TÜRK CEZA KANUNU

TÜRK CEZA KANUNU
Kanun Numarası : 5237
Kabul Tarihi : 26/9/2004
Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih : 12/10/2004 Sayı : 25611
Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 43
BİRİNCİ KİTAP
Genel Hükümler
BİRİNCİ KISIM
Temel İlkeler, Tanımlar ve Uygulama Alanı
BİRİNCİ BÖLÜM
Temel İlkeler ve Tanımlar
Ceza Kanununun amacı
Madde 1- (1) Ceza Kanununun amacı; kişi hak ve özgürlüklerini, kamu düzen ve
güvenliğini, hukuk devletini, kamu sağlığını ve çevreyi, toplum barışını korumak, suç
işlenmesini önlemektir. Kanunda, bu amacın gerçekleştirilmesi için ceza sorumluluğunun
temel esasları ile suçlar, ceza ve güvenlik tedbirlerinin türleri düzenlenmiştir.
Suçta ve cezada kanunîlik ilkesi
Madde 2- (1) Kanunun açıkça suç saymadığı bir fiil için kimseye ceza verilemez ve
güvenlik tedbiri uygulanamaz. Kanunda yazılı cezalardan ve güvenlik tedbirlerinden başka bir
ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunamaz.
(2) İdarenin düzenleyici işlemleriyle suç ve ceza konulamaz.
(3) Kanunların suç ve ceza içeren hükümlerinin uygulanmasında kıyas yapılamaz. Suç
ve ceza içeren hükümler, kıyasa yol açacak biçimde geniş yorumlanamaz.
Adalet ve kanun önünde eşitlik ilkesi
Madde 3- (1) Suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve
güvenlik tedbirine hükmolunur.
(2) Ceza Kanununun uygulamasında kişiler arasında ırk, dil, din, mezhep, milliyet,
renk, cinsiyet, siyasal veya diğer fikir yahut düşünceleri, felsefi inanç, milli veya sosyal
köken, doğum, ekonomik ve diğer toplumsal konumları yönünden ayrım yapılamaz ve hiçbir
kimseye ayrıcalık tanınamaz.

1 Bu Kanunun yürürlük ve uygulama şekli ve 765 sayılı Türk Ceza Kanununa çeşitli mevzuatta yapılan
atıflarla ilgili olarak 4/11/2004 tarihli ve 5252 sayılı Kanuna bakınız.
Kanunun bağlayıcılığı
Madde 4- (1) Ceza kanunlarını bilmemek mazeret sayılmaz.
(2) (Mülga : 29/6/2005 – 5377/1 md.)
Özel kanunlarla ilişki
Madde 5- (1) Bu Kanunun genel hükümleri, özel ceza kanunları ve ceza içeren
kanunlardaki suçlar hakkında da uygulanır.
Tanımlar
Madde 6- (1) Ceza kanunlarının uygulanmasında;
a) Vatandaş deyiminden; fiili işlediği sırada Türk vatandaşı olan kişi,
b) Çocuk deyiminden; henüz onsekiz yaşını doldurmamış kişi,
c) Kamu görevlisi deyiminden; kamusal faaliyetin yürütülmesine atama veya seçilme
yoluyla ya da herhangi bir surette sürekli, süreli veya geçici olarak katılan kişi,
d) Yargı görevi yapan deyiminden; yüksek mahkemeler, adlî ve idarî mahkemeler üye
ve hakimleri ile Cumhuriyet savcısı ve avukatlar,2
e) Gece vakti deyiminden; güneşin batmasından bir saat sonra başlayan ve doğmasından
bir saat evvele kadar devam eden zaman süresi,
f) Silah deyiminden;
1. Ateşli silahlar,
2. Patlayıcı maddeler,
3. Saldırı ve savunmada kullanılmak üzere yapılmış her türlü kesici, delici veya bereleyici
alet,
4. Saldırı ve savunma amacıyla yapılmış olmasa bile fiilen saldırı ve savunmada
kullanılmaya elverişli diğer şeyler,
5. Yakıcı, aşındırıcı, yaralayıcı, boğucu, zehirleyici, sürekli hastalığa yol açıcı nükleer,
radyoaktif, kimyasal, biyolojik maddeler,
g) Basın ve yayın yolu ile deyiminden; her türlü yazılı, görsel, işitsel ve elektronik
kitle iletişim aracıyla yapılan yayınlar,
h) İtiyadi suçlu deyiminden; kasıtlı bir suçun temel şeklini ya da daha ağır veya daha
az cezayı gerektiren nitelikli şekillerini bir yıl içinde ve farklı zamanlarda ikiden fazla işleyen
kişi,
i) Suçu meslek edinen kişi deyiminden; kısmen de olsa geçimini suçtan elde ettiği
kazançla sağlamaya alışmış kişi,
j) Örgüt mensubu suçlu deyiminden; bir suç örgütünü kuran, yöneten, örgüte katılan
veya örgüt adına diğerleriyle birlikte veya tek başına suç işleyen kişi,
anlaşılır.

2
2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 156 ncı maddesiyle, bu bentte yer alan “ve adlî, idarî ve
askerî” ibaresi “, adlî ve idarî” şeklinde değiştirilmiştir.
İKİNCİ BÖLÜM
Kanunun Uygulama Alanı
Zaman bakımından uygulama
Madde 7- (1) İşlendiği zaman yürürlükte bulunan kanuna göre suç sayılmayan bir
fiilden dolayı kimseye ceza verilemez ve güvenlik tedbiri uygulanamaz. İşlendikten sonra
yürürlüğe giren kanuna göre suç sayılmayan bir fiilden dolayı da kimse cezalandırılamaz ve
hakkında güvenlik tedbiri uygulanamaz. Böyle bir ceza veya güvenlik tedbiri hükmolunmuşsa
infazı ve kanuni neticeleri kendiliğinden kalkar.
(2) Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren
kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.
(3) (Değişik: 29/6/2005 – 5377/2 md.) Hapis cezasının ertelenmesi, koşullu salıverilme
ve tekerrürle ilgili olanlar hariç; infaz rejimine ilişkin hükümler, derhal uygulanır.
(4) Geçici veya süreli kanunların, yürürlükte bulundukları süre içinde işlenmiş olan
suçlar hakkında uygulanmasına devam edilir.
Yer bakımından uygulama
Madde 8- (1) Türkiye’de işlenen suçlar hakkında Türk kanunları uygulanır. Fiilin
kısmen veya tamamen Türkiye’de işlenmesi veya neticenin Türkiye’de gerçekleşmesi halinde
suç, Türkiye’de işlenmiş sayılır.
(2) Suç;
a) Türk kara ve hava sahaları ile Türk karasularında,
b) Açık denizde ve bunun üzerindeki hava sahasında, Türk deniz ve hava araçlarında
veya bu araçlarla,
c) Türk deniz ve hava savaş araçlarında veya bu araçlarla,
d) Türkiye’nin kıt’a sahanlığında veya münhasır ekonomik bölgesinde tesis edilmiş
sabit platformlarda veya bunlara karşı,
işlendiğinde Türkiye’de işlenmiş sayılır.
Yabancı ülkede hüküm verilmesi
Madde 9- (1) Türkiye’de işlediği suçtan dolayı yabancı ülkede hakkında hüküm
verilmiş olan kimse, Türkiye’de yeniden yargılanır.
Görev suçları
Madde 10- (1) Yabancı ülkede Türkiye namına memuriyet veya görev üstlenmiş olup
da bundan dolayı bir suç işleyen kimse, bu fiile ilişkin olarak yabancı ülkede hakkında
mahkûmiyet hükmü verilmiş bulunsa bile, Türkiye’de yeniden yargılanır.
Vatandaş tarafından işlenen suç
Madde 11- (1) Bir Türk vatandaşı, 13 üncü maddede yazılı suçlar dışında, Türk
kanunlarına göre aşağı sınırı bir yıldan az olmayan hapis cezasını gerektiren bir suçu yabancı
ülkede işlediği ve kendisi Türkiye’de bulunduğu takdirde, bu suçtan dolayı yabancı ülkede
hüküm verilmemiş olması ve Türkiye’de kovuşturulabilirliğin bulunması koşulu ile Türk
kanunlarına göre cezalandırılır.
(2) Suç, aşağı sınırı bir yıldan az hapis cezasını gerektirdiğinde yargılama yapılması
zarar görenin veya yabancı hükûmetin şikayetine bağlıdır. Bu durumda şikayet, vatandaşın
Türkiye’ye girdiği tarihten itibaren altı ay içinde yapılmalıdır.
Yabancı tarafından işlenen suç
Madde 12- (1) Bir yabancı, 13 üncü maddede yazılı suçlar dışında, Türk kanunlarına
göre aşağı sınırı en az bir yıl hapis cezasını gerektiren bir suçu yabancı ülkede Türkiye’nin
zararına işlediği ve kendisi Türkiye’de bulunduğu takdirde, Türk kanunlarına göre cezalandırılır.
Yargılama yapılması Adalet Bakanının istemine bağlıdır.
(2) Yukarıdaki fıkrada belirtilen suçun bir Türk vatandaşının veya Türk kanunlarına
göre kurulmuş özel hukuk tüzel kişisinin zararına işlenmesi ve failin Türkiye’de bulunması
halinde, bu suçtan dolayı yabancı ülkede hüküm verilmemiş olması koşulu ile suçtan zarar
görenin şikayeti üzerine fail, Türk kanunlarına göre cezalandırılır.
(3) Mağdur yabancı ise, aşağıdaki koşulların varlığı halinde fail, Adalet Bakanının
istemi ile yargılanır:
a) Suçun, Türk kanunlarına göre aşağı sınırı üç yıldan az olmayan hapis cezasını
gerektirmesi.
b) Suçluların geri verilmesi anlaşmasının bulunmaması veya geri verilme isteminin
suçun işlendiği ülkenin veya failin uyruğunda bulunduğu devletin hükûmeti tarafından kabul
edilmemiş olması.
(4) Birinci fıkra kapsamına giren suçtan dolayı yabancı mahkemece mahkûm edilen
veya herhangi bir nedenle davası veya cezası düşen veya beraat eden yahut suçu
kovuşturulabilir olmaktan çıkan yabancı hakkında Adalet Bakanının istemi üzerine Türkiye’de
yeniden yargılama yapılır.
(5) (Ek: 18/6/2014-6545/56 md.) Birinci fıkra kapsamına giren hâllerde rüşvet ve nüfuz
ticareti suçlarından dolayı yargılama yapılması Adalet Bakanının istemine bağlı değildir.
Diğer suçlar
Madde 13- (1) Aşağıdaki suçların, vatandaş veya yabancı tarafından, yabancı ülkede
işlenmesi halinde, Türk kanunları uygulanır:
a) İkinci Kitap, Birinci Kısım altında yer alan suçlar.
b) İkinci Kitap, Dördüncü Kısım altındaki Üçüncü, Dördüncü, Beşinci, Altıncı,
Yedinci ve Sekizinci Bölümlerde yer alan suçlar.
c) İşkence (madde 94, 95).
d) Çevrenin kasten kirletilmesi (madde 181).
e) Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti (madde 188), uyuşturucu veya
uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma (madde 190).
f) Parada sahtecilik (madde 197), para ve kıymetli damgaları imale yarayan araçların
üretimi ve ticareti (madde 200), mühürde sahtecilik (madde 202).
g) Fuhuş (madde 227).
h) (Mülga : 26/6/2009 – 5918/1 md.)
i) Deniz, demiryolu veya havayolu ulaşım araçlarının kaçırılması veya alıkonulması
(madde 223, fıkra 2, 3) ya da bu araçlara karşı işlenen zarar verme (madde 152) suçları.
(2) (Ek ikinci fıkra: 29/6/2005 – 5377/3 md.) İkinci Kitap, Dördüncü Kısım altındaki
Üçüncü, Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümlerde yer alanlar hariç; birinci fıkra
kapsamına giren suçlardan dolayı Türkiye’de yargılama yapılması, Adalet Bakanının talebine
bağlıdır
(3) Birinci fıkranın (a) ve (b) bentlerinde yazılı suçlar dolayısıyla yabancı bir ülkede
mahkûmiyet veya beraat kararı verilmiş olsa bile, Adalet Bakanının talebi üzerine Türkiye’de
yargılama yapılır.3
Seçimlik cezalarda soruşturma
Madde 14- (1) 11 ve 12 nci maddelerde belirtilen hallerde, soruşturma konusu suçun
yer aldığı kanun maddesinde hapis cezası ile adli para cezasından birinin uygulanması
seçimlik sayılmış ise soruşturma veya kovuşturma açılmaz.
Soruşturma koşulu olan cezanın hesaplanması
Madde 15- (1) Miktarının soruşturma koşulu oluşturduğu hallerde ceza, soruşturma
evresinde ileri sürülen kanuni ağırlaştırıcı nedenlerin aşağı sınırı ve kanuni hafifletici
nedenlerin yukarı sınırı göz önünde bulundurularak hesaplanır.
Cezadan mahsup
Madde 16- (1) Nerede işlenmiş olursa olsun bir suçtan dolayı, yabancı ülkede
gözaltında, gözlem altında, tutuklulukta veya hükümlülükte geçen süre, aynı suçtan dolayı
Türkiye’de verilecek cezadan mahsup edilir.
Hak yoksunlukları
Madde 17- (1) Yukarıdaki maddelerde açıklanan hallerde mahkeme, yabancı
mahkemelerden verilen ve Türk hukuk düzenine aykırı düşmeyen hükmün, Türk kanunlarına
göre bir haktan yoksunluğu gerektirmesi halinde, Cumhuriyet savcısının istemi üzerine Türk
kanunlarındaki sonuçlarının geçerli olmasına karar verir.
Geri verme
Madde 18- (Mülga: 23/4/2016-6706/36 md.)

3 Bu fıkranın numarası (2) iken, maddeye 29/6/2005 tarihli ve 5377 sayılı Kanunun 3 üncü maddesiyle,
birinci fıkradan sonra gelmek üzere ikinci fıkra eklendiği için, (3) olarak teselsül ettirilmiştir.
Yabancı kanunun göz önünde bulundurulması
Madde 19- (1) Türkiye’nin egemenlik alanı dışında işlenen suçlar dolayısıyla
Türkiye’de yargılama yapılırken, Türk kanununa göre verilecek olan ceza, suçun işlendiği
ülke kanununda öngörülen cezanın üst sınırından fazla olamaz.
(2) Ancak suçun;
a) Türkiye’nin güvenliğine karşı veya zararına olarak,
b) Türk vatandaşına karşı ya da Türk kanunlarına göre kurulmuş özel hukuk tüzel
kişisi zararına olarak,
İşlenmesi durumunda, yukarıdaki fıkra hükmü uygulanmaz.
İKİNCİ KISIM
Ceza Sorumluluğunun Esasları
BİRİNCİ BÖLÜM
Ceza Sorumluluğunun Şahsiliği, Kast ve Taksir
Ceza sorumluluğunun şahsiliği
Madde 20- (1) Ceza sorumluluğu şahsidir. Kimse başkasının fiilinden dolayı sorumlu
tutulamaz.
(2) Tüzel kişiler hakkında ceza yaptırımı uygulanamaz. Ancak, suç dolayısıyla
kanunda öngörülen güvenlik tedbiri niteliğindeki yaptırımlar saklıdır.
Kast
Madde 21- (1) Suçun oluşması kastın varlığına bağlıdır. Kast, suçun kanuni
tanımındaki unsurların bilerek ve istenerek gerçekleştirilmesidir.
(2) Kişinin, suçun kanuni tanımındaki unsurların gerçekleşebileceğini öngörmesine
rağmen, fiili işlemesi halinde olası kast vardır. Bu halde, ağırlaştırılmış müebbet hapis
cezasını gerektiren suçlarda müebbet hapis cezasına, müebbet hapis cezasını gerektiren
suçlarda yirmi yıldan yirmibeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur; diğer suçlarda ise temel
ceza üçte birden yarısına kadar indirilir.
Taksir
Madde 22- (1) Taksirle işlenen fiiller, kanunun açıkça belirttiği hallerde cezalandırılır.
(2) Taksir, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla, bir davranışın suçun
kanuni tanımında belirtilen neticesi öngörülmeyerek gerçekleştirilmesidir.
(3) Kişinin öngördüğü neticeyi istememesine karşın, neticenin meydana gelmesi halinde
bilinçli taksir vardır; bu halde taksirli suça ilişkin ceza üçte birden yarısına kadar artırılır.
(4) Taksirle işlenen suçtan dolayı verilecek olan ceza failin kusuruna göre belirlenir.
(5) Birden fazla kişinin taksirle işlediği suçlarda, herkes kendi kusurundan dolayı
sorumlu olur. Her failin cezası kusuruna göre ayrı ayrı belirlenir.
(6) Taksirli hareket sonucu neden olunan netice, münhasıran failin kişisel ve ailevi
durumu bakımından, artık bir cezanın hükmedilmesini gereksiz kılacak derecede mağdur
olmasına yol açmışsa ceza verilmez; bilinçli taksir halinde verilecek ceza yarıdan altıda bire
kadar indirilebilir.
Netice sebebiyle ağırlaşmış suç
Madde 23- (1) Bir fiilin, kastedilenden daha ağır veya başka bir neticenin oluşumuna
sebebiyet vermesi halinde, kişinin bundan dolayı sorumlu tutulabilmesi için bu netice
bakımından en azından taksirle hareket etmesi gerekir.
İKİNCİ BÖLÜM
Ceza Sorumluluğunu Kaldıran veya Azaltan Nedenler
Kanunun hükmü ve amirin emri
Madde 24- (1) Kanunun hükmünü yerine getiren kimseye ceza verilmez.
(2) Yetkili bir merciden verilip, yerine getirilmesi görev gereği zorunlu olan bir emri
uygulayan sorumlu olmaz.
(3) Konusu suç teşkil eden emir hiçbir surette yerine getirilemez. Aksi takdirde yerine
getiren ile emri veren sorumlu olur.
(4) Emrin, hukuka uygunluğunun denetlenmesinin kanun tarafından engellendiği
hallerde, yerine getirilmesinden emri veren sorumlu olur.
Meşru savunma ve zorunluluk hali
Madde 25- (1) Gerek kendisine ve gerek başkasına ait bir hakka yönelmiş,
gerçekleşen, gerçekleşmesi veya tekrarı muhakkak olan haksız bir saldırıyı o anda hal ve
koşullara göre saldırı ile orantılı biçimde defetmek zorunluluğu ile işlenen fiillerden dolayı
faile ceza verilmez.
(2) Gerek kendisine gerek başkasına ait bir hakka yönelik olup, bilerek neden olmadığı
ve başka suretle korunmak olanağı bulunmayan ağır ve muhakkak bir tehlikeden kurtulmak
veya başkasını kurtarmak zorunluluğu ile ve tehlikenin ağırlığı ile konu ve kullanılan vasıta
arasında orantı bulunmak koşulu ile işlenen fiillerden dolayı faile ceza verilmez.
Hakkın kullanılması ve ilgilinin rızası
Madde 26- (1) Hakkını kullanan kimseye ceza verilmez.
(2) Kişinin üzerinde mutlak surette tasarruf edebileceği bir hakkına ilişkin olmak
üzere, açıkladığı rızası çerçevesinde işlenen fiilden dolayı kimseye ceza verilmez.
Sınırın aşılması
Madde 27- (1) Ceza sorumluluğunu kaldıran nedenlerde sınırın kast olmaksızın
aşılması halinde, fiil taksirle işlendiğinde de cezalandırılıyorsa, taksirli suç için kanunda yazılı
cezanın altıda birinden üçte birine kadarı indirilerek hükmolunur.
(2) Meşru savunmada sınırın aşılması mazur görülebilecek bir heyecan, korku veya
telaştan ileri gelmiş ise faile ceza verilmez.
Cebir ve şiddet, korkutma ve tehdit
Madde 28- (1) Karşı koyamayacağı veya kurtulamayacağı cebir ve şiddet veya
muhakkak ve ağır bir korkutma veya tehdit sonucu suç işleyen kimseye ceza verilmez. Bu
gibi hallerde cebir ve şiddet, korkutma ve tehdidi kullanan kişi suçun faili sayılır.
Haksız tahrik
Madde 29- (1) Haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi
altında suç işleyen kimseye, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine onsekiz yıldan
yirmidört yıla ve müebbet hapis cezası yerine oniki yıldan onsekiz yıla kadar hapis cezası
verilir. Diğer hallerde verilecek cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilir.
Hata
Madde 30- (1) Fiilin icrası sırasında suçun kanuni tanımındaki maddi unsurları
bilmeyen bir kimse, kasten hareket etmiş olmaz. Bu hata dolayısıyla taksirli sorumluluk hali
saklıdır.
(2) Bir suçun daha ağır veya daha az cezayı gerektiren nitelikli hallerinin gerçekleştiği
hususunda hataya düşen kişi, bu hatasından yararlanır.
(3) Ceza sorumluluğunu kaldıran veya azaltan nedenlere ait koşulların gerçekleştiği
hususunda kaçınılmaz bir hataya düşen kişi, bu hatasından yararlanır.
(4) (Ek fıkra: 29/6/2005 – 5377/4 md.) İşlediği fiilin haksızlık oluşturduğu hususunda
kaçınılmaz bir hataya düşen kişi, cezalandırılmaz.
Yaş küçüklüğü
Madde 31- (1) Fiili işlediği sırada oniki yaşını doldurmamış olan çocukların ceza
sorumluluğu yoktur. Bu kişiler hakkında, ceza kovuşturması yapılamaz; ancak, çocuklara
özgü güvenlik tedbirleri uygulanabilir.
(2) (Değişik: 29/6/2005 – 5377/5 md.) Fiili işlediği sırada oniki yaşını doldurmuş olup
da onbeş yaşını doldurmamış olanların işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını
algılayamaması veya davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmemiş olması
hâlinde ceza sorumluluğu yoktur. Ancak bu kişiler hakkında çocuklara özgü güvenlik
tedbirlerine hükmolunur. İşlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili
olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin varlığı hâlinde, bu kişiler hakkında suç,
ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektirdiği takdirde oniki yıldan onbeş yıla; müebbet
hapis cezasını gerektirdiği takdirde dokuz yıldan onbir yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
Diğer cezaların yarısı indirilir ve bu hâlde her fiil için verilecek hapis cezası yedi yıldan fazla
olamaz.
(3) (Değişik: 29/6/2005 – 5377/5 md.) Fiili işlediği sırada onbeş yaşını doldurmuş
olup da onsekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında suç, ağırlaştırılmış müebbet hapis
cezasını gerektirdiği takdirde onsekiz yıldan yirmidört yıla; müebbet hapis cezasını
gerektirdiği takdirde oniki yıldan onbeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Diğer
cezaların üçte biri indirilir ve bu hâlde her fiil için verilecek hapis cezası oniki yıldan fazla
olamaz.
Akıl hastalığı
Madde 32- (1) Akıl hastalığı nedeniyle, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını
algılayamayan veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği önemli derecede
azalmış olan kişiye ceza verilmez. Ancak, bu kişiler hakkında güvenlik tedbirine hükmolunur.
(2) Birinci fıkrada yazılı derecede olmamakla birlikte işlediği fiille ilgili olarak
davranışlarını yönlendirme yeteneği azalmış olan kişiye, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası
yerine yirmibeş yıl, müebbet hapis cezası yerine yirmi yıl hapis cezası verilir. Diğer hallerde
verilecek ceza, altıda birden fazla olmamak üzere indirilebilir. Mahkûm olunan ceza, süresi
aynı olmak koşuluyla, kısmen veya tamamen, akıl hastalarına özgü güvenlik tedbiri olarak da
uygulanabilir.
Sağır ve dilsizlik
Madde 33- (1) Bu Kanunun, fiili işlediği sırada oniki yaşını doldurmamış olan
çocuklara ilişkin hükümleri, onbeş yaşını doldurmamış olan sağır ve dilsizler hakkında; oniki
yaşını doldurmuş olup da onbeş yaşını doldurmamış olanlara ilişkin hükümleri, onbeş yaşını
doldurmuş olup da onsekiz yaşını doldurmamış olan sağır ve dilsizler hakkında; onbeş yaşını
doldurmuş olup da onsekiz yaşını doldurmamış olanlara ilişkin hükümleri, onsekiz yaşını
doldurmuş olup da yirmibir yaşını doldurmamış olan sağır ve dilsizler hakkında da uygulanır.
Geçici nedenler, alkol veya uyuşturucu madde etkisinde olma
Madde 34- (1) Geçici bir nedenle ya da irade dışı alınan alkol veya uyuşturucu madde
etkisiyle, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamayan veya bu fiille ilgili olarak
davranışlarını yönlendirme yeteneği önemli derecede azalmış olan kişiye ceza verilmez.
(2) İradi olarak alınan alkol veya uyuşturucu madde etkisinde suç işleyen kişi
hakkında birinci fıkra hükmü uygulanmaz.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Suça Teşebbüs
Suça teşebbüs
Madde 35- (1) Kişi, işlemeyi kastettiği bir suçu elverişli hareketlerle doğrudan
doğruya icraya başlayıp da elinde olmayan nedenlerle tamamlayamaz ise teşebbüsten dolayı
sorumlu tutulur.
(2) Suça teşebbüs halinde fail, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığına göre,
ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine onüç yıldan yirmi yıla kadar, müebbet hapis cezası
yerine dokuz yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Diğer hallerde verilecek
cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilir.
Gönüllü vazgeçme
Madde 36- (1) Fail, suçun icra hareketlerinden gönüllü vazgeçer veya kendi
çabalarıyla suçun tamamlanmasını veya neticenin gerçekleşmesini önlerse, teşebbüsten dolayı
cezalandırılmaz; fakat tamam olan kısım esasen bir suç oluşturduğu takdirde, sadece o suça
ait ceza ile cezalandırılır.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Suça İştirak
Faillik
Madde 37- (1) Suçun kanuni tanımında yer alan fiili birlikte gerçekleştiren kişilerden
her biri, fail olarak sorumlu olur.
(2) Suçun işlenmesinde bir başkasını araç olarak kullanan kişi de fail olarak sorumlu
tutulur. Kusur yeteneği olmayanları suçun işlenmesinde araç olarak kullanan kişinin cezası,
üçte birden yarısına kadar artırılır.
Azmettirme
Madde 38- (1) Başkasını suç işlemeye azmettiren kişi, işlenen suçun cezası ile
cezalandırılır.
(2) Üstsoy ve altsoy ilişkisinden doğan nüfuz kullanılmak suretiyle suça azmettirme
halinde, azmettirenin cezası üçte birden yarısına kadar artırılır. Çocukların suça azmettirilmesi
halinde, bu fıkra hükmüne göre cezanın artırılabilmesi için üstsoy ve altsoy ilişkisinin varlığı
aranmaz.
(3) Azmettirenin belli olmaması halinde, kim olduğunun ortaya çıkmasını sağlayan
fail veya diğer suç ortağı hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine yirmi yıldan
yirmibeş yıla kadar, müebbet hapis cezası yerine onbeş yıldan yirmi yıla kadar hapis cezasına
hükmolunabilir. Diğer hallerde verilecek cezada, üçte bir oranında indirim yapılabilir.
Yardım etme
Madde 39- (1) Suçun işlenmesine yardım eden kişiye, işlenen suçun ağırlaştırılmış
müebbet hapis cezasını gerektirmesi halinde, onbeş yıldan yirmi yıla; müebbet hapis cezasını
gerektirmesi halinde, on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası verilir. Diğer hallerde cezanın
yarısı indirilir. Ancak, bu durumda verilecek ceza sekiz yılı geçemez.
(2) Aşağıdaki hallerde kişi işlenen suçtan dolayı yardım eden sıfatıyla sorumlu olur:
a) Suç işlemeye teşvik etmek veya suç işleme kararını kuvvetlendirmek veya fiilin
işlenmesinden sonra yardımda bulunacağını vaat etmek.
b) Suçun nasıl işleneceği hususunda yol göstermek veya fiilin işlenmesinde kullanılan
araçları sağlamak.
c) Suçun işlenmesinden önce veya işlenmesi sırasında yardımda bulunarak icrasını
kolaylaştırmak.
Bağlılık kuralı
Madde 40- (1) Suça iştirak için kasten ve hukuka aykırı işlenmiş bir fiilin varlığı
yeterlidir. Suçun işlenişine iştirak eden her kişi, diğerinin cezalandırılmasını önleyen kişisel
nedenler göz önünde bulundurulmaksızın kendi kusurlu fiiline göre cezalandırılır.
(2) Özgü suçlarda, ancak özel faillik niteliğini taşıyan kişi fail olabilir. Bu suçların
işlenişine iştirak eden diğer kişiler ise azmettiren veya yardım eden olarak sorumlu tutulur.
(3) Suça iştirakten dolayı sorumlu tutulabilmek için ilgili suçun en azından teşebbüs
aşamasına varmış olması gerekir.
İştirak hâlinde işlenen suçlarda gönüllü vazgeçme
Madde 41- (1) İştirak halinde işlenen suçlarda, sadece gönüllü vazgeçen suç ortağı,
gönüllü vazgeçme hükümlerinden yararlanır.
(2) Suçun;
a) Gönüllü vazgeçenin gösterdiği gayreti dışında başka bir sebeple işlenmemiş olması,
b) Gönüllü vazgeçenin bütün gayretine rağmen işlenmiş olması,
Hallerinde de gönüllü vazgeçme hükümleri uygulanır.
BEŞİNCİ BÖLÜM
Suçların İçtimaı
Bileşik suç
Madde 42- (1) Biri diğerinin unsurunu veya ağırlaştırıcı nedenini oluşturması
dolayısıyla tek fiil sayılan suça bileşik suç denir. Bu tür suçlarda içtima hükümleri uygulanmaz.
Zincirleme suç
Madde 43- (1) Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir
kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir. Ancak bu
ceza, dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılır. Bir suçun temel şekli ile daha ağır veya daha
az cezayı gerektiren nitelikli şekilleri, aynı suç sayılır. (Ek cümle: 29/6/2005 – 5377/6 md.)
Mağduru belli bir kişi olmayan suçlarda da bu fıkra hükmü uygulanır.
(2) Aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda da, birinci
fıkra hükmü uygulanır.
(3) Kasten öldürme, kasten yaralama, işkence ve yağma suçlarında bu madde hükümleri
uygulanmaz.4

