından ödenen DAK tutarının yıldan yıla değişebileceği anlamına gelir.
Değer artış kazancı vergisinde amaç, devlet için gelir elde etmektir. Bu, mal ve hizmetlerin artan değeri üzerinden alınan bir vergidir ve bu nedenle, mal veya hizmetin üreticisinden ziyade esas olarak artan değerden yararlananlara düşmesi amaçlanır. Dolayısıyla, mal ve hizmet üretenler tarafından kazanılan gelir üzerinden alınan diğer vergilerin (gelir vergisi gibi) zıttında yer alır.
Değer Artış Kazancı Vergisi Ne İşe Yarar?
Değer artış kazancı vergisi, üreticilerden tüketicilere kadar tüm mal ve hizmet tedarik zincirine uygulanan bir değer artış kazancı vergisidir. Değer artış kazancı vergisi sistemleri çoğu gelişmiş ülkede yaygındır; Ancak, bazı gelişmekte olan ülkeler de bunları uygulamıştır. DAK’ın temel amacı iki yönlüdür.
Birincisi, işletmeler maliyetlerini ürün veya hizmetleri için ücretlendirdikleri fiyat üzerinden daha eksiksiz bir şekilde aktardıkça devletlerin gelirlerini artırmada önemli rol oynar. İkincisi ise tutumsuz tüketimden vazgeçirerek sosyal ve ekonomik istikrarı sağlar.
Değer artış kazancı vergisi, bir faturaya veya satış açıklamasına eklenen mal ve hizmetlerin değerine uygulanır. Basit bir ifadeyle değer artış kazancı vergisi, bir işletmenin bir öğeye eklediği ekstra değer üzerinden alınan bir vergidir. Ödenmesi gereken değer artış kazancı vergisi miktarı; eklenen ekstra değere, işletmenin bulunduğu ülke ve satılan ürün veya hizmetin türü gibi çeşitli faktörlere bağlıdır.
Değer Artış Kazancı Vergisi Neyi İfade Eder?
Devlet, ürün ve hizmetlere katkıları ekstra değer için işletmeleri vergilendirerek önemli miktarda para toplayabilir. İşletmelerin ödenmesi gereken değer artış kazancı vergisi miktarını hesaplamanın birkaç yolu vardır.
En yaygın yöntem, farklı katma değer türleri için belirli oranları belirleyen bir oran çizelgesi kullanmaktır. Değer artış kazancı vergisi zorunlu bir vergidir ve vergiye tabi bir yılda elde edilen herhangi bir geliri varsa tüm işletmeler bunu ödemek zorundadır. Bazı durumlarda, işletmenin faaliyet gösterdiği ülkeye bağlı olarak bu kuralın istisnası olabilir. Değer artış kazancı vergisi ödemek, önemli devlet programlarını finanse etmeye yardımcı olmasından sorumlu bir kaynaktır. İşletmeler, vergi kurallarına uyarak adil vergi paylarını ödemelerini sağlayabilirler.
Çoğu ülkede değer artış kazancı vergisi, üretimlerinde kullanılan ham madde ve diğer girdilerin maliyetini aşan mal ve hizmetlerin artan değeri üzerinden alınır. Devlet tarafından genel nüfusa uygulanan bir dizi dolaylı vergiden biridir. DAK’ın hesaplanması arz ve talep teorisine göre modellenmiştir. Bir mal veya hizmetin değeri, onu üretmek için kullanılan mal veya hizmetin maliyetindeki artış oranında arttığında vergilendirilen taraf, bu artışın DAK kısmını ödemek zorundadır.
Değer Artış Kazancı Vergisinin Önemi Nedir?
Değer artış kazancı vergisi, genellikle devlet gelirinin ana kaynak olduğu gelişmekte olan ülkelerde özellikle önemli bir role sahiptir. Gelir vergisinin toplanmasının genellikle mümkün veya pratik olmadığı bu ülkelerde değer artış kazancı vergisi, devlet gelirinin ana kaynağıdır. Ayrıca mal ve hizmetlerin artan değerinin vergilendirilmesinin, üretimlerinde kullanılan ham madde ve diğer girdilerin maliyetinin vergilendirilmesinden daha adil görüldüğü gelişmiş ülkelerde de önemli bir gelir kaynağıdır.
Değer artış kazancı vergisi, bir ülkede satılan mal ve hizmetlerin değeri üzerinden alınan bir tür satış vergisidir. DAK’ın ardındaki temel ilke, vergi idaresinin işletmelerden alacakları vergileri kanunla belirlenen belirli kriterlere göre tespit edip hesaplaması gerektiğidir. DAK merkezi tahsilat (ŞNT) ve yerel tahsilat (TK) kapsamında iki tür vergilendirme vardır.
Değer Artış Kazancı Vergisi Ana Hesaplama Yolu
Verginin hesaplanmasının ana yolu; doğrudan maliyetler (malzeme ve işçilik maliyeti), dolaylı maliyetler (araştırma ve geliştirme gibi) ve elde edilen karlar dahil olmak üzere mal veya hizmetin tüm maliyetlerini bir araya getirmektir. Mal veya hizmetin toplam maliyeti, daha sonra satıldığı fiyatla ölçülür ve bu fark üzerinden vergi ödenir. Bu, karmaşık olabilir; ancak temel ilke basittir.
Değer artış kazancı vergisi çeşitli şekillerde kullanılabilir. Para toplamak, işletmelerin adil paylarını ödemelerini sağlamak ve vergi sistemini iyileştirmek için kullanılır. Kaçınma gibi belirli faaliyetleri caydırmak için de önemli olabilir. Bazı durumlarda işletmelerin değer artış kazancı vergisine tabi olmayan şirketlerle rekabet etmesine yardımcı olma amacıyla kullanılır.