4 Bu fıkrada geçen “cinsel saldırı, çocukların cinsel istismarı” ibaresi, 29/6/2005 tarihli ve 5377 sayılı
Kanunun 6 ncı maddesiyle madde metninden çıkarılmıştır.
Fikri içtima
Madde 44- (1) İşlediği bir fiil ile birden fazla farklı suçun oluşmasına sebebiyet veren
kişi, bunlardan en ağır cezayı gerektiren suçtan dolayı cezalandırılır.
ÜÇÜNCÜ KISIM
Yaptırımlar
BİRİNCİ BÖLÜM
Cezalar
Cezalar
Madde 45- (1) Suç karşılığında uygulanan yaptırım olarak cezalar, hapis ve adlî para
cezalarıdır.
Hapis cezaları
Madde 46- (1) Hapis cezaları şunlardır:
a) Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası.
b) Müebbet hapis cezası.
c) Süreli hapis cezası.
Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası5
Madde 47- (1) Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası hükümlünün hayatı boyunca
devam eder, kanun ve Cumhurbaşkanınca çıkarılan yönetmelikte belirtilen sıkı güvenlik
rejimine göre çektirilir.
Müebbet hapis cezası
Madde 48- (1) Müebbet hapis cezası, hükümlünün hayatı boyunca devam eder.
Süreli hapis cezası
Madde 49- (1) Süreli hapis cezası, kanunda aksi belirtilmeyen hallerde bir aydan az,
yirmi yıldan fazla olamaz.
(2) Hükmedilen bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, kısa süreli hapis cezasıdır.
Kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırımlar
Madde 50- (1) Kısa süreli hapis cezası, suçlunun kişiliğine, sosyal ve ekonomik
durumuna, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığa ve suçun işlenmesindeki özelliklere göre;
a) Adlî para cezasına,
b) Mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme
veya tazmin suretiyle, tamamen giderilmesine,

5
2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 156 ncı maddesiyle, bu maddede yer alan “tüzükte” ibaresi
“Cumhurbaşkanınca çıkarılan yönetmelikte” şeklinde değiştirilmiştir.
c) En az iki yıl süreyle, bir meslek veya sanat edinmeyi sağlamak amacıyla, gerektiğinde
barınma imkanı da bulunan bir eğitim kurumuna devam etmeye,
d) Mahkûm olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle, belirli yerlere
gitmekten veya belirli etkinlikleri yapmaktan yasaklanmaya,
e) Sağladığı hak ve yetkiler kötüye kullanılmak suretiyle veya gerektirdiği dikkat ve
özen yükümlülüğüne aykırı davranılarak suç işlenmiş olması durumunda; mahkûm olunan
cezanın yarısından bir katına kadar süreyle, ilgili ehliyet ve ruhsat belgelerinin geri
alınmasına, belli bir meslek ve sanatı yapmaktan yasaklanmaya,
f) Mahkûm olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle ve gönüllü olmak
koşuluyla kamuya yararlı bir işte çalıştırılmaya,
çevrilebilir.
(2) Suç tanımında hapis cezası ile adlî para cezasının seçenek olarak öngörüldüğü
hallerde, hapis cezasına hükmedilmişse; bu ceza artık adlî para cezasına çevrilmez.
(3) Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan
otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış
veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis
cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir.
(4) Taksirli suçlardan dolayı hükmolunan hapis cezası uzun süreli de olsa; bu ceza, diğer
koşulların varlığı halinde, birinci fıkranın (a) bendine göre adlî para cezasına çevrilebilir.
Ancak, bu hüküm, bilinçli taksir halinde uygulanmaz.
(5) Uygulamada asıl mahkûmiyet, bu madde hükümlerine göre çevrilen adlî para
cezası veya tedbirdir.
(6) Hüküm kesinleştikten sonra Cumhuriyet savcılığınca yapılan tebligata rağmen otuz
gün içinde seçenek tedbirin gereklerinin yerine getirilmesine başlanmaması veya başlanıp da
devam edilmemesi halinde, infaz hâkimliği kısa süreli hapis cezasının tamamen veya kısmen
infazına karar verir ve bu karar derhal infaz edilir. Bu durumda, beşinci fıkra hükmü
uygulanmaz.67
(7) Hükmedilen seçenek tedbirin hükümlünün elinde olmayan nedenlerle yerine
getirilememesi durumunda, infaz hâkimliğince tedbir değiştirilir.(7)
Hapis cezasının ertelenmesi
Madde 51- (1) İşlediği suçtan dolayı iki yıl veya daha az süreyle hapis cezasına
mahkûm edilen kişinin cezası ertelenebilir. Bu sürenin üst sınırı, fiili işlediği sırada onsekiz
yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş olan kişiler bakımından üç yıldır. Ancak,
erteleme kararının verilebilmesi için kişinin;

6
26/2/2008 tarihli ve 5739 sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle bu fıkrada yer alan “yaptırımın” ibaresi
“tedbirin” olarak değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
7
14/4/2020 tarihli ve 7242 sayılı Kanunun 8 inci maddesiyle, altıncı fıkrada yer alan “hükmü veren
mahkeme” ibaresi “infaz hâkimliği” ve yedinci fıkrada yer alan “hükmü veren mahkemece” ibaresi
“infaz hâkimliğince” şeklinde değiştirilmiştir.
a) Daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkûm
edilmemiş olması,
b) Suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar
suç işlemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaatin oluşması,
gerekir.
(2) Cezanın ertelenmesi, mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan
önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi koşuluna bağlı tutulabilir. Bu
durumda, koşul gerçekleşinceye kadar cezanın infaz kurumunda çektirilmesine devam edilir.
Koşulun yerine getirilmesi halinde, infaz hâkimi kararıyla hükümlü infaz kurumundan derhal
salıverilir.8
(3) Cezası ertelenen hükümlü hakkında, bir yıldan az, üç yıldan fazla olmamak üzere,
bir denetim süresi belirlenir. Bu sürenin alt sınırı, mahkûm olunan ceza süresinden az olamaz.
(4) Denetim süresi içinde;
a) Bir meslek veya sanat sahibi olmayan hükümlünün, bu amaçla bir eğitim programına
devam etmesine,
b) Bir meslek veya sanat sahibi hükümlünün, bir kamu kurumunda veya özel olarak aynı
meslek veya sanatı icra eden bir başkasının gözetimi altında ücret karşılığında çalıştırılmasına,
c) Onsekiz yaşından küçük olan hükümlülerin, bir meslek veya sanat edinmelerini
sağlamak amacıyla, gerektiğinde barınma imkanı da bulunan bir eğitim kurumuna devam
etmesine,
mahkemece karar verilebilir.
(5) Mahkeme, denetim süresi içinde hükümlüye rehberlik edecek bir uzman kişiyi
görevlendirebilir. Bu kişi, kötü alışkanlıklardan kurtulmasını ve sorumluluk bilinciyle iyi bir
hayat sürmesini temin hususunda hükümlüye öğütte bulunur; eğitim gördüğü kurum
yetkilileri veya nezdinde çalıştığı kişilerle görüşerek, istişarelerde bulunur; hükümlünün
davranışları, sosyal uyumu ve sorumluluk bilincindeki gelişme hakkında üçer aylık sürelerle
rapor düzenleyerek infaz hâkimine verir.(8)
(6) Mahkeme, hükümlünün kişiliğini ve sosyal durumunu göz önünde bulundurarak,
denetim süresinin herhangi bir yükümlülük belirlemeden veya uzman kişi görevlendirmeden
geçirilmesine de karar verebilir.
(7) Hükümlünün denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen
yükümlülüklere, infaz hâkiminin uyarısına rağmen, uymamakta ısrar etmesi halinde; ertelenen
cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine infaz hâkimliğince karar verilir.9
(8) Denetim süresi yükümlülüklere uygun veya iyi halli olarak geçirildiği takdirde,
ceza infaz edilmiş sayılır.

8
14/4/2020 tarihli ve 7242 sayılı Kanunun 9 uncu maddesiyle, ikinci fıkrada yer alan “hakim” ibaresi
“infaz hâkimi”, beşinci fıkrada yer alan “hakime” ibaresi “infaz hâkimine” şeklinde değiştirilmiştir.
9
14/4/2020 tarihli ve 7242 sayılı Kanunun 9 uncu maddesiyle, bu fıkrada yer alan “hakimin” ibaresi
“infaz hâkiminin” şeklinde değiştirilmiş ve aynı fıkraya “çektirilmesine” ibaresinden sonra gelmek
üzere “infaz hâkimliğince” ibaresi eklenmiştir.
Adlî para cezası
Madde 52- (1) Adlî para cezası, beş günden az ve kanunda aksine hüküm bulunmayan
hallerde yediyüzotuz günden fazla olmamak üzere belirlenen tam gün sayısının, bir gün
karşılığı olarak takdir edilen miktar ile çarpılması suretiyle hesaplanan meblağın hükümlü
tarafından Devlet Hazinesine ödenmesinden ibarettir.
(2) En az yirmi ve en fazla yüz Türk Lirası olan bir gün karşılığı adlî para cezasının
miktarı, kişinin ekonomik ve diğer şahsi halleri göz önünde bulundurularak takdir edilir.
(3) Kararda, adlî para cezasının belirlenmesinde esas alınan tam gün sayısı ile bir gün
karşılığı olarak takdir edilen miktar ayrı ayrı gösterilir.
(4) Hakim, ekonomik ve şahsi hallerini göz önünde bulundurarak, kişiye adlî para
cezasını ödemesi için hükmün kesinleşme tarihinden itibaren bir yıldan fazla olmamak üzere
mehil verebileceği gibi, bu cezanın belirli taksitler halinde ödenmesine de karar verebilir.
Taksit süresi iki yılı geçemez ve taksit miktarı dörtten az olamaz. Kararda, taksitlerden birinin
zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceği ve ödenmeyen
adlî para cezasının hapse çevrileceği belirtilir.
İKİNCİ BÖLÜM
Güvenlik Tedbirleri
Belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma1011
Madde 53- (1) Kişi, kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkûmiyetin
kanuni sonucu olarak;
a) Sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenilmesinden; bu kapsamda,
Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğinden veya Devlet, il, belediye, köy veya bunların
denetim ve gözetimi altında bulunan kurum ve kuruluşlarca verilen, atamaya veya seçime tabi
bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten,
b) Seçme ve seçilme ehliyetinden (…)(11)
,
c) Velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan,
d) Vakıf, dernek, sendika, şirket, kooperatif ve siyasi parti tüzel kişiliklerinin yöneticisi
veya denetçisi olmaktan,
e) Bir kamu kurumunun veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşunun iznine
tabi bir meslek veya sanatı, kendi sorumluluğu altında serbest meslek erbabı veya tacir olarak
icra etmekten,
yoksun bırakılır.

10 Anayasa Mahkemesi’nin 8/10/2015 tarihli ve E.: 2014/140, K.: 2015/85 sayılı Kararı ile; bu
maddenin birinci fıkrasında yer alan “Kişi, kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına
mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak;…” bölümü, aynı fıkranın (b) bendinde yer alan “…seçilme
ehliyetinden…” ibaresi yönünden, yine aynı fıkrada yer alan “…hapis cezasına…” ibaresi ise (b)
bendinde yer alan “Seçme ve…” ibaresi yönünden iptal edilmiştir.
11 Anayasa Mahkemesi’nin 8/10/2015 tarihli ve E.: 2014/140, K.: 2015/85 sayılı Kararı ile; bu
maddenin birinci fıkrasında yer alan “…ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” ibaresi ile aynı
maddenin ikinci fıkrası, birinci fıkranın (b) bendinde yer alan “Seçme ve seçilme ehliyetinden…”
ibaresi yönünden iptal edilmiştir.
(2) Kişi, işlemiş bulunduğu suç dolayısıyla mahkûm olduğu hapis cezasının infazı
tamamlanıncaya kadar bu hakları kullanamaz.
(3) Mahkûm olduğu hapis cezası ertelenen veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak
cezası infaz edilen ya da koşullu salıverilen hükümlünün kendi altsoyu üzerindeki velayet,
vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanmaz. Mahkûm
olduğu hapis cezası ertelenen veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezası infaz edilen
ya da koşullu salıverilen hükümlü hakkında birinci fıkranın (e) bendinde söz konusu edilen hak
yoksunluğunun uygulanmamasına karar verilebilir.12
(4) Kısa süreli hapis cezası ertelenmiş veya fiili işlediği sırada onsekiz yaşını
doldurmamış olan kişiler hakkında birinci fıkra hükmü uygulanmaz.13
(5) Birinci fıkrada sayılan hak ve yetkilerden birinin kötüye kullanılması suretiyle
işlenen suçlar dolayısıyla hapis cezasına mahkûmiyet halinde, ayrıca, cezanın infazından
sonra işlemek üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin
kullanılmasının yasaklanmasına karar verilir. Bu hak ve yetkilerden birinin kötüye
kullanılması suretiyle işlenen suçlar dolayısıyla sadece adlî para cezasına mahkûmiyet
halinde, hükümde belirtilen gün sayısının yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin
kullanılmasının yasaklanmasına karar verilir. Hükmün kesinleşmesiyle icraya konan
yasaklama ile ilgili süre, adlî para cezasının tamamen infazından itibaren işlemeye başlar.
(6) Belli bir meslek veya sanatın ya da trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özen
yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla işlenen taksirli suçtan mahkûmiyet halinde, üç aydan az ve
üç yıldan fazla olmamak üzere, bu meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına ya da sürücü
belgesinin geri alınmasına karar verilebilir. Yasaklama ve geri alma hükmün kesinleşmesiyle
yürürlüğe girer ve süre, cezanın tümüyle infazından itibaren işlemeye başlar.
Eşya müsaderesi
Madde 54- (1) İyiniyetli üçüncü kişilere ait olmamak koşuluyla, kasıtlı bir suçun
işlenmesinde kullanılan veya suçun işlenmesine tahsis edilen ya da suçtan meydana gelen
eşyanın müsaderesine hükmolunur. Suçun işlenmesinde kullanılmak üzere hazırlanan eşya,
kamu güvenliği, kamu sağlığı veya genel ahlak açısından tehlikeli olması durumunda
müsadere edilir. (Ek cümle: 24/11/2016-6763/11 md.) Eşyanın üzerinde iyiniyetli üçüncü
kişiler lehine tesis edilmiş sınırlı ayni hakkın bulunması hâlinde müsadere kararı, bu hak saklı
kalmak şartıyla verilir.
(2) Birinci fıkra kapsamına giren eşyanın, ortadan kaldırılması, elden çıkarılması,
tüketilmesi veya müsaderesinin başka bir surette imkansız kılınması halinde; bu eşyanın değeri
kadar para tutarının müsaderesine karar verilir.

12 14/4/2020 tarihli ve 7242 sayılı Kanunun 10 uncu maddesiyle, bu fıkranın birinci cümlesine
“ertelenen veya” ibaresinden sonra gelmek üzere “denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezası infaz
edilen ya da” ibaresi ve ikinci cümlesine “cezası ertelenen” ibaresinden sonra gelmek üzere “veya
denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezası infaz edilen ya da koşullu salıverilen” ibaresi eklenmiştir.
13 Anayasa Mahkemesi’nin 8/10/2015 tarihli ve E.: 2014/140, K.: 2015/85 sayılı Kararı ile; bu fıkrada
yer alan “Kısa süreli hapis cezası ertelenmiş veya…” ibaresi, aynı maddenin birinci fıkrasında yer
alan “…seçilme ehliyetinden…” ibaresi yönünden iptal edilmiştir.
(3) Suçta kullanılan eşyanın müsadere edilmesinin işlenen suça nazaran daha ağır
sonuçlar doğuracağı ve bu nedenle hakkaniyete aykırı olacağı anlaşıldığında, müsaderesine
hükmedilmeyebilir.
(4) Üretimi, bulundurulması, kullanılması, taşınması, alım ve satımı suç oluşturan
eşya, müsadere edilir.
(5) Bir şeyin sadece bazı kısımlarının müsaderesi gerektiğinde, tümüne zarar verilmeksizin
bu kısmı ayırmak olanaklı ise, sadece bu kısmın müsaderesine karar verilir.
(6) Birden fazla kişinin paydaş olduğu eşya ile ilgili olarak, sadece suça iştirak eden
kişinin payının müsaderesine hükmolunur.
Kazanç müsaderesi
Madde 55- (1) Suçun işlenmesi ile elde edilen veya suçun konusunu oluşturan ya da
suçun işlenmesi için sağlanan maddi menfaatler ile bunların değerlendirilmesi veya
dönüştürülmesi sonucu ortaya çıkan ekonomik kazançların müsaderesine karar verilir. Bu
fıkra hükmüne göre müsadere kararı verilebilmesi için maddi menfaatin suçun mağduruna
iade edilememesi gerekir.
(2) Müsadere konusu eşya veya maddi menfaatlere elkonulamadığı veya bunların
merciine teslim edilmediği hallerde, bunların karşılığını oluşturan değerlerin müsaderesine
hükmedilir.
(3) (Ek: 26/6/2009 – 5918/2 md.) Bu madde kapsamına giren eşyanın müsadere
edilebilmesi için, eşyayı sonradan iktisap eden kişinin 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk
Medenî Kanununun iyiniyetin korunmasına ilişkin hükümlerinden yararlanamıyor olması
gerekir.
Çocuklara özgü güvenlik tedbirleri
Madde 56- (1) Çocuklara özgü güvenlik tedbirlerinin neler olduğu ve ne suretle
uygulanacakları ilgili kanunda gösterilir.
Akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirleri
Madde 57- (1) Fiili işlediği sırada akıl hastası olan kişi hakkında, koruma ve tedavi
amaçlı olarak güvenlik tedbirine hükmedilir. Hakkında güvenlik tedbirine hükmedilen akıl
hastaları, yüksek güvenlikli sağlık kurumlarında koruma ve tedavi altına alınırlar.
(2) Hakkında güvenlik tedbirine hükmedilmiş olan akıl hastası, yerleştirildiği kurumun
sağlık kurulunca düzenlenen raporda toplum açısından tehlikeliliğinin ortadan kalktığının veya
önemli ölçüde azaldığının belirtilmesi üzerine infaz hâkimi kararıyla serbest bırakılabilir.14

14 17/6/2021 tarihli ve 7328 sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle, ikinci ve yedinci fıkrada yer alan
“mahkeme veya hakim” ibareleri “infaz hâkimi” şeklinde ve altıncı fıkrada yer alan “mahkeme”
ibaresi “infaz hâkimi” şeklinde değiştirilmiş, maddenin beşinci fıkrasına “dayanılarak,” ibaresinden
sonra gelmek üzere “infaz hâkimliğince” ibaresi eklenmiştir.
(3) Sağlık kurulu raporunda, akıl hastalığının ve işlenen fiilin niteliğine göre, güvenlik
bakımından kişinin tıbbi kontrol ve takibinin gerekip gerekmediği, gerekiyor ise, bunun süre
ve aralıkları belirtilir.
(4) Tıbbi kontrol ve takip, raporda gösterilen süre ve aralıklarla, Cumhuriyet savcılığınca
bu kişilerin teknik donanımı ve yetkili uzmanı olan sağlık kuruluşuna gönderilmeleri ile sağlanır.
(5) Tıbbi kontrol ve takipte, kişinin akıl hastalığı itibarıyla toplum açısından
tehlikeliliğinin arttığı anlaşıldığında, hazırlanan rapora dayanılarak, infaz hâkimliğince yeniden
koruma ve tedavi amaçlı olarak güvenlik tedbirine hükmedilir. Bu durumda, bir ve devamı
fıkralarda belirlenen işlemler tekrarlanır.(14)
(6) İşlediği fiille ilgili olarak hastalığı yüzünden davranışlarını yönlendirme yeteneği
azalmış olan kişi hakkında birinci ve ikinci fıkra hükümlerine göre yerleştirildiği yüksek
güvenlikli sağlık kuruluşunda düzenlenen kurul raporu üzerine, mahkûm olduğu hapis cezası,
süresi aynı kalmak koşuluyla, kısmen veya tamamen, infaz hâkimi kararıyla akıl hastalarına
özgü güvenlik tedbiri olarak da uygulanabilir.(14)
(7) Suç işleyen alkol ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde bağımlısı kişilerin,
güvenlik tedbiri olarak, alkol ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde bağımlılarına özgü sağlık
kuruluşunda tedavi altına alınmasına karar verilir. Bu kişilerin tedavisi, alkol ya da
uyuşturucu veya uyarıcı madde bağımlılığından kurtulmalarına kadar devam eder. Bu kişiler,
yerleştirildiği kurumun sağlık kurulunca bu yönde düzenlenecek rapor üzerine infaz hâkimi
kararıyla serbest bırakılabilir.(14)
Suçta tekerrür ve özel tehlikeli suçlular
Madde 58- (1) Önceden işlenen suçtan dolayı verilen hüküm kesinleştikten sonra yeni
bir suçun işlenmesi halinde, tekerrür hükümleri uygulanır. Bunun için cezanın infaz edilmiş
olması gerekmez.
(2) Tekerrür hükümleri, önceden işlenen suçtan dolayı;
a) Beş yıldan fazla süreyle hapis cezasına mahkûmiyet halinde, bu cezanın infaz
edildiği tarihten itibaren beş yıl,
b) Beş yıl veya daha az süreli hapis ya da adlî para cezasına mahkûmiyet halinde, bu
cezanın infaz edildiği tarihten itibaren üç yıl,
geçtikten sonra işlenen suçlar dolayısıyla uygulanmaz.
(3) Tekerrür halinde, sonraki suça ilişkin kanun maddesinde seçimlik olarak hapis
cezası ile adlî para cezası öngörülmüşse, hapis cezasına hükmolunur.
(4) Kasıtlı suçlarla taksirli suçlar ve sırf askerî suçlarla diğer suçlar arasında tekerrür
hükümleri uygulanmaz. Kasten öldürme, kasten yaralama, yağma, dolandırıcılık, uyuşturucu
veya uyarıcı madde imal ve ticareti ile parada veya kıymetli damgada sahtecilik suçları hariç
olmak üzere; yabancı ülke mahkemelerinden verilen hükümler tekerrüre esas olmaz.
(5) Fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış olan kişilerin işlediği suçlar
dolayısıyla tekerrür hükümleri uygulanmaz.
(6) Tekerrür halinde hükmolunan ceza, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilir.
Ayrıca, mükerrir hakkında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanır.
(7) Mahkûmiyet kararında, hükümlü hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve
cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağı belirtilir.
(8) Mükerrirlerin mahkûm olduğu cezanın infazı ile denetimli serbestlik tedbirinin
uygulanması, kanunda gösterilen şekilde yapılır.
(9) Mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik
tedbirinin, itiyadi suçlu, suçu meslek edinen kişi veya örgüt mensubu suçlu hakkında da
uygulanmasına hükmedilir.
Sınır dışı edilme
Madde 59- (Değişik: 31/3/2005 – 5328/1 md.)
(1) İşlediği suç nedeniyle hapis cezasına mahkûm edilen yabancı, denetimli serbestlik
tedbiri uygulanarak cezasının infazına veya koşullu salıverilmesine karar verildikten ve her
halde cezasının infazı tamamlandıktan sonra, durumu, sınır dışı işlemleriyle ilgili olarak
değerlendirilmek üzere derhal İçişleri Bakanlığına bildirilir.15
Tüzel kişiler hakkında güvenlik tedbirleri
Madde 60- (1) Bir kamu kurumunun verdiği izne dayalı olarak faaliyette bulunan özel
hukuk tüzel kişisinin organ veya temsilcilerinin iştirakiyle ve bu iznin verdiği yetkinin kötüye
kullanılması suretiyle tüzel kişi yararına işlenen kasıtlı suçlardan mahkûmiyet halinde, iznin
iptaline karar verilir.
(2) Müsadere hükümleri, yararına işlenen suçlarda özel hukuk tüzel kişileri hakkında
da uygulanır.
(3) Yukarıdaki fıkralar hükümlerinin uygulanmasının işlenen fiile nazaran daha ağır
sonuçlar ortaya çıkarabileceği durumlarda, hakim bu tedbirlere hükmetmeyebilir.
(4) Bu madde hükümleri kanunun ayrıca belirttiği hallerde uygulanır.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Cezanın Belirlenmesi ve Bireyselleştirilmesi
Cezanın belirlenmesi
MADDE 61. – (1) Hakim, somut olayda;
a) Suçun işleniş biçimini,
b) Suçun işlenmesinde kullanılan araçları,
c) Suçun işlendiği zaman ve yeri,
d) Suçun konusunun önem ve değerini,

15 17/6/2021 tarihli ve 7328 sayılı Kanunun 5 inci maddesiyle, bu maddede yer alan “koşullu
salıverilmeden yararlandıktan” ibaresi “denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezasının infazına
veya koşullu salıverilmesine karar verildikten” şeklinde değiştirilmiştir.
e) Meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığını,
f) Failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığını,
g) Failin güttüğü amaç ve saiki,
Göz önünde bulundurarak, işlenen suçun kanuni tanımında öngörülen cezanın alt ve
üst sınırı arasında temel cezayı belirler.
(2) Suçun olası kastla ya da bilinçli taksirle işlenmesi nedeniyle indirim veya artırım,
birinci fıkra hükmüne göre belirlenen ceza üzerinden yapılır.
(3) Birinci fıkrada belirtilen hususların suçun unsurunu oluşturduğu hallerde, bunlar
temel cezanın belirlenmesinde ayrıca göz önünde bulundurulmaz.
(4) Bir suçun temel şekline nazaran daha ağır veya daha az cezayı gerektiren birden
fazla nitelikli hallerin gerçekleşmesi durumunda; temel cezada önce artırma sonra indirme
yapılır.
(5) Yukarıdaki fıkralara göre belirlenen ceza üzerinden sırasıyla teşebbüs, iştirak,
zincirleme suç, haksız tahrik, yaş küçüklüğü, akıl hastalığı ve cezada indirim yapılmasını
gerektiren şahsi sebeplere ilişkin hükümler ile takdiri indirim nedenleri uygulanarak sonuç
ceza belirlenir.
(6) Hapis cezasının süresi gün, ay ve yıl hesabıyla belirlenir. Bir gün, yirmidört saat;
bir ay, otuz gündür. Yıl, resmi takvime göre hesap edilir. Hapis cezası için bir günün, adlî
para cezası için bir Türk Lirasının artakalanı hesaba katılmaz ve bu cezalar infaz edilmez.
(7) (Ek: 29/6/2005 – 5377/7 md.)Süreli hapis cezasını gerektiren bir suçtan dolayı bu
madde hükümlerine göre belirlenen sonuç ceza, otuz yıldan fazla olamaz.
(8) (Ek: 29/6/2005 – 5377/7 md.) Adlî para cezası hesaplanırken, bu madde hükmüne
göre cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine yönelik artırma ve indirimler, gün üzerinden
yapılır. Adlî para cezası, belirlenen sonuç gün ile kişinin bir gün karşılığı ödeyebileceği
miktarın çarpılması suretiyle bulunur.
(9) (Ek: 6/12/2006 – 5560/1 md.) Adlî para cezasının seçimlik ceza olarak
öngörüldüğü suçlarda bu cezaya ilişkin gün biriminin alt sınırı, o suç tanımındaki hapis
cezasının alt sınırından az; üst sınırı da, hapis cezasının üst sınırından fazla olamaz.
(10) Kanunda açıkça yazılmış olmadıkça cezalar ne artırılabilir, ne eksiltilebilir, ne de
değiştirilebilir.1617
Takdiri indirim nedenleri
Madde 62- (1) Fail yararına cezayı hafifletecek takdiri nedenlerin varlığı halinde,
ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine, müebbet hapis; müebbet hapis cezası yerine,
yirmibeş yıl hapis cezası verilir. Diğer cezaların altıda birine kadarı indirilir.18

16 Bu fıkranın numarası (7) iken, maddeye 29/6/2005 tarihli ve 5377 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle,
altıncı fıkradan sonra gelmek üzere yedinci ve sekizinci fıkra eklendiği için, (9) olarak teselsül ettirilmiştir.
17 Bu fıkranın numarası (9) iken, maddeye 6/12/2006 tarihli ve 5560 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle,
sekizinci fıkradan sonra gelmek üzere (9) numaralı fıkra eklendiği için, (10) olarak teselsül ettirilmiştir.
18 Bu fıkrada yer alan “beşte” ibaresi, 31/3/2005 tarihli ve 5328 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle
“altıda” olarak değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
(2) Takdiri indirim nedeni olarak, failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve
yargılama sürecindeki pişmanlığını gösteren davranışları veya cezanın failin geleceği üzerindeki
olası etkileri (…)19 göz önünde bulundurulabilir. (Ek cümle:12/5/2022-7406/1 md.) Ancak
failin duruşmadaki mahkemeyi etkilemeye yönelik şeklî tutum ve davranışları, takdiri indirim
nedeni olarak dikkate alınmaz. Takdiri indirim nedenleri kararda gerekçeleriyle gösterilir.(19)
Mahsup
Madde 63- (1) Hüküm kesinleşmeden önce gerçekleşen ve şahsi hürriyeti sınırlama
sonucunu doğuran bütün haller nedeniyle geçirilmiş süreler, hükmolunan hapis cezasından
indirilir. Adlî para cezasına hükmedilmesi durumunda, bir gün yüz Türk Lirası sayılmak
üzere, bu cezadan indirim yapılır.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Dava ve Cezanın Düşürülmesi
Sanığın veya hükümlünün ölümü
Madde 64- (1) Sanığın ölümü halinde kamu davasının düşürülmesine karar verilir.
Ancak, niteliği itibarıyla müsadereye tabi eşya ve maddi menfaatler hakkında davaya devam
olunarak bunların müsaderesine hükmolunabilir.
(2) Hükümlünün ölümü, hapis ve henüz infaz edilmemiş adlî para cezalarını ortadan
kaldırır. Ancak, müsadereye ve yargılama giderlerine ilişkin olup ölümden önce kesinleşmiş
bulunan hüküm, infaz olunur.
Af
Madde 65- (1) Genel af halinde, kamu davası düşer, hükmolunan cezalar bütün neticeleri
ile birlikte ortadan kalkar.
(2) Özel af ile hapis cezasının infaz kurumunda çektirilmesine son verilebilir veya
infaz kurumunda çektirilecek süresi kısaltılabilir ya da adlî para cezasına çevrilebilir.
(3) Cezaya bağlı olan veya hükümde belirtilen hak yoksunlukları, özel affa rağmen
etkisini devam ettirir.
Dava zamanaşımı
Madde 66- (1) Kanunda başka türlü yazılmış olan haller dışında kamu davası;
a) Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda otuz yıl,
b) Müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda yirmibeş yıl,
c) Yirmi yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezasını gerektiren suçlarda yirmi yıl,
d) Beş yıldan fazla ve yirmi yıldan az hapis cezasını gerektiren suçlarda onbeş yıl,

19 12/5/2022 tarihli ve 7406 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle bu fıkrada yer alan “sürecindeki davranışları,”
ibaresi “sürecindeki pişmanlığını gösteren davranışları veya” şeklinde değiştirilmiş ve “gibi hususlar” ibaresi
madde metninden çıkarılmış, fıkraya “kararda” ibaresinden sonra gelmek üzere “gerekçeleriyle” ibaresi
eklenmiştir.
e) Beş yıldan fazla olmamak üzere hapis veya adlî para cezasını gerektiren suçlarda
sekiz yıl,
geçmesiyle düşer.
(2) Fiili işlediği sırada oniki yaşını doldurmuş olup da onbeş yaşını doldurmamış
olanlar hakkında, bu sürelerin yarısının; onbeş yaşını doldurmuş olup da onsekiz yaşını
doldurmamış olan kişiler hakkında ise, üçte ikisinin geçmesiyle kamu davası düşer.
(3) Dava zamanaşımı süresinin belirlenmesinde dosyadaki mevcut deliller itibarıyla
suçun daha ağır cezayı gerektiren nitelikli halleri de göz önünde bulundurulur.
(4) Yukarıdaki fıkralarda yer alan sürelerin belirlenmesinde suçun kanunda yer alan
cezasının yukarı sınırı göz önünde bulundurulur; seçimlik cezaları gerektiren suçlarda
zamanaşımı bakımından hapis cezası esas alınır.
(5) (Değişik: 29/6/2005 – 5377/8 md.) Aynı fiilden dolayı tekrar yargılamayı gerektiren
hallerde, mahkemece bu husustaki talebin kabul edildiği tarihten itibaren fiile ilişkin zamanaşımı
süresi yeni baştan işlemeye başlar.
(6) Zamanaşımı, tamamlanmış suçlarda suçun işlendiği günden, teşebbüs halinde
kalan suçlarda son hareketin yapıldığı günden, kesintisiz suçlarda kesintinin gerçekleştiği ve
zincirleme suçlarda son suçun işlendiği günden, çocuklara karşı üstsoy veya bunlar üzerinde
hüküm ve nüfuzu olan kimseler tarafından işlenen suçlarda çocuğun onsekiz yaşını bitirdiği
günden itibaren işlemeye başlar.
(7) Bu Kanunun İkinci Kitabının Dördüncü Kısmında yazılı ağırlaştırılmış müebbet
veya müebbet veya on yıldan fazla hapis cezalarını gerektiren suçların yurt dışında işlenmesi
halinde dava zamanaşımı uygulanmaz.
Dava zamanaşımı süresinin durması veya kesilmesi
Madde 67- (1) Soruşturma ve kovuşturma yapılmasının, izin veya karar alınması veya
diğer bir mercide çözülmesi gereken bir meselenin sonucuna bağlı bulunduğu hallerde; izin
veya kararın alınmasına veya meselenin çözümüne veya kanun gereğince hakkında kaçak
olduğu hususunda karar verilmiş olan suç faili hakkında bu karar kaldırılıncaya kadar dava
zamanaşımı durur.
(2) Bir suçla ilgili olarak;
a) Şüpheli veya sanıklardan birinin savcı huzurunda ifadesinin alınması veya sorguya
çekilmesi,
b) Şüpheli veya sanıklardan biri hakkında tutuklama kararının verilmesi,
c) Suçla ilgili olarak iddianame düzenlenmesi,
d) Sanıklardan bir kısmı hakkında da olsa, mahkûmiyet kararı verilmesi,
halinde, dava zamanaşımı kesilir.
(3) Dava zamanaşımı kesildiğinde, zamanaşımı süresi yeniden işlemeye başlar. Dava
zamanaşımını kesen birden fazla nedenin bulunması halinde, zamanaşımı süresi son kesme
nedeninin gerçekleştiği tarihten itibaren yeniden işlemeye başlar.
(4) Kesilme halinde, zamanaşımı süresi ilgili suça ilişkin olarak Kanunda belirlenen
sürenin en fazla yarısına kadar uzar.
Ceza zamanaşımı
Madde 68- (1) Bu maddede yazılı cezalar aşağıdaki sürelerin geçmesiyle infaz edilmez:
a) Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarında kırk yıl.
b) Müebbet hapis cezalarında otuz yıl.
c) Yirmi yıl ve daha fazla süreli hapis cezalarında yirmidört yıl.
d) Beş yıldan fazla hapis cezalarında yirmi yıl.
e) Beş yıla kadar hapis ve adlî para cezalarında on yıl.
(2) Fiili işlediği sırada oniki yaşını doldurmuş olup da onbeş yaşını doldurmamış
olanlar hakkında, bu sürelerin yarısının; onbeş yaşını doldurmuş olup da onsekiz yaşını
doldurmamış olan kişiler hakkında ise, üçte ikisinin geçmesiyle ceza infaz edilmez.
(3) Bu Kanunun İkinci Kitabının Dördüncü Kısmında yazılı yurt dışında işlenmiş
suçlar dolayısıyla verilmiş ağırlaştırılmış müebbet hapis veya müebbet hapis veya on yıldan
fazla hapis cezalarında zamanaşımı uygulanmaz.
(4) Türleri başka başka cezaları içeren hükümler, en ağır ceza için konulan sürenin
geçmesiyle infaz edilmez.
(5) Ceza zamanaşımı, hükmün kesinleştiği veya infazın herhangi bir suretle kesintiye
uğradığı günden itibaren işlemeye başlar ve kalan ceza miktarı esas alınarak süre hesaplanır.
Ceza zamanaşımı ve hak yoksunlukları
Madde 69- (1) Cezaya bağlı olan veya hükümde belirtilen hak yoksunluklarının süresi
ceza zamanaşımı doluncaya kadar devam eder.
Müsaderede zamanaşımı
Madde 70- (1) Müsadereye ilişkin hüküm, kesinleşmeden itibaren yirmi yıl geçtikten
sonra infaz edilmez.
Ceza zamanaşımının kesilmesi
Madde 71- (1) Mahkûmiyet hükmünün infazı için yetkili merci tarafından hükümlüye
kanuna göre yapılan tebligat veya bu maksatla hükümlünün yakalanması ceza zamanaşımını
keser.
(2) Bir suçtan dolayı mahkûm olan kimse üst sınırı iki yıldan fazla hapis cezasını
gerektiren kasıtlı bir suç işlediği takdirde, ceza zamanaşımı kesilir.
Zamanaşımının hesabı ve uygulanması
Madde 72- (1) Dava ve ceza zamanaşımı süreleri gün, ay ve yıl hesabıyla belirlenir.
Bir gün, yirmidört saat; bir ay, otuz gündür. Yıl, resmi takvime göre hesap edilir.
(2) Dava ve ceza zamanaşımı re’sen uygulanır ve bundan şüpheli, sanık ve hükümlü
vazgeçemezler.
Soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı suçlar20
Madde 73- (1) Soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olan suç hakkında yetkili
kimse altı ay içinde şikayette bulunmadığı takdirde soruşturma ve kovuşturma yapılamaz.
(2) Zamanaşımı süresini geçmemek koşuluyla bu süre, şikayet hakkı olan kişinin fiili
ve failin kim olduğunu bildiği veya öğrendiği günden başlar.
(3) Şikayet hakkı olan birkaç kişiden birisi altı aylık süreyi geçirirse bundan dolayı
diğerlerinin hakları düşmez.
(4) Kovuşturma yapılabilmesi şikayete bağlı suçlarda kanunda aksi yazılı olmadıkça
suçtan zarar gören kişinin vazgeçmesi davayı düşürür ve hükmün kesinleşmesinden sonraki
vazgeçme cezanın infazına engel olmaz.
(5) İştirak halinde suç işlemiş sanıklardan biri hakkındaki şikayetten vazgeçme, diğerlerini
de kapsar.
(6) Kanunda aksi yazılı olmadıkça, vazgeçme onu kabul etmeyen sanığı etkilemez.
(7) Kamu davasının düşmesi, suçtan zarar gören kişinin şikayetten vazgeçmiş
olmasından ileri gelmiş ve vazgeçtiği sırada şahsi haklarından da vazgeçtiğini ayrıca açıklamış
ise artık hukuk mahkemesinde de dava açamaz.
(8) (Mülga: 6/12/2006 – 5560/45 md.)
Dava veya cezanın düşmesinin etkisi
Madde 74- (1) Genel af, özel af ve şikayetten vazgeçme, müsadere olunan şeylerin
veya ödenen adlî para cezasının geri alınmasını gerektirmez.
(2) Kamu davasının düşmesi, malların geri alınması ve uğranılan zararın tazmini için
açılan şahsi hak davasını etkilemez.
(3) Cezanın düşmesi şahsi haklar, tazminat ve yargılama giderlerine ilişkin hükümleri
etkilemez. Ancak, genel af halinde yargılama giderleri de istenemez.
Önödeme21
Madde 75- (1) Uzlaşma kapsamındaki suçlar hariç olmak üzere, yalnız adlî para
cezasını gerektiren veya kanun maddesinde öngörülen hapis cezasının yukarı sınırı altı ayı
aşmayan suçların faili;
a) Adlî para cezası maktu ise bu miktarı, değilse aşağı sınırını,
b) Hapis cezasının aşağı sınırının karşılığı olarak her gün için otuz Türk Lirası üzerinden
bulunacak miktarı,

20 Bu başlıkta yer alan “, uzlaşma” ibaresi, 19/12/2006 tarihli ve 5560 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle
metinden çıkarılmıştır.
21 24/11/2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanunun 12 nci maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasında yer
alan “üç” ibaresi “altı” şeklinde, “yirmi” ibaresi “otuz” şeklinde değiştirilmiştir.
c) Hapis cezası ile birlikte adlî para cezası da öngörülmüş ise, hapis cezası için bu
fıkranın (b) bendine göre belirlenecek miktar ile adlî para cezasının aşağı sınırını,
Soruşturma giderleri ile birlikte, Cumhuriyet savcılığınca yapılacak tebliğ üzerine on
gün içinde ödediği takdirde hakkında kamu davası açılmaz. (Ek cümleler:17/10/2019-
7188/16 md.) Failin on gün içinde talep etmesi koşuluyla bu miktarın birer ay ara ile üç eşit
taksit hâlinde ödenmesine Cumhuriyet savcısı tarafından karar verilir. Taksitlerin süresinde
ödenmemesi hâlinde önödeme hükümsüz kalır ve soruşturmaya devam edilir. (Ek cümle:
24/11/2016-6763/12 md.) Taksirli suçlar hariç olmak üzere, önödemeye bağlı olarak
kovuşturmaya yer olmadığına veya kamu davasının düşmesine karar verildiği tarihten itibaren
beş yıl içinde önödemeye tabi bir suçu işleyen faile bu fıkra uyarınca teklif edilecek önödeme
miktarı yarı oranında artırılır.
(2) Özel kanun hükümleri gereğince işin doğrudan mahkemeye intikal etmesi halinde
de fail, hakim tarafından yapılacak bildirim üzerine birinci fıkra hükümlerine göre saptanacak
miktardaki parayı yargılama giderleriyle birlikte ödediğinde kamu davası düşer.
(3) Cumhuriyet savcılığınca madde kapsamına giren suç nedeniyle önödeme işlemi
yapılmadan dava açılması veya dava konusu fiilin niteliğinin değişmesi suretiyle madde
kapsamına giren bir suça dönüşmesi halinde de yukarıdaki fıkra uygulanır.
(4) Suçla ilgili kanun maddesinde yukarı sınırı altı ayı aşmayan hapis cezası veya adlî
para cezasından yalnız birinin uygulanabileceği hallerde ödenmesi gereken miktar, yukarıdaki
fıkralara göre adlî para cezası esas alınarak belirlenir.22
(5) Bu madde gereğince kamu davasının açılmaması veya ortadan kaldırılması, kişisel
hakkın istenmesine, malın geri alınmasına ve müsadereye ilişkin hükümleri etkilemez.
(6) (Ek: 24/11/2016-6763/12 md.) Bu madde hükümleri;
a) Bu Kanunda yer alan;
1. Yardım veya bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi (98 inci maddenin
birinci fıkrası),
2. Genel güvenliğin taksirle tehlikeye sokulması (madde 171),
3. Çevrenin taksirle kirletilmesi (182 nci maddenin birinci fıkrası),
4. Özel işaret ve kıyafetleri usulsüz kullanma (264 üncü maddenin birinci fıkrası),
5. Suçu bildirmeme (278 inci maddenin birinci ve ikinci fıkraları),
suçları,
b) 31/8/1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanununun 108 inci maddesinin birinci
fıkrasında yer alan suç,
c) (Ek:17/10/2019-7188/16 md.) 21/7/1983 tarihli ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat
Varlıklarını Koruma Kanununun 74 üncü maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesinde yer
alan suç,

22 24/11/2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanunun 12 nci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “üç” ibaresi
“altı” şeklinde değiştirilmiştir.
d) (Ek:17/10/2019-7188/16 md.) 4/11/2004 tarihli ve 5253 sayılı Dernekler Kanununun
32 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan suç,
bakımından da uygulanır. Bu fıkra kapsamındaki suçların beş yıl içinde tekrar
işlenmesi hâlinde fail hakkında aynı suçtan dolayı önödeme hükümleri uygulanmaz.
(7) (Ek: 24/11/2016-6763/12 md.) Ödemede bulunulması üzerine verilen kovuşturmaya
yer olmadığına dair kararlar ile düşme kararları, bunlara mahsus bir sisteme kaydedilir. Bu
kayıtlar, ancak bir soruşturma veya kovuşturmayla bağlantılı olarak Cumhuriyet savcısı, hâkim
veya mahkeme tarafından istenmesi hâlinde, bu maddede belirtilen amaç için kullanılabilir.
İKİNCİ KİTAP
Özel Hükümler
BİRİNCİ KISIM
Uluslararası Suçlar
BİRİNCİ BÖLÜM
Soykırım ve İnsanlığa Karşı Suçlar
Soykırım
Madde 76- (1) Bir planın icrası suretiyle, milli, etnik, ırki veya dini bir grubun tamamen
veya kısmen yokedilmesi maksadıyla, bu grupların üyelerine karşı aşağıdaki fiillerden birinin
işlenmesi, soykırım suçunu oluşturur:
a) Kasten öldürme.
b) Kişilerin bedensel veya ruhsal bütünlüklerine ağır zarar verme.
c) Grubun, tamamen veya kısmen yokedilmesi sonucunu doğuracak koşullarda yaşamaya
zorlanması.
d) Grup içinde doğumlara engel olmaya yönelik tedbirlerin alınması.
e) Gruba ait çocukların bir başka gruba zorla nakledilmesi.
(2) Soykırım suçu failine ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilir. Ancak, soykırım
kapsamında işlenen kasten öldürme ve kasten yaralama suçları açısından, belirlenen mağdur
sayısınca gerçek içtima hükümleri uygulanır.
(3) Bu suçlardan dolayı tüzel kişiler hakkında da güvenlik tedbirine hükmolunur.
(4) Bu suçlardan dolayı zamanaşımı işlemez.
İnsanlığa karşı suçlar
Madde 77- (1) Aşağıdaki fiillerin, siyasal, felsefi, ırki veya dini saiklerle toplumun bir
kesimine karşı bir plan doğrultusunda sistemli olarak işlenmesi, insanlığa karşı suç oluşturur:
a) Kasten öldürme.
b) Kasten yaralama.
c) İşkence, eziyet veya köleleştirme.
d) Kişi hürriyetinden yoksun kılma.
e) Bilimsel deneylere tabi kılma.
f) Cinsel saldırıda bulunma, çocukların cinsel istismarı.
g) Zorla hamile bırakma.
h) Zorla fuhşa sevketme.
(2) Birinci fıkranın (a) bendindeki fiilin işlenmesi halinde, fail hakkında ağırlaştırılmış
müebbet hapis cezasına; diğer bentlerde tanımlanan fiillerin işlenmesi halinde ise, sekiz
yıldan az olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur. Ancak, birinci fıkranın (a) ve (b)
bentleri kapsamında işlenen kasten öldürme ve kasten yaralama suçları açısından, belirlenen
mağdur sayısınca gerçek içtima hükümleri uygulanır.
(3) Bu suçlardan dolayı tüzel kişiler hakkında da güvenlik tedbirine hükmolunur.
(4) Bu suçlardan dolayı zamanaşımı işlemez.
Örgüt
Madde 78- (1) Yukarıdaki maddelerde yazılı suçları işlemek maksadıyla örgüt kuran
veya yöneten kişi, on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu örgütlere üye
olanlara beş yıldan on yıla kadar hapis cezası verilir.
(2) Bu suçlardan dolayı tüzel kişiler hakkında da güvenlik tedbirine hükmolunur.
(3) Bu suçlardan dolayı zamanaşımı işlemez.
İKİNCİ BÖLÜM
Göçmen Kaçakçılığı ve İnsan Ticareti
Göçmen kaçakçılığı23
Madde 79- (1) Doğrudan doğruya veya dolaylı olarak maddi menfaat elde etmek
maksadıyla, yasal olmayan yollardan;
a) Bir yabancıyı ülkeye sokan veya ülkede kalmasına imkan sağlayan,
b) Türk vatandaşı veya yabancının yurt dışına çıkmasına imkan sağlayan,
Kişi, beş yıldan sekiz yıla kadar hapis ve bin günden onbin güne kadar adlî para cezası ile
cezalandırılır. (Ek cümle: 22/7/2010 – 6008/6 md.) Suç, teşebbüs aşamasında kalmış olsa
dahi, tamamlanmış gibi cezaya hükmolunur.2425
(2) (Ek fıkra: 22/7/2010 – 6008/6 md.) Suçun, mağdurların;
a) Hayatı bakımından bir tehlike oluşturması,
b) Onur kırıcı bir muameleye maruz bırakılarak işlenmesi,
hâlinde, verilecek ceza yarısından üçte ikisine kadar artırılır.(23)
(3) (Değişik:6/12/2019-7196/56 md.) Bu suçun; birden fazla kişi tarafından birlikte

23 22/7/2010 tarihli ve 6008 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle bu maddeye birinci fıkrasından sonra
gelmek üzere yeni bir fıkra eklenmiş ve diğer fıkralar buna göre teselsül ettirilmiştir.
24 6/12/2019 tarihli 7196 sayılı Kanunun 56 ncı maddesiyle bu fıkraya “üç yıldan sekiz yıla kadar
hapis ve” ibaresinden sonra gelmek üzere “bin günden” ibaresi eklenmiştir.
25 28/3/2023 tarihli ve 7445 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle bu fıkrada yer alan “üç yıldan” ibaresi
“beş yıldan” şeklinde değiştirilmiştir.
işlenmesi halinde verilecek ceza yarısına kadar, bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi
halinde verilecek ceza yarısından bir katına kadar artırılır.
(4) Bu suçun bir tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, tüzel kişi
hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.(23)
İnsan ticareti
Madde 80- (1) (Değişik: 6/12/2006 – 5560/3 md.) Zorla çalıştırmak, hizmet ettirmek,
fuhuş yaptırmak veya esarete tâbi kılmak ya da vücut organlarının verilmesini sağlamak
maksadıyla tehdit, baskı, cebir veya şiddet uygulamak, nüfuzu kötüye kullanmak, kandırmak
veya kişiler üzerindeki denetim olanaklarından veya çaresizliklerinden yararlanarak rızalarını
elde etmek suretiyle kişileri ülkeye sokan, ülke dışına çıkaran, tedarik eden, kaçıran, bir
yerden başka bir yere götüren veya sevk eden ya da barındıran kimseye sekiz yıldan oniki yıla
kadar hapis ve onbin güne kadar adlî para cezası verilir.
(2) Birinci fıkrada belirtilen amaçlarla girişilen ve suçu oluşturan fiiller var olduğu
takdirde, mağdurun rızası geçersizdir.
(3) Onsekiz yaşını doldurmamış olanların birinci fıkrada belirtilen maksatlarla tedarik
edilmeleri, kaçırılmaları, bir yerden diğer bir yere götürülmeleri veya sevk edilmeleri veya
barındırılmaları hallerinde suça ait araç fiillerden hiçbirine başvurulmuş olmasa da faile
birinci fıkrada belirtilen cezalar verilir.
(4) Bu suçlardan dolayı tüzel kişiler hakkında da güvenlik tedbirine hükmolunur.
İKİNCİ KISIM
Kişilere Karşı Suçlar
BİRİNCİ BÖLÜM
Hayata Karşı Suçlar
Kasten öldürme
Madde 81- (1) Bir insanı kasten öldüren kişi, müebbet hapis cezası ile cezalandırılır.
Nitelikli haller
Madde 82- (1) Kasten öldürme suçunun;
a) Tasarlayarak,
b) Canavarca hisle veya eziyet çektirerek,
c) Yangın, su baskını, tahrip, batırma veya bombalama ya da nükleer, biyolojik veya
kimyasal silah kullanmak suretiyle,
d) Üstsoy veya altsoydan birine ya da eş, boşandığı eş veya kardeşe karşı,26
e) Çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan

26 8/7/2021 tarihli ve 7331 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle, bu bentte yer alan “eş” ibaresi “eş,
boşandığı eş” şeklinde değiştirilmiştir.
kişiye karşı,
f) (Değişik:12/5/2022-7406/2 md.) Kadına karşı,
g) Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle,
h) Bir suçu gizlemek, delillerini ortadan kaldırmak veya işlenmesini kolaylaştırmak ya
da yakalanmamak amacıyla,27
i) (Ek:29/6/2005 – 5377/9 md.)Bir suçu işleyememekten dolayı duyduğu infialle,
j) Kan gütme saikiyle,28
k) Töre saikiyle,(27)
İşlenmesi halinde, kişi ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılır.
Kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi
Madde 83- (1) Kişinin yükümlü olduğu belli bir icrai davranışı gerçekleştirmemesi
dolayısıyla meydana gelen ölüm neticesinden sorumlu tutulabilmesi için, bu neticenin
oluşumuna sebebiyet veren yükümlülük ihmalinin icrai davranışa eşdeğer olması gerekir.
(2) İhmali ve icrai davranışın eşdeğer kabul edilebilmesi için, kişinin;
a) Belli bir icrai davranışta bulunmak hususunda kanuni düzenlemelerden veya
sözleşmeden kaynaklanan bir yükümlülüğünün bulunması,
b) Önceden gerçekleştirdiği davranışın başkalarının hayatı ile ilgili olarak tehlikeli bir
durum oluşturması,
gerekir.
(3) Belli bir yükümlülüğün ihmali ile ölüme neden olan kişi hakkında, temel ceza
olarak, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine yirmi yıldan yirmibeş yıla kadar, müebbet
hapis cezası yerine onbeş yıldan yirmi yıla kadar, diğer hallerde ise on yıldan onbeş yıla kadar
hapis cezasına hükmolunabileceği gibi, cezada indirim de yapılmayabilir.
İntihara yönlendirme29
Madde 84- (1) Başkasını intihara azmettiren, teşvik eden, başkasının intihar kararını
kuvvetlendiren ya da başkasının intiharına herhangi bir şekilde yardım eden kişi, iki yıldan
beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) İntiharın gerçekleşmesi durumunda, kişi dört yıldan on yıla kadar hapis cezası ile
cezalandırılır.
(3) Başkalarını intihara alenen teşvik eden kişi, üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası
ile cezalandırılır. (Mülga ikinci cümle: 29/6/2005 – 5377/10 md.)
(4) İşlediği fiilin anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan veya ortadan

27 Bu bentte yer alan “kolaylaştırmak” ibaresinden sonra gelmek üzere, 29/6/2005 tarihli ve 5377
sayılı Kanunun 9 uncu maddesiyle “ya da yakalanmamak” ibaresi eklenmiş ve metne işlenmiştir.
28 Maddeye, 29/6/2005 tarihli ve 5377 sayılı Kanunun 9 uncu maddesiyle (h) bendinden sonra gelmek
üzere (i) bendi eklendiğinden, diğer bentler buna göre teselsül ettirilmiştir.
29 Bu maddenin başlığı “İntihar” iken, 29/6/2005 tarihli ve 5377 sayılı Kanunun 10 uncu maddesiyle
“İntihara yönlendirme” şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
kaldırılan kişileri intihara sevk edenlerle cebir veya tehdit kullanmak suretiyle kişileri intihara
mecbur edenler, kasten öldürme suçundan sorumlu tutulurlar.
Taksirle öldürme
Madde 85- (1) Taksirle bir insanın ölümüne neden olan kişi, iki yıldan altı yıla kadar
hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Fiil, birden fazla insanın ölümüne ya da bir veya birden fazla kişinin ölümü ile
birlikte bir veya birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmuş ise, kişi iki yıldan onbeş yıla
kadar hapis cezası ile cezalandırılır.30
İKİNCİ BÖLÜM
Vücut Dokunulmazlığına Karşı Suçlar
Kasten yaralama31
Madde 86- (1) Kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama
yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) (Ek fıkra: 31/3/2005 – 5328/4 md.) Kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki
etkisinin basit bir tıbbî müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması hâlinde, mağdurun
şikâyeti üzerine, dört aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur. (Ek
cümle:12/5/2022-7406/3 md.) Suçun kadına karşı işlenmesi hâlinde cezanın alt sınırı altı
aydan az olamaz.
(3) Kasten yaralama suçunun;
a) Üstsoya, altsoya, eşe, boşandığı eşe veya kardeşe karşı,32
b) Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,
c) Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle,
d) Kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,
e) Silahla,
f) (Ek:14/4/2020-7242/11 md.) Canavarca hisle,
İşlenmesi halinde, şikâyet aranmaksızın, verilecek ceza yarı oranında, (f) bendi
bakımından ise bir kat artırılır.33
Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama
Madde 87- (1) Kasten yaralama fiili, mağdurun;
a) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına,
b) Konuşmasında sürekli zorluğa,
c) Yüzünde sabit ize,

30 Bu maddede yer alan “üç yıldan” ibareleri, 31/3/2005 tarihli ve 5328 sayılı Kanunun 3 üncü
maddesiyle “iki yıldan” şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
31 Bu maddeye, 31/3/2005 tarihli ve 5328 sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle ikinci fıkra eklenmiş,
ikinci fıkrasındaki “iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.” ibaresi “şikâyet
aranmaksızın, verilecek ceza yarı oranında artırılır.” şeklinde değiştirilmiş ve fıkra numaraları buna
göre teselsül ettirilmiştir.
32 8/7/2021 tarihli ve 7331 sayılı Kanunun 7 nci maddesiyle, bu bentte yer alan “eşe” ibaresi “eşe,
boşandığı eşe” şeklinde değiştirilmiştir.
33 14/4/2020 tarihli ve 7242 sayılı Kanunun 11 inci maddesiyle, bu fıkraya “oranında” ibaresinden
sonra gelmek üzere “, (f) bendi bakımından ise bir kat” ibaresi eklenmiştir.
d) Yaşamını tehlikeye sokan bir duruma,
e) Gebe bir kadına karşı işlenip de çocuğunun vaktinden önce doğmasına,
Neden olmuşsa, yukarıdaki maddeye göre belirlenen ceza, bir kat artırılır. Ancak,
verilecek ceza, birinci fıkraya giren hallerde üç yıldan, üçüncü fıkraya giren hallerde beş yıldan
az olamaz.34
(2) Kasten yaralama fiili, mağdurun;
a) İyileşmesi olanağı bulunmayan bir hastalığa veya bitkisel hayata girmesine,
b) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine,
c) Konuşma ya da çocuk yapma yeteneklerinin kaybolmasına,
d) Yüzünün sürekli değişikliğine,
e) Gebe bir kadına karşı işlenip de çocuğunun düşmesine,
Neden olmuşsa, yukarıdaki maddeye göre belirlenen ceza, iki kat artırılır. Ancak,
verilecek ceza, birinci fıkraya giren hallerde beş yıldan, üçüncü fıkraya giren hallerde sekiz
yıldan az olamaz.(33)
(3) (Değişik: 6/12/2006 – 5560/4 md.) Kasten yaralamanın vücutta kemik kırılmasına
veya çıkığına neden olması halinde, yukarıdaki maddeye göre belirlenen ceza, kırık veya
çıkığın hayat fonksiyonlarındaki etkisine göre, yarısına kadar artırılır.
(4) Kasten yaralama sonucunda ölüm meydana gelmişse, yukarıdaki maddenin birinci
fıkrasına giren hallerde sekiz yıldan oniki yıla kadar, üçüncü fıkrasına giren hallerde ise oniki
yıldan onsekiz yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.3536
Kasten yaralamanın ihmali davranışla işlenmesi37
Madde 88-(1) Kasten yaralamanın ihmali davranışla işlenmesi halinde, verilecek ceza
üçte ikisine kadar indirilebilir. Bu hükmün uygulanmasında kasten öldürmenin ihmali
davranışla işlenmesine ilişkin koşullar göz önünde bulundurulur.
Taksirle yaralama
Madde 89- (1) Taksirle başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama
yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, üç aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası
ile cezalandırılır.
(2) Taksirle yaralama fiili, mağdurun;
a) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına,

34 Bu fıkralarda geçen “ikinci” ibareleri, 29/6/2005 tarihli ve 5377 sayılı Kanunun 11 inci maddesiyle
“üçüncü” olarak değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
35 Bu fıkrada yer alan “ikinci” ibaresi, 31/3/2005 tarihli ve 5328 sayılı Kanunun 5 inci maddesiyle
“üçüncü” şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
36 14/4/2020 tarihli ve 7242 sayılı Kanunun 12 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “onaltı” ibaresi
“onsekiz” şeklinde değiştirilmiştir.
37 Bu madde başlığı “Daha az cezayı gerektiren haller” iken, 31/3/2005 tarihli ve 5328 sayılı
Kanunun 6 ncı maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiş, sözkonusu maddenin birinci fıkrası
metinden çıkarılmış, ikinci fıkra birinci fıkra olarak teselsül ettirilmiştir.
b) Vücudunda kemik kırılmasına,
c) Konuşmasında sürekli zorluğa,
d) Yüzünde sabit ize,
e) Yaşamını tehlikeye sokan bir duruma,
f) Gebe bir kadının çocuğunun vaktinden önce doğmasına,
Neden olmuşsa, birinci fıkraya göre belirlenen ceza, yarısı oranında artırılır.
(3) Taksirle yaralama fiili, mağdurun;
a) İyileşmesi olanağı bulunmayan bir hastalığa veya bitkisel hayata girmesine,
b) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine,
c) Konuşma ya da çocuk yapma yeteneklerinin kaybolmasına,
d) Yüzünün sürekli değişikliğine,
e) Gebe bir kadının çocuğunun düşmesine,
Neden olmuşsa, birinci fıkraya göre belirlenen ceza, bir kat artırılır.
(4) Fiilin birden fazla kişinin yaralanmasına neden olması halinde, altı aydan üç yıla
kadar hapis cezasına hükmolunur.
(5) (Değişik: 6/12/2006 – 5560/5 md.) Taksirle yaralama suçunun soruşturulması ve
kovuşturulması şikâyete bağlıdır. Ancak, birinci fıkra kapsamına giren yaralama hariç, suçun
bilinçli taksirle işlenmesi halinde şikâyet aranmaz.
İnsan üzerinde deney
Madde 90- (1) İnsan üzerinde bilimsel bir deney yapan kişi, bir yıldan üç yıla kadar
hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) İnsan üzerinde yapılan rızaya dayalı bilimsel deneyin ceza sorumluluğunu
gerektirmemesi için;
a) Deneyle ilgili olarak yetkili kurul veya makamlardan gerekli iznin alınmış olması,
b) Deneyin öncelikle insan dışı deney ortamında veya yeterli sayıda hayvan üzerinde
yapılmış olması,
c) İnsan dışı deney ortamında veya hayvanlar üzerinde yapılan deneyler sonucunda
ulaşılan bilimsel verilerin, varılmak istenen hedefe ulaşmak açısından bunların insan üzerinde
de yapılmasını gerekli kılması,
d) Deneyin, insan sağlığı üzerinde öngörülebilir zararlı ve kalıcı bir etki bırakmaması,
e) Deney sırasında kişiye insan onuruyla bağdaşmayacak ölçüde acı verici yöntemlerin
uygulanmaması,
f) Deneyle varılmak istenen amacın, bunun kişiye yüklediği külfete ve kişinin sağlığı
üzerindeki tehlikeye göre daha ağır basması,
g) Deneyin mahiyet ve sonuçları hakkında yeterli bilgilendirmeye dayalı olarak
açıklanan rızanın yazılı olması ve herhangi bir menfaat teminine bağlı bulunmaması,
gerekir.
(3) (Değişik: 31/3/2005 – 5328/7 md.) Çocuklar üzerinde bilimsel deneyin ceza
sorumluluğunu gerektirmemesi için ikinci fıkrada aranan koşulların yanı sıra;
a) Yapılan deneyler sonucunda ulaşılan bilimsel verilerin, varılmak istenen hedefe
ulaşmak açısından bunların çocuklar üzerinde de yapılmasını gerekli kılması,
b) Rıza açıklama yeteneğine sahip çocuğun kendi rızasının yanı sıra ana ve babasının
veya vasisinin yazılı muvafakatinin de alınması,
c) Deneyle ilgili izin verecek yetkili kurullarda çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanının
bulunması,
gerekir.
(4) Hasta olan insan üzerinde rıza olmaksızın tedavi amaçlı denemede bulunan kişi, bir
yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Ancak, bilinen tıbbi müdahale yöntemlerinin
uygulanmasının sonuç vermeyeceğinin anlaşılması üzerine, kişi üzerinde yapılan rızaya dayalı
bilimsel yöntemlere uygun tedavi amaçlı deneme, ceza sorumluluğunu gerektirmez. Açıklanan
rızanın, denemenin mahiyet ve sonuçları hakkında yeterli bilgilendirmeye dayalı olarak yazılı
olması ve tedavinin uzman hekim tarafından bir hastane ortamında yapılması gerekir.
(5) Birinci fıkrada tanımlanan suçun işlenmesi sonucunda mağdurun yaralanması veya
ölmesi halinde, kasten yaralama veya kasten öldürme suçuna ilişkin hükümler uygulanır.
(6) Bu maddede tanımlanan suçların bir tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi
halinde, tüzel kişi hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.
Organ veya doku ticareti
Madde 91- (1) Hukuken geçerli rızaya dayalı olmaksızın, kişiden organ alan kimse,
beş yıldan dokuz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Suçun konusunun doku olması
halinde, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(2) Hukuka aykırı olarak, ölüden organ veya doku alan kimse, bir yıla kadar hapis
cezası ile cezalandırılır.
(3) Organ veya doku satın alan, satan, satılmasına aracılık eden kişi hakkında, birinci
fıkrada belirtilen cezalara hükmolunur.
(4) Bir ve üçüncü fıkralarda tanımlanan suçların bir örgütün faaliyeti çerçevesinde
işlenmesi halinde, sekiz yıldan onbeş yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adlî para cezasına
hükmolunur.
(5) Hukuka aykırı yollarla elde edilmiş olan organ veya dokuyu saklayan, nakleden
veya aşılayan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(6) Belli bir çıkar karşılığında organ veya doku teminine yönelik olarak ilan veya
reklam veren veya yayınlayan kişi, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(7) Bu maddede tanımlanan suçların bir tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi
halinde, tüzel kişi hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.
(8) Birinci fıkrada tanımlanan suçun işlenmesi sonucunda mağdurun ölmesi halinde,
kasten öldürme suçuna ilişkin hükümler uygulanır.
Zorunluluk hali
Madde 92- (1) Organ veya dokularını satan kişinin içinde bulunduğu sosyal ve ekonomik
koşullar göz önünde bulundurularak, hakkında verilecek cezada indirim yapılabileceği gibi, ceza
vermekten de vazgeçilebilir.
Etkin pişmanlık
Madde 93- (1) Organ veya dokularını satan kişi, resmi makamlar tarafından haber
alınmadan önce durumu merciine haber vererek suçluların yakalanmalarını kolaylaştırırsa,
hakkında cezaya hükmolunmaz.
(2) Bu suç haber alındıktan sonra, organ veya dokularını satan kişi, gönüllü olarak,
suçun meydana çıkmasına ve diğer suçluların yakalanmasına hizmet ve yardım ederse;
hakkında verilecek cezanın, yardımın niteliğine göre, dörtte birden yarısına kadarı indirilir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
İşkence ve Eziyet
İşkence
Madde 94- (1) Bir kişiye karşı insan onuruyla bağdaşmayan ve bedensel veya ruhsal
yönden acı çekmesine, algılama veya irade yeteneğinin etkilenmesine, aşağılanmasına yol
açacak davranışları gerçekleştiren kamu görevlisi hakkında üç yıldan oniki yıla kadar hapis
cezasına hükmolunur. (Ek cümle:12/5/2022-7406/4 md.) Suçun kadına karşı işlenmesi
hâlinde cezanın alt sınırı beş yıldan az olamaz.
(2) Suçun;
a) Çocuğa, beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan
kişiye ya da gebe kadına karşı,
b) Avukata veya diğer kamu görevlisine karşı görevi dolayısıyla,
İşlenmesi halinde, sekiz yıldan onbeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(3) Fiilin cinsel yönden taciz şeklinde gerçekleşmesi halinde, on yıldan onbeş yıla
kadar hapis cezasına hükmolunur.
(4) Bu suçun işlenişine iştirak eden diğer kişiler de kamu görevlisi gibi cezalandırılır.
(5) Bu suçun ihmali davranışla işlenmesi halinde, verilecek cezada bu nedenle indirim
yapılmaz.
(6) (Ek: 11/4/2013-6459/9 md.) Bu suçtan dolayı zamanaşımı işlemez.
Neticesi sebebiyle ağırlaşmış işkence
Madde 95- (1) İşkence fiilleri, mağdurun;
a) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına,
b) Konuşmasında sürekli zorluğa,
c) Yüzünde sabit ize,
d) Yaşamını tehlikeye sokan bir duruma,
e) Gebe bir kadına karşı işlenip de çocuğunun vaktinden önce doğmasına,
Neden olmuşsa, yukarıdaki maddeye göre belirlenen ceza, yarı oranında artırılır.
(2) İşkence fiilleri, mağdurun;
a) İyileşmesi olanağı bulunmayan bir hastalığa veya bitkisel hayata girmesine,
b) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine,
c) Konuşma ya da çocuk yapma yeteneklerinin kaybolmasına,
d) Yüzünün sürekli değişikliğine,
e) Gebe bir kadına karşı işlenip de çocuğunun düşmesine,
Neden olmuşsa, yukarıdaki maddeye göre belirlenen ceza, bir kat artırılır.
(3) İşkence fiillerinin vücutta kemik kırılmasına neden olması halinde, kırığın hayat
fonksiyonlarındaki etkisine göre sekiz yıldan onbeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(4) İşkence sonucunda ölüm meydana gelmişse, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına
hükmolunur.
Eziyet
Madde 96- (1) Bir kimsenin eziyet çekmesine yol açacak davranışları gerçekleştiren
kişi hakkında iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. (Ek cümle:12/5/2022-
7406/5 md.) Suçun kadına karşı işlenmesi hâlinde cezanın alt sınırı iki yıl altı aydan az
olamaz.
(2) Yukarıdaki fıkra kapsamına giren fiillerin;
a) Çocuğa, beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan
kişiye ya da gebe kadına karşı,
b) Üstsoy veya altsoya, babalık veya analığa ya da eşe veya boşandığı eşe karşı,38
İşlenmesi halinde, kişi hakkında üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Koruma, Gözetim, Yardım veya Bildirim Yükümlülüğünün İhlâli
Terk
Madde 97- (1) Yaşı veya hastalığı dolayısıyla kendini idare edemeyecek durumda
olan ve bu nedenle koruma ve gözetim yükümlülüğü altında bulunan bir kimseyi kendi haline
terk eden kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Terk dolayısıyla mağdur bir hastalığa yakalanmış, yaralanmış veya ölmüşse,
neticesi sebebiyle ağırlaşmış suç hükümlerine göre cezaya hükmolunur.
Yardım veya bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi
Madde 98- (1) Yaşı, hastalığı veya yaralanması dolayısıyla ya da başka herhangi bir
nedenle kendini idare edemeyecek durumda olan kimseye hal ve koşulların elverdiği ölçüde
yardım etmeyen ya da durumu derhal ilgili makamlara bildirmeyen kişi, bir yıla kadar hapis
veya adlî para cezası ile cezalandırılır.

38 8/7/2021 tarihli ve 7331 sayılı Kanunun 8 inci maddesiyle, bu bende “eşe” ibaresinden sonra
gelmek üzere “veya boşandığı eşe” ibaresi eklenmiştir.
(2) Yardım veya bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi dolayısıyla kişinin
ölmesi durumunda, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
BEŞİNCİ BÖLÜM
Çocuk Düşürtme, Düşürme veya Kısırlaştırma
Çocuk düşürtme
Madde 99- (1) Rızası olmaksızın bir kadının çocuğunu düşürten kişi, beş yıldan on
yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Tıbbi zorunluluk bulunmadığı halde, rızaya dayalı olsa bile, gebelik süresi on
haftadan fazla olan bir kadının çocuğunu düşürten kişi, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası
ile cezalandırılır. Bu durumda, çocuğunun düşürtülmesine rıza gösteren kadın hakkında bir
yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.
(3) Birinci fıkrada yazılı fiil kadının beden veya ruh sağlığı bakımından bir zarara
uğramasına neden olmuşsa, kişi altı yıldan oniki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır;
fiilin kadının ölümüne neden olması halinde, onbeş yıldan yirmi yıla kadar hapis cezasına
hükmolunur.
(4) İkinci fıkrada yazılı fiil kadının beden veya ruh sağlığı bakımından bir zarara
uğramasına neden olmuşsa, kişi üç yıldan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır; fiilin
kadının ölümüne neden olması halinde, dört yıldan sekiz yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(5) Rızaya dayalı olsa bile, gebelik süresi on haftayı doldurmamış olan bir kadının
çocuğunun yetkili olmayan bir kişi tarafından düşürtülmesi halinde; iki yıldan dört yıla kadar
hapis cezasına hükmolunur. Yukarıdaki fıkralarda tanımlanan diğer fiiller yetkili olmayan bir
kişi tarafından işlendiği takdirde, bu fıkralara göre verilecek ceza, yarı oranında artırılarak
hükmolunur.
(6) Kadının mağduru olduğu bir suç sonucu gebe kalması halinde, süresi yirmi
haftadan fazla olmamak ve kadının rızası olmak koşuluyla, gebeliği sona erdirene ceza
verilmez. Ancak, bunun için gebeliğin uzman hekimler tarafından hastane ortamında sona
erdirilmesi gerekir.
Çocuk düşürme
Madde 100- (1) Gebelik süresi on haftadan fazla olan kadının çocuğunu isteyerek
düşürmesi halinde, bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.
Kısırlaştırma
Madde 101- (1) Bir erkek veya kadını rızası olmaksızın kısırlaştıran kimse, üç yıldan
altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Fiil, kısırlaştırma işlemi yapma yetkisi olmayan
bir kimse tarafından yapılırsa, ceza üçte bir oranında artırılır.
(2) Rızaya dayalı olsa bile, kısırlaştırma fiilinin yetkili olmayan bir kişi tarafından
işlenmesi halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
ALTINCI BÖLÜM
Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar
Cinsel saldırı
Madde 102- (Değişik: 18/6/2014-6545/58 md.)
(1) Cinsel davranışlarla bir kimsenin vücut dokunulmazlığını ihlâl eden kişi,
mağdurun şikâyeti üzerine, beş yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Cinsel
davranışın sarkıntılık düzeyinde kalması hâlinde iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir.
(2) Fiilin vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi
durumunda, on iki yıldan az olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur. Bu fiilin eşe karşı
işlenmesi hâlinde, soruşturma ve kovuşturmanın yapılması mağdurun şikâyetine bağlıdır.
(3) Suçun;
a) Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,
b) Kamu görevinin, vesayet veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak
suretiyle,
c) Üçüncü derece dâhil kan veya kayın hısımlığı ilişkisi içinde bulunan bir kişiye karşı
ya da üvey baba, üvey ana, üvey kardeş, evlat edinen veya evlatlık tarafından,
d) Silahla veya birden fazla kişi tarafından birlikte,
e) İnsanların toplu olarak bir arada yaşama zorunluluğunda bulunduğu ortamların
sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,
işlenmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilen cezalar yarı oranında artırılır.
(4) Cinsel saldırı için başvurulan cebir ve şiddetin kasten yaralama suçunun ağır
neticelerine neden olması hâlinde, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.
(5) Suç sonucu mağdurun bitkisel hayata girmesi veya ölümü hâlinde, ağırlaştırılmış
müebbet hapis cezasına hükmolunur.
Çocukların cinsel istismarı
Madde 103- (Değişik: 18/6/2014-6545/59 md.)39
(1) (Yeniden düzenlenen birinci ve ikinci cümle: 24/11/2016-6763/13 md.) Çocuğu
cinsel yönden istismar eden kişi, sekiz yıldan on beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Cinsel istismarın sarkıntılık düzeyinde kalması hâlinde üç yıldan sekiz yıla kadar hapis
cezasına hükmolunur. (Ek cümle: 24/11/2016-6763/13 md.) Mağdurun on iki yaşını
tamamlamamış olması hâlinde verilecek ceza, istismar durumunda on yıldan, sarkıntılık
durumunda beş yıldan az olamaz. Sarkıntılık düzeyinde kalmış suçun failinin çocuk olması
hâlinde soruşturma ve kovuşturma yapılması mağdurun, velisinin veya vasisinin şikâyetine
bağlıdır. Cinsel istismar deyiminden;(38)

39 Bu maddenin (1) numaralı fıkrasının (a) bendinde yer alan ‘…tamamlamamış…’ sözcüğü yönünden
(1) numaralı fıkranın birinci ve ikinci cümleleri Anayasa Mahkemesi’nin 26/5/2016 tarihli ve E.:
2015/108, K.: 2016/46 sayılı Kararı ile iptal edilmiş olup, Kararın Resmi Gazete’de yayımlandığı
13/7/2016 tarihinden başlayarak altı ay sonra yürürlüğe girmesi hüküm altına alınmıştır.
a) On beş yaşını tamamlamamış veya tamamlamış olmakla birlikte fiilin hukuki anlam
ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan çocuklara karşı gerçekleştirilen her türlü
cinsel davranış,
b) Diğer çocuklara karşı sadece cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir
nedene dayalı olarak gerçekleştirilen cinsel davranışlar,
anlaşılır.
(2) (Yeniden düzenleme: 24/11/2016-6763/13 md.) Cinsel istismarın vücuda organ
veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda, on altı yıldan aşağı
olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur. Mağdurun on iki yaşını tamamlamamış olması
hâlinde verilecek ceza on sekiz yıldan az olamaz.
(3) Suçun;
a) Birden fazla kişi tarafından birlikte,
b) İnsanların toplu olarak bir arada yaşama zorunluluğunda bulunduğu ortamların
sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,
c) Üçüncü derece dâhil kan veya kayın hısımlığı ilişkisi içinde bulunan bir kişiye karşı
ya da üvey baba, üvey ana, üvey kardeş veya evlat edinen tarafından,
d) Vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, koruyucu aile veya sağlık hizmeti veren ya da koruma,
bakım veya gözetim yükümlülüğü bulunan kişiler tarafından,
e) Kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,
işlenmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.
(4) Cinsel istismarın, birinci fıkranın (a) bendindeki çocuklara karşı cebir veya tehditle
ya da (b) bendindeki çocuklara karşı silah kullanmak suretiyle gerçekleştirilmesi hâlinde,
yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.
(5) Cinsel istismar için başvurulan cebir ve şiddetin kasten yaralama suçunun ağır
neticelerine neden olması hâlinde, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.
(6) Suç sonucu mağdurun bitkisel hayata girmesi veya ölümü hâlinde, ağırlaştırılmış
müebbet hapis cezasına hükmolunur.
Reşit olmayanla cinsel ilişki
Madde 104- (1) Cebir, tehdit ve hile olmaksızın, onbeş yaşını bitirmiş olan çocukla cinsel
ilişkide bulunan kişi, şikayet üzerine, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.40
(2) (İptal: Ana. Mah.nin 23/11/2005 tarihli ve E: 2005/103, K: 2005/89 sayılı
kararı ile; Yeniden düzenleme: 18/6/2014-6545/60 md.) Suçun mağdur ile arasında
evlenme yasağı bulunan kişi tarafından işlenmesi hâlinde, şikâyet aranmaksızın, on yıldan on
beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(3) (Ek: 18/6/2014-6545/60 md.) Suçun, evlat edineceği çocuğun evlat edinme öncesi
bakımını üstlenen veya koruyucu aile ilişkisi çerçevesinde koruma, bakım ve gözetim
yükümlülüğü bulunan kişi tarafından işlenmesi hâlinde, şikâyet aranmaksızın ikinci fıkraya
göre cezaya hükmolunur.

40 18/6/2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanunun 60 ıncı maddesiyle bu fıkrada yer alan “altı aydan iki”
ibaresi “iki yıldan beş” şeklinde değiştirilmiştir.
Cinsel taciz
Madde 105- (1) Bir kimseyi cinsel amaçlı olarak taciz eden kişi hakkında, mağdurun
şikayeti üzerine, üç aydan iki yıla kadar hapis cezasına veya adlî para cezasına fiilin çocuğa
karşı işlenmesi hâlinde altı aydan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.41
(2) (Değişik: 18/6/2014-6545/61 md.) Suçun;
a) Kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin ya da aile içi ilişkinin sağladığı kolaylıktan
faydalanmak suretiyle,
b) Vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, koruyucu aile veya sağlık hizmeti veren ya da koruma,
bakım veya gözetim yükümlülüğü bulunan kişiler tarafından,
c) Aynı işyerinde çalışmanın sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,
d) Posta veya elektronik haberleşme araçlarının sağladığı kolaylıktan faydalanmak
suretiyle,
e) Teşhir suretiyle,
işlenmesi hâlinde yukarıdaki fıkraya göre verilecek ceza yarı oranında artırılır. Bu fiil
nedeniyle mağdur; işi bırakmak, okuldan veya ailesinden ayrılmak zorunda kalmış ise
verilecek ceza bir yıldan az olamaz.
YEDİNCİ BÖLÜM
Hürriyete Karşı Suçlar
Tehdit
Madde 106- (1) Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel
dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit eden kişi, altı aydan
iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (Ek cümle:12/5/2022-7406/6 md.) Bu suçun
kadına karşı işlenmesi hâlinde cezanın alt sınırı dokuz aydan az olamaz. Malvarlığı itibarıyla
büyük bir zarara uğratacağından veya sair bir kötülük edeceğinden bahisle tehditte ise,
mağdurun şikayeti üzerine, altı aya kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.
(2) Tehdidin;
a) Silahla,
b) Kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle, imzasız mektupla veya
özel işaretlerle,
c) Birden fazla kişi tarafından birlikte,
d) Var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak,
İşlenmesi halinde, fail hakkında iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(3) Tehdit amacıyla kasten öldürme, kasten yaralama veya malvarlığına zarar verme
suçunun işlenmesi halinde, ayrıca bu suçlardan dolayı ceza verilir.

41 18/6/2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanunun 61 inci maddesiyle bu fıkrada yer alan “hükmolunur”
ibaresi “, “fiilin çocuğa karşı işlenmesi hâlinde altı aydan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur”
şeklinde değiştirilmiştir.
Şantaj
Madde 107- (1) Hakkı olan veya yükümlü olduğu bir şeyi yapacağından veya
yapmayacağından bahisle, bir kimseyi kanuna aykırı veya yükümlü olmadığı bir şeyi
yapmaya veya yapmamaya ya da haksız çıkar sağlamaya zorlayan kişi, bir yıldan üç yıla
kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
(2) (Ek: 29/6/2005 – 5377/14 md.) Kendisine veya başkasına yarar sağlamak
maksadıyla bir kişinin şeref veya saygınlığına zarar verecek nitelikteki hususların
açıklanacağı veya isnat edileceği tehdidinde bulunulması halinde de birinci fıkraya göre
cezaya hükmolunur.
Cebir
Madde 108- (1) Bir şeyi yapması veya yapmaması ya da kendisinin yapmasına
müsaade etmesi için bir kişiye karşı cebir kullanılması halinde, kasten yaralama suçundan
verilecek ceza üçte birinden yarısına kadar artırılarak hükmolunur.
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
Madde 109- (1) Bir kimseyi hukuka aykırı olarak bir yere gitmek veya bir yerde
kalmak hürriyetinden yoksun bırakan kişiye, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir.
(2) Kişi, fiili işlemek için veya işlediği sırada cebir, tehdit veya hile kullanırsa, iki
yıldan yedi yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(3) Bu suçun;
a) Silahla,
b) Birden fazla kişi tarafından birlikte,
c) Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle,
d) Kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,
e) Üstsoy, altsoy veya eşe ya da boşandığı eşe karşı,42
f) Çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendini savunamayacak durumda bulunan
kişiye karşı,
İşlenmesi halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza bir kat artırılır.
(4) Bu suçun mağdurun ekonomik bakımdan önemli bir kaybına neden olması halinde,
ayrıca bin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.
(5) Suçun cinsel amaçla işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek cezalar
yarı oranında artırılır.
(6) Bu suçun işlenmesi amacıyla veya sırasında kasten yaralama suçunun neticesi
sebebiyle ağırlaşmış hallerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna
ilişkin hükümler uygulanır.

42 8/7/2021 tarihli ve 7331 sayılı Kanunun 9 uncu maddesiyle, bu bende “eşe” ibaresinden sonra
gelmek üzere “ya da boşandığı eşe” ibaresi eklenmiştir.
Etkin pişmanlık
Madde 110- (1) Yukarıdaki maddede tanımlanan suçu işleyen kişi, bu suç nedeniyle
soruşturmaya başlanmadan önce mağdurun şahsına zararı dokunmaksızın, onu kendiliğinden
güvenli bir yerde serbest bırakacak olursa cezanın üçte ikisine kadarı indirilir.
Tüzel kişiler hakkında güvenlik tedbiri uygulanması
Madde 111- (1) Tehdit, şantaj, cebir veya kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarının
işlenmesi sonucunda yararına haksız menfaat sağlanan tüzel kişiler hakkında bunlara özgü
güvenlik tedbirlerine hükmolunur.
Eğitim ve öğretim hakkının engellenmesi43
Madde 112- (Değişik: 2/3/2014-6529/12 md.)
(1) Cebir veya tehdit kullanılarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla;
a) Devletçe kurulan veya kamu makamlarının verdiği izne dayalı olarak yürütülen her
türlü eğitim ve öğretim faaliyetlerine,
b) Kişinin eğitim ve öğretim hakkını kullanmasına,
c) Öğrencilerin toplu olarak oturdukları binalara veya bunların eklentilerine girilmesine
veya orada kalınmasına,
engel olunması hâlinde, fail hakkında iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
Kamu hizmetlerinden yararlanma hakkının engellenmesi44
Madde 113- (Değişik: 2/3/2014-6529/13 md.)
(1) Cebir veya tehdit kullanılarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla;
a) Bir kamu faaliyetinin yürütülmesine,
b) Kamu kurumlarında veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarında verilen
ya da kamu makamlarının verdiği izne dayalı olarak sunulan hizmetlerden yararlanılmasına,
engel olunması hâlinde, fail hakkında iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(2) (Ek:12/5/2022-7406/7 md.) Suçun konusunun sağlık hizmeti olması hâlinde,
verilecek ceza altıda biri oranına kadar artırılır.
Siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi
Madde 114- (1) Bir kimseye karşı;
a) Bir siyasi partiye üye olmaya veya olmamaya, siyasi partinin faaliyetlerine
katılmaya veya katılmamaya, siyasi partiden veya siyasi parti yönetimindeki görevinden
ayrılmaya,

43 Bu madde başlığı “Eğitim ve öğretimin engellenmesi” iken, 2/3/2014 tarihli ve 6529 sayılı Kanunun
12 nci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
44 Bu madde başlığı “Kamu kurumu veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının
faaliyetlerinin engellenmesi” iken, 2/3/2014 tarihli ve 6529 sayılı Kanunun 13 üncü maddesiyle metne
işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
b) Seçim yoluyla gelinen bir kamu görevine aday olmamaya veya seçildiği görevden
ayrılmaya,
Zorlamak amacıyla, cebir veya tehdit kullanan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis
cezası ile cezalandırılır.
(2) Cebir veya tehdit kullanılarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla bir siyasi
partinin faaliyetlerinin engellenmesi halinde, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
İnanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme
Madde 115- (1) Cebir veya tehdit kullanarak, bir kimseyi dini, siyasi, sosyal, felsefi
inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya veya değiştirmeye zorlayan ya da bunları
açıklamaktan, yaymaktan meneden kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) (Değişik: 2/3/2014-6529/14 md.) Dini inancın gereğinin yerine getirilmesinin veya
dini ibadet veya ayinlerin bireysel ya da toplu olarak yapılmasının, cebir veya tehdit
kullanılarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla engellenmesi hâlinde, fail hakkında
birinci fıkraya göre cezaya hükmolunur.
(3) (Ek: 2/3/2014-6529/14 md.) Cebir veya tehdit kullanarak ya da hukuka aykırı
başka bir davranışla bir kimsenin inanç, düşünce veya kanaatlerinden kaynaklanan yaşam
tarzına ilişkin tercihlerine müdahale eden veya bunları değiştirmeye zorlayan kişiye birinci
fıkra hükmüne göre ceza verilir.
Konut dokunulmazlığının ihlali
Madde 116- (1) Bir kimsenin konutuna, konutunun eklentilerine rızasına aykırı olarak
giren veya rıza ile girdikten sonra buradan çıkmayan kişi, mağdurun şikayeti üzerine, altı
aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) (Değişik: 31/3/2005 – 5328/8 md.) Birinci fıkra kapsamına giren fiillerin, açık bir
rızaya gerek duyulmaksızın girilmesi mutat olan yerler dışında kalan işyerleri ve eklentileri
hakkında işlenmesi hâlinde, mağdurun şikâyeti üzerine altı aydan bir yıla kadar hapis veya
adlî para cezasına hükmolunur.
(3) (Değişik: 31/3/2005 – 5328/8 md.) Evlilik birliğinde aile bireylerinden ya da
konutun veya işyerinin birden fazla kişi tarafından ortak kullanılması durumunda, bu
kişilerden birinin rızası varsa, yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanmaz. Ancak bunun için
rıza açıklamasının meşru bir amaca yönelik olması gerekir.
(4) Fiilin, cebir veya tehdit kullanılmak suretiyle ya da gece vakti işlenmesi halinde,
bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
İş ve çalışma hürriyetinin ihlali
Madde 117- (1) Cebir veya tehdit kullanarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla,
iş ve çalışma hürriyetini ihlal eden kişiye, mağdurun şikayeti halinde, altı aydan iki yıla kadar
hapis veya adlî para cezası verilir.
(2) Çaresizliğini, kimsesizliğini ve bağlılığını sömürmek suretiyle kişi veya kişileri
ücretsiz olarak veya sağladığı hizmet ile açık bir şekilde orantısız düşük bir ücretle çalıştıran
veya bu durumda bulunan kişiyi, insan onuru ile bağdaşmayacak çalışma ve konaklama
koşullarına tabi kılan kimseye altı aydan üç yıla kadar hapis veya yüz günden az olmamak
üzere adlî para cezası verilir.
(3) Yukarıdaki fıkrada belirtilen durumlara düşürmek üzere bir kimseyi tedarik veya
sevk veya bir yerden diğer bir yere nakleden kişiye de aynı ceza verilir.
(4) Cebir veya tehdit kullanarak, işçiyi veya işverenlerini ücretleri azaltıp çoğaltmaya
veya evvelce kabul edilenlerden başka koşullar altında anlaşmalar kabulüne zorlayan ya da bir
işin durmasına, sona ermesine veya durmanın devamına neden olan kişiye altı aydan üç yıla
kadar hapis cezası verilir.
Sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi
Madde 118- (1) Bir kimseye karşı bir sendikaya üye olmaya veya olmamaya,
sendikanın faaliyetlerine katılmaya veya katılmamaya, sendikadan veya sendika yönetimindeki
görevinden ayrılmaya zorlamak amacıyla, cebir veya tehdit kullanan kişi, altı aydan iki yıla
kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Cebir veya tehdit kullanılarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla bir
sendikanın faaliyetlerinin engellenmesi halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına
hükmolunur.
Ortak hüküm
Madde 119- (1) Eğitim ve öğretimin engellenmesi, kamu kurumu veya kamu kurumu
niteliğindeki meslek kuruluşlarının faaliyetlerinin engellenmesi, siyasi hakların kullanılmasının
engellenmesi, inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme, konut
dokunulmazlığının ihlali ile iş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçlarının;
a) Silahla,
b) Kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle, imzasız mektupla veya
özel işaretlerle,
c) Birden fazla kişi tarafından birlikte,
d) Var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten
yararlanılarak,
e) Kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,
İşlenmesi halinde, verilecek ceza bir kat artırılır.
(2) Bu suçların işlenmesi sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle
ağırlaşmış hallerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin
hükümler uygulanır.
Haksız arama
Madde 120- (1) Hukuka aykırı olarak bir kimsenin üstünü veya eşyasını arayan kamu
görevlisine üç aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir.
Dilekçe hakkının kullanılmasının engellenmesi
Madde 121- (1) Kişinin belli bir hakkı kullanmak için yetkili kamu makamlarına
verdiği dilekçenin hukuki bir neden olmaksızın kabul edilmemesi halinde, fail hakkında altı
aya kadar hapis cezasına hükmolunur.
Nefret ve ayırımcılık45
Madde 122- (Değişik: 2/3/2014-6529/15 md.)
(1) Dil, ırk, milliyet, renk, cinsiyet, engellilik, siyasi düşünce, felsefi inanç, din veya
mezhep farklılığından kaynaklanan nefret nedeniyle;
a) Bir kişiye kamuya arz edilmiş olan bir taşınır veya taşınmaz malın satılmasını,
devrini veya kiraya verilmesini,
b) Bir kişinin kamuya arz edilmiş belli bir hizmetten yararlanmasını,
c) Bir kişinin işe alınmasını,
d) Bir kişinin olağan bir ekonomik etkinlikte bulunmasını,
engelleyen kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Kişilerin huzur ve sükununu bozma
Madde 123- (1) Sırf huzur ve sükûnunu bozmak maksadıyla bir kimseye ısrarla; telefon
edilmesi, gürültü yapılması ya da aynı maksatla hukuka aykırı başka bir davranışta bulunulması
halinde, mağdurun şikayeti üzerine faile üç aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir.
Israrlı takip
MADDE 123/A- (Ek:12/5/2022-7406/8 md.)
(1) Israrlı bir şekilde; fıziken takip etmek ya da haberleşme ve iletişim araçlarını,
bilişim sistemlerini veya üçüncü kişileri kullanarak temas kurmaya çalışmak suretiyle bir
kimse üzerinde ciddi bir huzursuzluk oluşmasına ya da kendisinin veya yakınlarından birinin
güvenliğinden endişe duymasına neden olan faile altı aydan iki yıla kadar hapis cezası verilir.
(2) Suçun;
a) Çocuğa ya da ayrılık kararı verilen veya boşandığı eşe karşı işlenmesi,
b) Mağdurun okulunu, iş yerini, konutunu değiştirmesine ya da okulunu veya işini
bırakmasına neden olması,
c) Hakkında uzaklaştırma ya da konuta, okula veya iş yerine yaklaşmama tedbirine
karar verilen fail tarafından işlenmesi,
hâlinde faile bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir.
(3) Bu maddede düzenlenen suçun soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlıdır.

45 Bu madde başlığı “Ayırımcılık” iken, 2/3/2014 tarihli ve 6529 sayılı Kanunun 15 inci maddesiyle
metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
Haberleşmenin engellenmesi
Madde 124- (1) Kişiler arasındaki haberleşmenin hukuka aykırı olarak engellenmesi
halinde, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.
(2) Kamu kurumları arasındaki haberleşmeyi hukuka aykırı olarak engelleyen kişi, bir
yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(3) Her türlü basın ve yayın organının yayınının hukuka aykırı bir şekilde engellenmesi
halinde, ikinci fıkra hükmüne göre cezaya hükmolunur.
SEKİZİNCİ BÖLÜM
Şerefe Karşı Suçlar
Hakaret
Madde 125- (1) Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte
somut bir fiil veya olgu isnat eden (…)46 veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve
saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.
Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilat ederek
işlenmesi gerekir.
(2) Fiilin, mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenmesi
halinde, yukarıdaki fıkrada belirtilen cezaya hükmolunur.
(3) Hakaret suçunun;
a) Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı,
b) Dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından,
değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun
davranmasından dolayı,
c) Kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle,
İşlenmesi halinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz.
(4) (Değişik: 29/6/2005 – 5377/15 md.) Hakaretin alenen işlenmesi halinde ceza altıda
biri oranında artırılır.
(5) (Değişik: 29/6/2005 – 5377/15 md.) Kurul hâlinde çalışan kamu görevlilerine
görevlerinden dolayı hakaret edilmesi hâlinde suç, kurulu oluşturan üyelere karşı işlenmiş
sayılır. Ancak, bu durumda zincirleme suça ilişkin madde hükümleri uygulanır.
Mağdurun belirlenmesi
Madde 126- (1) Hakaret suçunun işlenmesinde mağdurun ismi açıkça belirtilmemiş
veya isnat üstü kapalı geçiştirilmiş olsa bile, eğer niteliğinde ve mağdurun şahsına yönelik
bulunduğunda duraksanmayacak bir durum varsa, hem ismi belirtilmiş ve hem de hakaret
açıklanmış sayılır.

46 Bu arada yer alan “ya da yakıştırmalarda bulunmak” ibaresi, 29/6/2005 tarihli ve 5377 sayılı
Kanunun 15 inci maddesiyle madde metinden çıkarılmıştır.
İsnadın ispatı
Madde 127- (1) İsnat edilen ve suç oluşturan fiilin ispat edilmiş olması halinde kişiye
ceza verilmez. Bu suç nedeniyle hakaret edilen hakkında kesinleşmiş bir mahkûmiyet kararı
verilmesi halinde, isnat ispatlanmış sayılır. Bunun dışındaki hallerde isnadın ispat isteminin
kabulü, ancak isnat olunan fiilin doğru olup olmadığının anlaşılmasında kamu yararı
bulunmasına veya şikayetçinin ispata razı olmasına bağlıdır.
(2) İspat edilmiş fiilinden söz edilerek kişiye hakaret edilmesi halinde, cezaya hükmedilir.
İddia ve savunma dokunulmazlığı
Madde 128- (1) Yargı mercileri veya idari makamlar nezdinde yapılan yazılı veya
sözlü başvuru, iddia ve savunmalar kapsamında, kişilerle ilgili olarak somut isnadlarda ya da
olumsuz değerlendirmelerde bulunulması halinde, ceza verilmez. Ancak, bunun için isnat ve
değerlendirmelerin, gerçek ve somut vakıalara dayanması ve uyuşmazlıkla bağlantılı olması
gerekir.
Haksız fiil nedeniyle veya karşılıklı hakaret
Madde 129- (1) Hakaret suçunun haksız bir fiile tepki olarak işlenmesi halinde,
verilecek ceza üçte birine kadar indirilebileceği gibi, ceza vermekten de vazgeçilebilir.
(2) Bu suçun, kasten yaralama suçuna tepki olarak işlenmesi halinde, kişiye ceza verilmez.
(3) Hakaret suçunun karşılıklı olarak işlenmesi halinde, olayın mahiyetine göre,
taraflardan her ikisi veya biri hakkında verilecek ceza üçte birine kadar indirilebileceği gibi,
ceza vermekten de vazgeçilebilir.
Kişinin hatırasına hakaret
Madde 130- (1) Bir kimsenin öldükten sonra hatırasına en az üç kişiyle ihtilat ederek
hakaret eden kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Ceza,
hakaretin alenen işlenmesi halinde, altıda biri oranında artırılır.
(2) Bir ölünün kısmen veya tamamen ceset veya kemiklerini alan veya ceset veya
kemikler hakkında tahkir edici fiillerde bulunan kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis cezası ile
cezalandırılır.
Soruşturma ve kovuşturma koşulu
Madde 131- (1) Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenen hariç; hakaret
suçunun soruşturulması ve kovuşturulması, mağdurun şikayetine bağlıdır.
(2) Mağdur, şikayet etmeden önce ölürse, veya suç ölmüş olan kişinin hatırasına karşı
işlenmiş ise; ölenin ikinci dereceye kadar üstsoy ve altsoyu, eş veya kardeşleri tarafından
şikayette bulunulabilir.
DOKUZUNCU BÖLÜM
Özel Hayata ve Hayatın Gizli Alanına Karşı Suçlar
Haberleşmenin gizliliğini ihlal47
Madde 132- (1) Kişiler arasındaki haberleşmenin gizliliğini ihlal eden kimse, bir
yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu gizlilik ihlali haberleşme içeriklerinin
kaydı suretiyle gerçekleşirse, verilecek ceza bir kat artırılır.(46)
(2) Kişiler arasındaki haberleşme içeriklerini hukuka aykırı olarak ifşa eden kimse, iki
yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.(46)
(3) Kendisiyle yapılan haberleşmelerin içeriğini diğer tarafın rızası olmaksızın hukuka
aykırı olarak alenen ifşa eden kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (Ek
cümle: 2/7/2012-6352/79 md.) İfşa edilen bu verilerin basın ve yayın yoluyla yayımlanması
halinde de aynı cezaya hükmolunur.(46)
(4) (Mülga: 2/7/2012-6352/79 md.)
Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması48
Madde 133- (1) Kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları, taraflardan herhangi
birinin rızası olmaksızın bir aletle dinleyen veya bunları bir ses alma cihazı ile kaydeden kişi,
iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.(47)
(2) Katıldığı aleni olmayan bir söyleşiyi, diğer konuşanların rızası olmadan ses alma
cihazı ile kayda alan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.(47)
(3) (Değişik: 2/7/2012-6352/80 md.) Kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaların
kaydedilmesi suretiyle elde edilen verileri hukuka aykırı olarak ifşa eden kişi, iki yıldan beş
yıla kadar hapis ve dörtbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. İfşa edilen bu
verilerin basın ve yayın yoluyla yayımlanması halinde de aynı cezaya hükmolunur.
Özel hayatın gizliliğini ihlal49
Madde 134- (1) Kişilerin özel hayatının gizliliğini ihlal eden kimse, bir yıldan üç yıla
kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Gizliliğin görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle
ihlal edilmesi halinde, verilecek ceza bir kat artırılır.(48)

47 2/7/2012 tarihli ve 6352 sayılı Kanunun 79 uncu maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasında yer
alan “altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para” ibaresi “bir yıldan üç yıla kadar hapis” ve “bir
yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur” ibaresi ise “verilecek ceza bir kat artırılır” şeklinde;
ikinci fıkrasında yer alan “bir yıldan üç yıla kadar hapis” ibaresi “iki yıldan beş yıla kadar hapis”
şeklinde; üçüncü fıkrasında yer alan “altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para” ibaresi “bir
yıldan üç yıla kadar hapis” şeklinde değiştirilmiş, fıkraya “rızası olmaksızın” ibaresinden sonra
gelmek üzere “hukuka aykırı olarak” ibaresi eklenmiştir.
48 2/7/2012 tarihli ve 6352 sayılı Kanunun 80 inci maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasında yer alan
“iki aydan altı aya kadar hapis” ibaresi “iki yıldan beş yıla kadar hapis” şeklinde; ikinci fıkrasında
yer alan “altı aya kadar hapis” ibaresi “altı aydan iki yıla kadar hapis” şeklinde değiştirilmiştir.
49 2/7/2012 tarihli ve 6352 sayılı Kanunun 81 inci maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasında yer alan
“altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para” ibaresi “bir yıldan üç yıla kadar hapis” ve “cezanın
alt sınırı bir yıldan az olamaz” ibaresi ise “verilecek ceza bir kat artırılır” şeklinde değiştirilmiştir.
(2) (Değişik: 2/7/2012-6352/81 md.) Kişilerin özel hayatına ilişkin görüntü veya
sesleri hukuka aykırı olarak ifşa eden kimse iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile
cezalandırılır. İfşa edilen bu verilerin basın ve yayın yoluyla yayımlanması halinde de aynı
cezaya hükmolunur.
Kişisel verilerin kaydedilmesi
Madde 135- (1) Hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydeden kimseye bir yıldan üç
yıla kadar hapis cezası verilir.50
(2) Kişisel verinin, kişilerin siyasi, felsefi veya dini görüşlerine, ırki kökenlerine;
hukuka aykırı olarak ahlaki eğilimlerine, cinsel yaşamlarına, sağlık durumlarına veya sendikal
bağlantılarına ilişkin olması durumunda birinci fıkra uyarınca verilecek ceza yarı oranında
artırılır.51
Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme
Madde 136- (1) Kişisel verileri, hukuka aykırı olarak bir başkasına veren, yayan veya
ele geçiren kişi, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.52
(2) (Ek:17/10/2019-7188/17 md.) Suçun konusunun, Ceza Muhakemesi Kanununun
236 ncı maddesinin beşinci ve altıncı fıkraları uyarınca kayda alınan beyan ve görüntüler
olması durumunda verilecek ceza bir kat artırılır.
Nitelikli haller
Madde 137- (1) Yukarıdaki maddelerde tanımlanan suçların;
a) Kamu görevlisi tarafından ve görevinin verdiği yetki kötüye kullanılmak suretiyle,
b) Belli bir meslek ve sanatın sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle,
İşlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.
Verileri yok etmeme
Madde 138- (1) Kanunların belirlediği sürelerin geçmiş olmasına karşın verileri
sistem içinde yok etmekle yükümlü olanlara görevlerini yerine getirmediklerinde bir yıldan
iki yıla kadar hapis cezası verilir.53
(2) (Ek: 21/2/2014-6526/5 md.) Suçun konusunun Ceza Muhakemesi Kanunu
hükümlerine göre ortadan kaldırılması veya yok edilmesi gereken veri olması hâlinde
verilecek ceza bir kat artırılır.

50 21/2/2014 tarihli ve 6526 sayılı kanunun 3 üncü maddesiyle bu fıkrada yer alan “altı aydan”
ibaresi “bir yıldan” şeklinde değiştirilmiştir.
51 24/3/2016 tarihli ve 6698 sayılı Kanunun 30 uncu maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Kişilerin”
ibaresi “Kişisel verinin, kişilerin” şeklinde; “bilgileri kişisel veri olarak kaydeden kimse, yukarıdaki
fıkra hükmüne göre cezalandırılır” ibaresi “olması durumunda birinci fıkra uyarınca verilecek ceza
yarı oranında artırılır” şeklinde değiştirilmiştir.
52 21/2/2014 tarihli ve 6526 sayılı kanunun 4 üncü maddesiyle bu fıkrada yer alan “bir yıldan” ibaresi
“iki yıldan” şeklinde değiştirilmiştir.
53 21/2/2014 tarihli ve 6526 sayılı kanunun 5 inci maddesiyle bu fıkrada yer alan “altı aydan bir yıla
kadar hapis” ibaresi “bir yıldan iki yıla kadar hapis” şeklinde değiştirilmiştir.
Şikayet
Madde 139- (1) Kişisel verilerin kaydedilmesi, verileri hukuka aykırı olarak verme
veya ele geçirme ve verileri yok etmeme hariç, bu bölümde yer alan suçların soruşturulması
ve kovuşturulması şikayete bağlıdır.
Tüzel kişiler hakkında güvenlik tedbiri uygulanması
Madde 140- (1) Yukarıdaki maddelerde tanımlanan suçların işlenmesi dolayısıyla
tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.
ONUNCU BÖLÜM
Malvarlığına Karşı Suçlar
Hırsızlık
Madde 141- (1) Zilyedinin rızası olmadan başkasına ait taşınır bir malı, kendisine
veya başkasına bir yarar sağlamak maksadıyla bulunduğu yerden alan kimseye bir yıldan üç
yıla kadar hapis cezası verilir.
(2) (Mülga: 2/7/2012-6352/105 md.)
Nitelikli hırsızlık54
Madde 142- (1) Hırsızlık suçunun;
a) Kime ait olursa olsun kamu kurum ve kuruluşlarında veya ibadete ayrılmış yerlerde
bulunan ya da kamu yararına veya hizmetine tahsis edilen eşya hakkında,
b) (Mülga: 18/6/2014-6545/62 md.)
c) Halkın yararlanmasına sunulmuş ulaşım aracı içinde veya bunların belli varış veya
kalkış yerlerinde bulunan eşya hakkında,
d) Bir afet veya genel bir felaketin meydana getirebileceği zararları önlemek veya
hafifletmek maksadıyla hazırlanan eşya hakkında,
e) Adet veya tahsis veya kullanımları gereği açıkta bırakılmış eşya hakkında,
f) (Mülga: 2/7/2012-6352/82 md.)
İşlenmesi hâlinde, üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(53)
(2) Suçun;
a) Kişinin malını koruyamayacak durumda olmasından veya ölmesinden yararlanarak,
b) Elde veya üstte taşınan eşyayı çekip almak suretiyle ya da özel beceriyle,
c) Doğal bir afetin veya sosyal olayların meydana getirdiği korku veya kargaşadan
yararlanarak,
d) Haksız yere elde bulundurulan veya taklit anahtarla ya da diğer bir aletle kilit
açmak veya kilitlenmesini engellemek suretiyle,(53)
e) Bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle,

54 18/6/2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanunun 62 nci maddesiyle bu maddenin birinci fıkrasında yer alan
“iki yıldan beş” ibaresi “üç yıldan yedi” şeklinde değiştirilmiş, ikinci fıkrasının (d) bendine “kilit
açmak” ibaresinden sonra gelmek üzere “veya kilitlenmesini engellemek” ibaresi eklenmiş, (g)
bendinde yer alan “Barınak yerlerinde, sürüde veya açık yerlerde bulunan” ibaresi madde metninden
çıkarılmış, aynı fıkrada yer alan “üç yıldan yedi” ibaresi “beş yıldan on” şeklinde değiştirilmiştir.
f) Tanınmamak için tedbir alarak veya yetkisi olmadığı halde resmi sıfat takınarak,
g) (…)(53)
büyük veya küçük baş hayvan hakkında,(53)
h) (Ek: 18/6/2014-6545/62 md.) Herkesin girebileceği bir yerde bırakılmakla birlikte
kilitlenmek suretiyle ya da bina veya eklentileri içinde muhafaza altına alınmış olan eşya
hakkında,
İşlenmesi hâlinde, beş yıldan on yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Suçun, bu
fıkranın (b) bendinde belirtilen surette, beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak
durumda olan kimseye karşı işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte biri oranına kadar artırılır.55
(3) Suçun, sıvı veya gaz hâlindeki enerji hakkında ve bunların nakline, işlenmesine
veya depolanmasına ait tesislerde işlenmesi halinde, beş yıldan oniki yıla kadar hapis cezasına
hükmolunur. Bu fiilin bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, ceza yarı oranında
artırılır ve onbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.56
(4) (Ek: 6/12/2006 – 5560/6 md.) Hırsızlık suçunun işlenmesi amacıyla konut
dokunulmazlığının ihlâli veya mala zarar verme suçunun işlenmesi halinde, bu suçlardan
dolayı soruşturma ve kovuşturma yapılabilmesi için şikâyet aranmaz.
(5) (Ek: 18/6/2014-6545/62 md.) Hırsızlık suçunun işlenmesi sonucunda haberleşme,
enerji ya da demiryolu veya havayolu ulaşımı alanında kamu hizmetinin geçici de olsa
aksaması hâlinde, yukarıdaki fıkralar hükümlerine göre verilecek ceza yarısından iki katına
kadar artırılır.
Suçun gece vakti işlenmesi
Madde 143- (1) Hırsızlık suçunun gece vakti işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı
oranında artırılır.57
Daha az cezayı gerektiren haller
Madde 144- (1) Hırsızlık suçunun;
a) Paydaş veya elbirliği ile malik olunan mal üzerinde,
b) Bir hukuki ilişkiye dayanan alacağı tahsil amacıyla,
İşlenmesi halinde, şikayet üzerine, fail hakkında iki aydan bir yıla kadar hapis veya
adlî para cezasına hükmolunur.
Malın değerinin az olması
Madde 145- (1) (Değişik: 29/6/2005 – 5377/16 md.) Hırsızlık suçunun konusunu
oluşturan malın değerinin azlığı nedeniyle, verilecek cezada indirim yapılabileceği gibi, suçun
işleniş şekli ve özellikleri de göz önünde bulundurularak, ceza vermekten de vazgeçilebilir.

55 18/6/2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanunun 62 nci maddesiyle bu fıkrada yer alan “üç yıldan yedi”
ibaresi “beş yıldan on” şeklinde değiştirilmiştir.
56 2/7/2012 tarihli ve 6352 sayılı Kanunun 82 nci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “ikinci fıkraya göre
cezaya” ibaresi “beş yıldan oniki yıla kadar hapis cezasına”, “onbeş yıla kadar hapis” ibaresi ise
“ceza yarı oranında artırılır” şeklinde değiştirilmiştir.
57 18/6/2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanunun 63 üncü maddesiyle bu fıkrada yer alan “üçte birine
kadar” ibaresi “yarı oranında” şeklinde değiştirilmiştir.
Kullanma hırsızlığı
Madde 146- (1) Hırsızlık suçunun, malın geçici bir süre kullanılıp zilyedine iade
edilmek üzere işlenmesi halinde, şikayet üzerine, verilecek ceza yarı oranına kadar indirilir.
Ancak malın suç işlemek için kullanılmış olması halinde bu hüküm uygulanmaz.
Zorunluluk hâli
Madde 147- (1) Hırsızlık suçunun ağır ve acil bir ihtiyacı karşılamak için işlenmesi
halinde, olayın özelliğine göre, verilecek cezada indirim yapılabileceği gibi, ceza vermekten
de vazgeçilebilir.
Yağma
Madde 148- (1) Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel
dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden ya da malvarlığı itibarıyla büyük
bir zarara uğratacağından bahisle tehdit ederek veya cebir kullanarak, bir malı teslime veya
malın alınmasına karşı koymamaya mecbur kılan kişi, altı yıldan on yıla kadar hapis cezası ile
cezalandırılır.
(2) Cebir veya tehdit kullanılarak mağdurun, kendisini veya başkasını borç altına
sokabilecek bir senedi veya var olan bir senedin hükümsüz kaldığını açıklayan bir vesikayı
vermeye, böyle bir senedin alınmasına karşı koymamaya, ilerde böyle bir senet haline
getirilebilecek bir kağıdı imzalamaya veya var olan bir senedi imha etmeye veya imhasına
karşı koymamaya mecbur edilmesi halinde de aynı ceza verilir.
(3) Mağdurun, herhangi bir vasıta ile kendisini bilmeyecek ve savunamayacak hale
getirilmesi de, yağma suçunda cebir sayılır.
Nitelikli yağma
Madde 149- (1) Yağma suçunun;
a) Silahla,
b) Kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle,
c) Birden fazla kişi tarafından birlikte,
d) (Değişik: 18/6/2014-6545/64 md.) Yol kesmek suretiyle ya da konutta, işyerinde
veya bunların eklentilerinde,
e) Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,
f) Var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak,
g) Suç örgütüne yarar sağlamak maksadıyla,
h) Gece vaktinde,
İşlenmesi halinde, fail hakkında on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(2) Yağma suçunun işlenmesi sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle
ağırlaşmış hallerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler
uygulanır.
Daha az cezayı gerektiren hâl
Madde 150- (1) Kişinin bir hukuki ilişkiye dayanan alacağını tahsil amacıyla tehdit
veya cebir kullanması halinde, ancak tehdit veya kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler
uygulanır.
(2) Yağma suçunun konusunu oluşturan malın değerinin azlığı nedeniyle, verilecek
ceza üçte birden yarıya kadar indirilebilir.58
Mala zarar verme
Madde 151- (1) Başkasının taşınır veya taşınmaz malını kısmen veya tamamen yıkan,
tahrip eden, yok eden, bozan, kullanılamaz hale getiren veya kirleten kişi, mağdurun şikayeti
üzerine, dört aydan üç yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.
(2) (Mülga:9/7/2021-7332/17 md.)
Mala zarar vermenin nitelikli halleri59
Madde 152- (1) Mala zarar verme suçunun;
a) Kamu kurum ve kuruluşlarına ait, kamu hizmetine tahsis edilmiş veya kamunun
yararlanmasına ayrılmış yer, bina, tesis veya diğer eşya hakkında,
b) Yangına, sel ve taşkına, kazaya ve diğer felaketlere karşı korunmaya tahsis edilmiş
her türlü eşya veya tesis hakkında,
c) Devlet ormanı statüsündeki yerler hariç, nerede olursa olsun, her türlü dikili ağaç,
fidan veya bağ çubuğu hakkında,
d) Sulamaya, içme sularının sağlanmasına veya afetlerden korumaya yarayan tesisler
hakkında,
e) Grev veya lokavt hallerinde işverenlerin veya işçilerin veya işveren veya işçi
sendika veya konfederasyonlarının maliki olduğu veya kullanımında olan bina, tesis veya
eşya hakkında,
f) Siyasi partilerin, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının ve üst
kuruluşlarının maliki olduğu veya kullanımında olan bina, tesis veya eşya hakkında,
g) Sona ermiş olsa bile, görevinden ötürü öç almak amacıyla bir kamu görevlisinin
zararına olarak,
İşlenmesi halinde, fail hakkında bir yıldan dört yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.(58)
(2) Mala zarar verme suçunun;
a) Yakarak, yakıcı veya patlayıcı madde kullanarak,
b) Toprak kaymasına, çığ düşmesine, sel veya taşkına neden olmak suretiyle,
c) Radyasyona maruz bırakarak, nükleer, biyolojik veya kimyasal silah kullanarak,
işlenmesi halinde, verilecek ceza bir katına kadar artırılır.(58)

58 Bu fıkrada yer alan “indirilir” ibaresi, 29/6/2005 tarihli ve 5377 sayılı Kanunun 17 nci maddesiyle
“indirilebilir” şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
59 18/6/2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanunun 65 inci maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasında yer
alan “altı” ibaresi “dört”, ikinci fıkrasında yer alan “iki” ibaresi “bir” şeklinde değiştirilmiştir.
(3) (Ek: 18/6/2014-6545/65 md.) Mala zarar verme suçunun işlenmesi sonucunda
haberleşme, enerji ya da demiryolu veya havayolu ulaşımı alanında kamu hizmetinin geçici
de olsa aksaması hâlinde, yukarıdaki fıkralar hükümlerine göre verilecek ceza yarısından iki
katına kadar artırılır.
İbadethanelere ve mezarlıklara zarar verme
Madde 153- (1) İbadethanelere, bunların eklentilerine, buralardaki eşyaya, mezarlara,
bunların üzerindeki yapılara, mezarlıklardaki tesislere, mezarlıkların korunmasına yönelik
olarak yapılan yapılara yıkmak, bozmak veya kırmak suretiyle zarar veren kişi, bir yıldan dört
yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Birinci fıkrada belirtilen yerleri ve yapıları kirleten kişi, üç aydan bir yıla kadar
hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.
(3) Birinci ve ikinci fıkralardaki fiillerin, ilgili dini inanışı benimseyen toplum
kesimini tahkir maksadıyla işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte biri oranında artırılır.
Hakkı olmayan yere tecavüz
Madde 154- (1) (Değişik: 25/2/2009-5841/1 md.) Bir hakka dayanmaksızın başkasına
ait taşınmaz mal veya eklentilerini malikmiş gibi tamamen veya kısmen işgal eden veya
sınırlarını değiştiren veya bozan veya hak sahibinin bunlardan kısmen de olsa yararlanmasına
engel olan kimseye, suçtan zarar görenin şikâyeti üzerine altı aydan üç yıla kadar hapis ve bin
güne kadar adlî para cezası verilir.
(2) Köy tüzel kişiliğine ait olduğunu veya öteden beri köylünün ortak yararlanmasına
terk edilmiş bulunduğunu bilerek mera, harman yeri, yol ve sulak gibi taşınmaz malları
kısmen veya tamamen zapt eden, bunlar üzerinde tasarrufta bulunan veya sürüp eken kimse
hakkında birinci fıkrada yazılı cezalar uygulanır.
(3) Kamuya veya özel kişilere ait suların mecrasını değiştiren kimse hakkında birinci
fıkrada yazılı cezalar uygulanır.
Güveni kötüye kullanma
Madde 155- (1) Başkasına ait olup da, muhafaza etmek veya belirli bir şekilde
kullanmak üzere zilyedliği kendisine devredilmiş olan mal üzerinde, kendisinin veya
başkasının yararına olarak, zilyedliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunan veya bu devir
olgusunu inkar eden kişi, şikayet üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis ve adlî para cezası ile
cezalandırılır.60
(2) Suçun, meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden
doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim
edilmiş eşya hakkında işlenmesi halinde, bir yıldan yedi yıla kadar hapis ve üçbin güne kadar
adlî para cezasına hükmolunur.

60 Bu fıkrada geçen “Başkasına ait olup da,” ibaresinden sonra gelmek üzere, 29/6/2005 tarihli ve
5377 sayılı Kanunun 18 inci maddesiyle “muhafaza etmek veya” ibaresi eklenmiş ve metne işlenmiştir.
Bedelsiz senedi kullanma
Madde 156- (1) Bedelsiz kalmış bir senedi kullanan kimseye, şikayet üzerine, altı
aydan iki yıla kadar hapis ve adlî para cezası verilir.
Dolandırıcılık
Madde 157- (1) Hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına
olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlayan kişiye bir yıldan beş yıla kadar hapis ve
beşbin güne kadar adlî para cezası verilir.
Nitelikli dolandırıcılık
Madde 158- (1) Dolandırıcılık suçunun;
a) Dinî inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle,
b) Kişinin içinde bulunduğu tehlikeli durum veya zor şartlardan yararlanmak suretiyle,
c) Kişinin algılama yeteneğinin zayıflığından yararlanmak suretiyle,
d) Kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, siyasi parti, vakıf veya
dernek tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle,
e) Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak,
f) Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle,
g) Basın ve yayın araçlarının sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle,
h) Tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari
faaliyetleri sırasında; kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında,
i) Serbest meslek sahibi kişiler tarafından, mesleklerinden dolayı kendilerine duyulan
güvenin kötüye kullanılması suretiyle,
j) Banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin
açılmasını sağlamak maksadıyla,
k) Sigorta bedelini almak maksadıyla,
l) (Ek: 24/11/2016-6763/14 md.) Kişinin, kendisini kamu görevlisi veya banka,
sigorta ya da kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması veya bu kurum ve kuruluşlarla
ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle,
İşlenmesi halinde, üç yıldan on yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezasına
hükmolunur. (Ek cümle: 29/6/2005 – 5377/19 md.; Değişik: 3/4/2013-6456/40 md.) Ancak,
(e), (f), (j), (k) ve (l) bentlerinde sayılan hâllerde hapis cezasının alt sınırı dört yıldan, adli para
cezasının miktarı suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olamaz.61
(2) Kamu görevlileriyle ilişkisinin olduğundan, onlar nezdinde hatırı sayıldığından
bahisle ve belli bir işin gördürüleceği vaadiyle aldatarak, başkasından menfaat temin eden
kişi, yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır.

61 24/11/2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “iki yıldan yedi
yıla” ibaresi “üç yıldan on yıla” şeklinde, “(j) ve (k)” ibaresi “(j), (k) ve (l)” şeklinde ve “üç yıldan”
ibaresi “dört yıldan” şeklinde değiştirilmiştir.
(3) (Ek fıkra: 24/11/2016-6763/14 md.) Bu madde ile 157 nci maddede yer alan
suçların, üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı
oranında; suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde
verilecek ceza bir kat artırılır.
Daha az cezayı gerektiren hal
Madde 159- (1) Dolandırıcılığın, bir hukuki ilişkiye dayanan alacağı tahsil amacıyla
işlenmesi halinde, şikayet üzerine, altı aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına
hükmolunur.
Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf
Madde 160- (1) Kaybedilmiş olması nedeniyle malikinin zilyedliğinden çıkmış olan
ya da hata sonucu ele geçirilen eşya üzerinde, iade etmeksizin veya yetkili mercileri
durumdan haberdar etmeksizin, malik gibi tasarrufta bulunan kişi, şikayet üzerine, bir yıla
kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.
Hileli iflâs
Madde 161- (1) Malvarlığını eksiltmeye yönelik hileli tasarruflarda bulunan kişi, bu
hileli tasarruflardan önce veya sonra iflasa karar verilmiş olması halinde, üç yıldan sekiz yıla
kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Hileli iflasın varlığı için;
a) Alacaklıların alacaklarının teminatı mahiyetinde olan malların kaçırılması,
gizlenmesi veya değerinin azalmasına neden olunması,
b) Malvarlığını kaçırmaya yönelik tasarruflarının ortaya çıkmasını önlemek için ticari
defter, kayıt veya belgelerin gizlenmesi veya yok edilmesi,
c) Gerçekte bir alacak ve borç ilişkisi olmadığı halde, sanki böyle bir ilişki mevcutmuş
gibi, borçların artmasına neden olacak şekilde belge düzenlenmesi,
d) Gerçeğe aykırı muhasebe kayıtlarıyla veya sahte bilanço tanzimiyle aktifin
olduğundan az gösterilmesi,
gerekir.
Taksirli iflas
Madde 162- (1) Tacir olmanın gerekli kıldığı dikkat ve özenin gösterilmemesi
dolayısıyla iflasa sebebiyet veren kişi, iflasa karar verilmiş olması halinde, iki aydan bir yıla
kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Karşılıksız yararlanma
Madde 163- (1) Otomatlar aracılığı ile sunulan ve bedeli ödendiği takdirde
yararlanılabilen bir hizmetten ödeme yapmadan yararlanan kişi, iki aydan altı aya kadar hapis
veya adlî para cezası ile cezalandırılır.
(2) Telefon hatları ile frekanslarından veya elektromanyetik dalgalarla yapılan şifreli
veya şifresiz yayınlardan sahibinin veya zilyedinin rızası olmadan yararlanan kişi, altı aydan
iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.
(3) (Ek: 2/7/2012-6352/83 md.) Abonelik esasına göre yararlanılabilen elektrik
enerjisinin, suyun veya doğal gazın sahibinin rızası olmaksızın ve tüketim miktarının
belirlenmesini engelleyecek şekilde tüketilmesi halinde kişi hakkında bir yıldan üç yıla kadar
hapis cezasına hükmolunur.
Şirket veya kooperatifler hakkında yanlış bilgi
Madde 164- (1) Bir şirket veya kooperatifin kurucu, ortak, idareci, müdür veya
temsilcileri veya yönetim veya denetim kurulu üyeleri veya tasfiye memuru sıfatını taşıyanlar,
kamuya yaptıkları beyanlarda veya genel kurula sundukları raporlarda veya önerilerde
ilgililerin zarara uğramasına neden olabilecek nitelikte gerçeğe aykırı önemli bilgiler verecek
veya verdirtecek olurlarsa altı aydan üç yıla kadar hapis veya bin güne kadar adlî para cezası
ile cezalandırılırlar.
Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi
Madde 165 – (Değişik: 26/6/2009 – 5918/3 md.)
(1) Bir suçun işlenmesiyle elde edilen eşyayı veya diğer malvarlığı değerini, bu suçun
işlenmesine iştirak etmeksizin, satan, devreden, satın alan veya kabul eden kişi, altı aydan üç
yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
Bilgi vermeme
Madde 166- (1) Bir hukuki ilişkiye dayalı olarak elde ettiği eşyanın, esasında suç
işlemek suretiyle veya suç işlemek dolayısıyla elde edildiğini öğrenmesine rağmen, suçu
takibe yetkili makamlara vakit geçirmeksizin bildirimde bulunmayan kişi, altı aya kadar hapis
veya adlî para cezası ile cezalandırılır.
Şahsi cezasızlık sebebi veya cezada indirim yapılmasını gerektiren şahsi sebep
Madde 167- (1) Yağma ve nitelikli yağma hariç, bu bölümde yer alan suçların;
a) Haklarında ayrılık kararı verilmemiş eşlerden birinin,
b) Üstsoy veya altsoyunun veya bu derecede kayın hısımlarından birinin veya evlat
edinen veya evlatlığın,
c) Aynı konutta beraber yaşayan kardeşlerden birinin,
Zararına olarak işlenmesi halinde, ilgili akraba hakkında cezaya hükmolunmaz.
(2) Bu suçların, haklarında ayrılık kararı verilmiş olan eşlerden birinin, aynı konutta
beraber yaşamayan kardeşlerden birinin, aynı konutta beraber yaşamakta olan amca, dayı,
hala, teyze, yeğen veya ikinci derecede kayın hısımlarının zararına olarak işlenmesi halinde;
ilgili akraba hakkında şikayet üzerine verilecek ceza, yarısı oranında indirilir.
Etkin pişmanlık
Madde 168 – (Değişik: 29/6/2005 – 5377/20 md.)
(1) Hırsızlık, mala zarar verme, güveni kötüye kullanma, dolandırıcılık, hileli iflâs,
taksirli iflâs (…)62 suçları tamamlandıktan sonra ve fakat bu nedenle hakkında kovuşturma
başlamadan önce, failin, azmettirenin veya yardım edenin bizzat pişmanlık göstererek
mağdurun uğradığı zararı aynen geri verme veya tazmin suretiyle tamamen gidermesi halinde,
verilecek cezanın üçte ikisine kadarı indirilir.(61)
(2) Etkin pişmanlığın kovuşturma başladıktan sonra ve fakat hüküm verilmezden önce
gösterilmesi halinde, verilecek cezanın yarısına kadarı indirilir.
(3) Yağma suçundan dolayı etkin pişmanlık gösteren kişiye verilecek cezanın, birinci
fıkraya giren hallerde yarısına, ikinci fıkraya giren hallerde üçte birine kadarı indirilir.
(4) Kısmen geri verme veya tazmin halinde etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi
için, ayrıca mağdurun rızası aranır.
(5) (Ek: 2/7/2012 – 6352/84 md.) Karşılıksız yararlanma suçunda, fail, azmettiren veya
yardım edenin pişmanlık göstererek mağdurun, kamunun veya özel hukuk tüzel kişisinin
uğradığı zararı, soruşturma tamamlanmadan önce tamamen tazmin etmesi halinde kamu davası
açılmaz; zararın hüküm verilinceye kadar tamamen tazmin edilmesi halinde ise, verilecek ceza
üçte birine kadar indirilir. Ancak kişi, bu fıkra hükmünden iki defadan fazla yararlanamaz.
Tüzel kişiler hakkında güvenlik tedbiri uygulanması
Madde 169- (1) Hırsızlık, güveni kötüye kullanma ve dolandırıcılık suçlarının
işlenmesi suretiyle yararına haksız menfaat sağlanan tüzel kişiler hakkında bunlara özgü
güvenlik tedbirlerine hükmolunur.
ÜÇÜNCÜ KISIM
Topluma Karşı Suçlar
BİRİNCİ BÖLÜM
Genel Tehlike Yaratan Suçlar
Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması
Madde 170- (1) Kişilerin hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından tehlikeli olacak
biçimde ya da kişilerde korku, kaygı veya panik yaratabilecek tarzda;
a) Yangın çıkaran,
b) Bina çökmesine, toprak kaymasına, çığ düşmesine, sel veya taşkına neden olan,
c) Silahla ateş eden veya patlayıcı madde kullanan,
kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Yangın, bina çökmesi, toprak kayması, çığ düşmesi, sel veya taşkın tehlikesine
neden olan kişi, üç aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.

62 2/7/2012 tarihli ve 6352 sayılı Kanunun 84 üncü maddesiye bu fıkrada yer alan “ve karşılıksız
yararlanma” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
Genel güvenliğin taksirle tehlikeye sokulması
Madde 171- (1) Taksirle;
a) Yangına,
b) Bina çökmesine, toprak kaymasına, çığ düşmesine, sel veya taşkına,
Neden olan kişi, fiilin başkalarının hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından tehlikeli
olması halinde, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Radyasyon yayma
Madde 172- (1) Bir başkasını, sağlığını bozmak amacıyla ve bu amacı gerçekleştirmeye
elverişli olacak surette, radyasyona tabi tutan kişi, üç yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası ile
cezalandırılır.
(2) Birinci fıkradaki fiilin belirsiz sayıda kişilere karşı işlenmiş olması halinde, beş
yıldan az olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur.
(3) Bir başkasının hayatı, sağlığı veya malvarlığına önemli ölçüde zarar vermeye
elverişli olacak biçimde radyasyon yayan veya atom çekirdeklerinin parçalanması sürecine
etkide bulunan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(4) Radyasyon yayılmasına veya atom çekirdeklerinin parçalanması sürecine, bir
laboratuvar veya tesisin işletilmesi sırasında gerekli dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı
olarak neden olan kişi, fiilin bir başkasının hayatı, sağlığı veya malvarlığına önemli ölçüde
zarar vermeye elverişli olması halinde, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Atom enerjisi ile patlamaya sebebiyet verme
Madde 173- (1) Atom enerjisini serbest bırakarak bir patlamaya ve bu suretle bir
başkasının hayatı, sağlığı veya malvarlığı hakkında önemli ölçüde tehlikeye sebebiyet veren
kişi, beş yıldan az olmamak üzere hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Yukarıdaki fıkrada tanımlanan fiilin taksirle işlenmesi halinde, iki yıldan beş yıla
kadar hapis cezasına hükmolunur.
Tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirmesi63
Madde 174- (1) Yetkili makamlardan gerekli izni almaksızın, patlayıcı, yakıcı,
aşındırıcı, yaralayıcı, boğucu, zehirleyici, sürekli hastalığa yol açıcı nükleer, radyoaktif,
kimyasal, biyolojik maddeyi imal, ithal veya ihraç eden, ülke içinde bir yerden diğer bir yere
nakleden, muhafaza eden, satan, satın alan veya işleyen kişi, dört yıldan sekiz yıla kadar hapis
ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Yetkili makamların izni olmaksızın,
bu fıkra kapsamına giren maddeleri imal etmek, işlemek veya kullanmak amacıyla, gerekli
olan malzeme ve teçhizatı ithal eden, ihraç eden, satışa arz eden, başkalarına veren, nakleden,
depolayan, satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi de aynı ceza ile cezalandırılır.(62)

63 24/11/2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanunun 15 inci maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasında yer
alan “üç yıldan” ibaresi “dört yıldan” şeklinde, “maddelerin imalinde, işlenmesinde veya
kullanılmasında gerekli olan malzeme ve teçhizatı ihraç eden” ibaresi “maddeleri imal etmek, işlemek
veya kullanmak amacıyla, gerekli olan malzeme ve teçhizatı ithal eden, ihraç eden, satışa arz eden,
başkalarına veren, nakleden, depolayan, satın alan, kabul eden veya bulunduran” şeklinde, ikinci
fıkrasında yer alan “yarı oranında” ibaresi “bir kat” şeklinde değiştirilmiştir.
(2) Bu fiillerin suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde
işlenmesi halinde, verilecek ceza bir kat artırılır.(62)
(3) Önemsiz tür ve miktarda patlayıcı maddeyi satın alan, kabul eden veya bulunduran
kişi hakkında, kullanılış amacı gözetilerek, bir yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
Akıl hastası üzerindeki bakım ve gözetim yükümlülüğünün ihlali
Madde 175- (1) Akıl hastası üzerindeki bakım ve gözetim yükümlülüğünü,
başkalarının hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından tehlikeli olabilecek şekilde ihmal
eden kişi, altı aya kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.
İnşaat veya yıkımla ilgili emniyet kurallarına uymama
Madde 176- (1) İnşaat veya yıkım faaliyeti sırasında, insan hayatı veya beden
bütünlüğü açısından gerekli olan tedbirleri almayan kişi, üç aydan bir yıla kadar hapis veya
adlî para cezası ile cezalandırılır.
Hayvanın tehlike yaratabilecek şekilde serbest bırakılması
Madde 177- (1) Gözetimi altında bulunan hayvanı başkalarının hayatı veya sağlığı
bakımından tehlikeli olabilecek şekilde serbest bırakan veya bunların kontrol altına
alınmasında ihmal gösteren kişi, altı aya kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.
İşaret ve engel koymama
Madde 178- (1) Herkesin gelip geçtiği yerlerde yapılmakta olan işlerden veya
bırakılan eşyadan doğan tehlikeyi önlemek için gerekli işaret veya engelleri koymayan,
konulmuş olan işaret veya engelleri kaldıran ya da bunların yerini değiştiren kişi, iki aydan
altı aya kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
Madde 179- (1) Kara, deniz, hava veya demiryolu ulaşımının güven içinde akışını
sağlamak için konulmuş her türlü işareti değiştirerek, kullanılamaz hale getirerek, konuldukları
yerden kaldırarak, yanlış işaretler vererek, geçiş, varış, kalkış veya iniş yolları üzerine bir şey
koyarak ya da teknik işletim sistemine müdahale ederek, başkalarının hayatı, sağlığı veya
malvarlığı bakımından bir tehlikeye neden olan kişiye bir yıldan altı yıla kadar hapis cezası verilir.
(2) Kara, deniz, hava veya demiryolu ulaşım araçlarını kişilerin hayat, sağlık veya
malvarlığı açısından tehlikeli olabilecek şekilde sevk ve idare eden kişi, üç aydan iki yıla
kadar hapis cezası ile cezalandırılır.64
(3) Alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle ya da başka bir nedenle emniyetli bir
şekilde araç sevk ve idare edemeyecek halde olmasına rağmen araç kullanan kişi yukarıdaki
fıkra hükmüne göre cezalandırılır.

64 24/11/2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkraya “idare eden kişi,”
ibaresinden sonra gelmek üzere “üç aydan” ibaresi eklenmiştir.
Trafik güvenliğini taksirle tehlikeye sokma
Madde 180- (1) Deniz, hava veya demiryolu ulaşımında, kişilerin hayatı, sağlığı veya
malvarlığı bakımından bir tehlikeye taksirle neden olan kimseye üç aydan üç yıla kadar hapis
cezası verilir.
İKİNCİ BÖLÜM
Çevreye Karşı Suçlar
Çevrenin kasten kirletilmesi
Madde 181- (1) İlgili kanunlarla belirlenen teknik usullere aykırı olarak ve çevreye
zarar verecek şekilde, atık veya artıkları toprağa, suya veya havaya kasten veren kişi, altı
aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Atık veya artıkları izinsiz olarak ülkeye sokan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis
cezası ile cezalandırılır.
(3) Atık veya artıkların toprakta, suda veya havada kalıcı özellik göstermesi halinde,
yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza iki katı kadar artırılır.
(4) Bir ve ikinci fıkralarda tanımlanan fiillerin, insan veya hayvanlar açısından tedavisi
zor hastalıkların ortaya çıkmasına, üreme yeteneğinin körelmesine, hayvanların veya
bitkilerin doğal özelliklerini değiştirmeye neden olabilecek niteliklere sahip olan atık veya
artıklarla ilgili olarak işlenmesi halinde, beş yıldan az olmamak üzere hapis cezasına ve bin
güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.
(5) Bu maddenin iki, üç ve dördüncü fıkrasındaki fiillerden dolayı tüzel kişiler
hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.
Çevrenin taksirle kirletilmesi
Madde 182- (1) Çevreye zarar verecek şekilde, atık veya artıkların toprağa, suya veya
havaya verilmesine taksirle neden olan kişi, adlî para cezası ile cezalandırılır. Bu atık veya
artıkların, toprakta, suda veya havada kalıcı etki bırakması halinde, iki aydan bir yıla kadar
hapis cezasına hükmolunur.
(2) İnsan veya hayvanlar açısından tedavisi zor hastalıkların ortaya çıkmasına, üreme
yeteneğinin körelmesine, hayvanların veya bitkilerin doğal özelliklerini değiştirmeye neden
olabilecek niteliklere sahip olan atık veya artıkların toprağa, suya veya havaya taksirle
verilmesine neden olan kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Gürültüye neden olma
Madde 183- (1) İlgili kanunlarla belirlenen yükümlülüklere aykırı olarak, başka bir
kimsenin sağlığının zarar görmesine elverişli bir şekilde gürültüye neden olan kişi, iki aydan
iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.
İmar kirliliğine neden olma
Madde 184- (1) Yapı ruhsatiyesi alınmadan veya ruhsata aykırı olarak bina yapan
veya yaptıran kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Yapı ruhsatiyesi olmadan başlatılan inşaatlar dolayısıyla kurulan şantiyelere
elektrik, su veya telefon bağlantısı yapılmasına müsaade eden kişi, yukarıdaki fıkra hükmüne
göre cezalandırılır.
(3) Yapı kullanma izni alınmamış binalarda herhangi bir sınai faaliyetin icrasına
müsaade eden kişi iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(4) Üçüncü fıkra hariç, bu madde hükümleri ancak belediye sınırları içinde veya özel
imar rejimine tabi yerlerde uygulanır.
(5) Kişinin, ruhsatsız ya da ruhsata aykırı olarak yaptığı veya yaptırdığı binayı imar
planına ve ruhsatına uygun hale getirmesi halinde, bir ve ikinci fıkra hükümleri gereğince kamu
davası açılmaz, açılmış olan kamu davası düşer, mahkum olunan ceza bütün sonuçlarıyla
ortadan kalkar.
(6) (Ek: 29/6/2005 – 5377/21 md.) İkinci ve üçüncü fıkra hükümleri, 12 Ekim 2004
tarihinden önce yapılmış yapılarla ilgili olarak uygulanmaz.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Kamunun Sağlığına Karşı Suçlar
Zehirli madde katma
Madde 185- (1) İçilecek sulara veya yenilecek veya içilecek veya kullanılacak veya
tüketilecek her çeşit besin veya şeylere zehir katarak veya başka suretlerle bunları bozarak
kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye düşüren kimseye iki yıldan onbeş yıla kadar hapis
cezası verilir.
(2) Yukarıdaki fıkrada belirtilen fiillerin dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı olarak
işlenmesi halinde, üç aydan bir yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
Bozulmuş veya değiştirilmiş gıda veya ilaçların ticareti
Madde 186- (1) Kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye sokacak biçimde bozulmuş,
değiştirilmiş her tür yenilecek veya içilecek şeyleri veya ilaçları satan, tedarik eden, bulunduran
kimseye bir yıldan beş yıla kadar hapis ve binbeşyüz güne kadar adlî para cezası verilir.
(2) Bu suçun, resmi izne dayalı olarak yürütülen bir meslek ve sanatın icrası kapsamında
işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte bir oranında artırılır.
Kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye sokacak biçimde ilaç yapma veya satma
Madde 187- (1) Kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye sokacak biçimde ilaç üreten
veya satan kimseye bir yıldan beş yıla kadar hapis ve adlî para cezası verilir.
(2) Bu suçun tabip veya eczacı tarafından ya da resmi izne dayalı olarak yürütülen bir
meslek ve sanatın icrası kapsamında işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte bir oranında artırılır.
Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti6566
Madde 188- (1) Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı
olarak imal, ithal veya ihraç eden kişi, yirmi yıldan otuz yıla kadar hapis ve ikibin günden
yirmibin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.(64)(65)
(2) Uyuşturucu veya uyarıcı madde ihracı fiilinin diğer ülke açısından ithal olarak
nitelendirilmesi dolayısıyla bu ülkede yapılan yargılama sonucunda hükmolunan cezanın
infaz edilen kısmı, Türkiye’de uyuşturucu veya uyarıcı madde ihracı dolayısıyla yapılacak
yargılama sonucunda hükmolunan cezadan mahsup edilir.
(3) Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde
satan, satışa arz eden, başkalarına veren, sevk eden, nakleden, depolayan, satın alan, kabul eden,
bulunduran kişi, on yıldan az olmamak üzere hapis ve bin günden yirmibin güne kadar adlî para
cezası ile cezalandırılır.(64)67 (Ek cümle: 18/6/2014 – 6545/66 md.) Ancak, uyuşturucu veya
uyarıcı madde verilen veya satılan kişinin çocuk olması hâlinde, veren veya satan kişiye
verilecek hapis cezası on beş yıldan az olamaz.(65)
(4) (Değişik: 27/3/2015-6638/11 md.) a) Yukarıdaki fıkralarda belirtilen uyuşturucu
veya uyarıcı maddelerin eroin, kokain, morfin, bazmorfin, sentetik kannabinoid ve türevleri,
sentetik katinon ve türevleri, sentetik opioid ve türevleri veya amfetamin ve türevleri olması,
68
b) Üçüncü fıkradaki fiillerin; okul, yurt, hastane, kışla veya ibadethane gibi tedavi,
eğitim, askerî ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesisler ile bunların varsa çevre
duvarı, tel örgü veya benzeri engel veya işaretlerle belirlenen sınırlarına iki yüz metreden
yakın mesafe içindeki umumi veya umuma açık yerlerde işlenmesi,
hâlinde verilecek ceza yarı oranında artırılır.
(5) (Değişik: 18/6/2014 – 6545/66 md.) Yukarıdaki fıkralarda gösterilen suçların, üç
veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında, suç
işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde, verilecek ceza
bir kat artırılır.
(6) Üretimi resmi makamların iznine veya satışı yetkili tabip tarafından düzenlenen

65 18/6/2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanunun 66 ncı maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasında yer
alan “on yıldan az olmamak üzere” ibaresi “yirmi yıldan otuz yıla kadar” şeklinde, üçüncü fıkrasında
yer alan “beş yıldan onbeş yıla kadar” ibaresi “on yıldan az olmamak üzere” ve yedinci fıkrasında
yer alan “dört” ibaresi “sekiz” şeklinde değiştirilmiştir.
66 15/8/2017 tarihli ve 694 sayılı KHK’nin 137 nci maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasına “yirmi
yıldan otuz yıla kadar hapis ve” ibaresinden sonra gelmek üzere “ikibin günden” ibaresi, üçüncü
fıkrasına “on yıldan az olmamak üzere hapis ve” ibaresinden sonra gelmek üzere “bin günden”
ibaresi eklenmiş, daha sonra bu hüküm 1/2/2018 tarihli ve 7078 sayılı Kanunun 132 nci maddesiyle
aynen kabul edilerek kanunlaşmıştır.
67 Bu fıkralarda geçen “nakleden” ibaresinden önce gelmek üzere, 29/6/2005 tarihli ve 5377 sayılı
Kanunun 22 nci maddesiyle, “sevk eden,” ibaresi eklenmiş ve metne işlenmiştir.
68 28/3/2023 tarihli ve 7445 sayılı Kanunun 17 nci maddesiyle bu fıkrada yer alan
“sentetik kannabinoid ve türevleri veya bazmorfin olması,” ibaresi “bazmorfin,
sentetik kannabinoid ve türevleri, sentetik katinon ve türevleri, sentetik opioid ve türevleri veya
amfetamin ve türevleri olması,” şeklinde değiştirilmiştir.
reçeteye bağlı olan ve uyuşturucu veya uyarıcı madde etkisi doğuran her türlü madde
açısından da yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanır. (Ek cümle: 29/6/2005 – 5377/22 md.)
Ancak, verilecek ceza yarısına kadar indirilebilir.
(7) Uyuşturucu veya uyarıcı etki doğurmamakla birlikte, uyuşturucu veya uyarıcı madde
üretiminde kullanılan ve ithal veya imali resmi makamların iznine bağlı olan maddeyi ülkeye ithal
eden, imal eden, satan, satın alan, sevk eden, nakleden, depolayan veya ihraç eden kişi, sekiz
yıldan az olmamak üzere hapis ve bin günden yirmibin güne kadar adlî para cezası ile
cezalandırılır.697071
(8) Bu maddede tanımlanan suçların tabip, diş tabibi, eczacı, kimyager, veteriner,
sağlık memuru, laborant, ebe, hemşire, diş teknisyeni, hastabakıcı, sağlık hizmeti veren,
kimyacılıkla veya ecza ticareti ile iştigal eden kişi tarafından işlenmesi halinde, verilecek ceza
yarı oranında artırılır.
Tüzel kişiler hakkında güvenlik tedbiri uygulanması
Madde 189- (1) Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçlarının bir tüzel
kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, tüzel kişi hakkında bunlara özgü güvenlik
tedbirlerine hükmolunur.
Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma72
Madde 190- (1) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırmak için;
a) Özel yer, donanım veya malzeme sağlayan,
b) Kullananların yakalanmalarını zorlaştıracak önlemler alan,
c) Kullanma yöntemleri konusunda başkalarına bilgi veren,
Kişi, beş yıldan on yıla kadar hapis ve bin günden onbin güne kadar adlî para cezası
ile cezalandırılır.(70)73
(2) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını alenen özendiren veya bu nitelikte
yayın yapan kişi, beş yıldan on yıla kadar hapis ve bin günden onbin güne kadar adlî para
cezası ile cezalandırılır.747576

69 Bu fıkralarda geçen “nakleden” ibaresinden önce gelmek üzere, 29/6/2005 tarihli ve 5377 sayılı
Kanunun 22 nci maddesiyle, “sevk eden,” ibaresi eklenmiş ve metne işlenmiştir.
70 18/6/2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanunun 66 ncı maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasında yer
alan “on yıldan az olmamak üzere” ibaresi “yirmi yıldan otuz yıla kadar” şeklinde, üçüncü fıkrasında
yer alan “beş yıldan onbeş yıla kadar” ibaresi “on yıldan az olmamak üzere” ve yedinci fıkrasında
yer alan “dört” ibaresi “sekiz” şeklinde değiştirilmiştir.
71 15/8/2017 tarihli ve 694 sayılı KHK’nin 137 nci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “sekiz yıldan az
olmamak üzere hapis ve” ibaresinden sonra gelmek üzere “bin günden” ibaresi eklenmiş, daha sonra bu
hüküm 1/2/2018 tarihli ve 7078 sayılı Kanunun 132 nci maddesiyle aynen kabul edilerek kanunlaşmıştır.
72 18/6/2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanunun 67 nci maddesiyle, bu maddenin birinci ve ikinci
fıkralarında yer alan “iki yıldan beş” ibareleri “beş yıldan on” şeklinde değiştirilmiştir.
73 15/8/2017 tarihli ve 694 sayılı KHK’nin 138 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan ““on yıla kadar
hapis” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve bin günden onbin güne kadar adlî para” ibaresi eklenmiş,
daha sonra bu hüküm 1/2/2018 tarihli ve 7078 sayılı Kanunun 133 üncü maddesiyle aynen kabul
edilerek kanunlaşmıştır.
74 18/6/2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanunun 67 nci maddesiyle, bu maddenin birinci ve ikinci
fıkralarında yer alan “iki yıldan beş” ibareleri “beş yıldan on” şeklinde değiştirilmiştir.
(3) Bu maddede tanımlanan suçların tabip, diş tabibi, eczacı, kimyager, veteriner,
sağlık memuru, laborant, ebe, hemşire, diş teknisyeni, hastabakıcı, sağlık hizmeti veren,
kimyacılıkla veya ecza ticareti ile iştigal eden kişi tarafından işlenmesi halinde, verilecek ceza
yarı oranında artırılır.(72)
Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya
bulundurmak ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak77
Madde 191- (Değişik: 18/6/2014 – 6545/68 md.)
(1) Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya
bulunduran ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis
cezası ile cezalandırılır.
(2) Bu suçtan dolayı başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında 4/12/2004 tarihli ve
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 171 inci maddesindeki şartlar aranmaksızın, beş yıl
süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir. Cumhuriyet savcısı, bu
durumda şüpheliyi, erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun
davranmadığı veya yasakları ihlal ettiği takdirde kendisi bakımından ortaya çıkabilecek
sonuçlar konusunda uyarır. (Ek cümle:28/3/2023-7445/18 md.) Erteleme kararı kolluk birimlerine de
bildirilir.
(3) (Değişik:28/3/2023-7445/18 md.)Erteleme süresi zarfında şüpheli hakkında asgari bir yıl süreyle
denetimli serbestlik tedbiri uygulanır. Bu süre denetimli serbestlik müdürlüğünün teklifi üzerine veya resen Cumhuriyet
savcısının kararı ile altışar aylık sürelerle en fazla iki yıl daha uzatılabilir. Hakkında denetimli serbestlik tedbiri verilen kişi,
gerek görülmesi hâlinde denetimli serbestlik süresi içinde tedaviye tabi tutulabilir. Cumhuriyet savcısı, erteleme süresi
zarfında uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanıp kullanmadığını tespit etmek için yılda en az iki defa şüphelinin ilgili
kuruma sevkine karar verir.
(4) Kişinin, erteleme süresi zarfında;
a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun
davranmamakta ısrar etmesi,
b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi
veya bulundurması,
c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması,
hâlinde, hakkında kamu davası açılır.
(5) Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı
madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde
kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma
konusu yapılmaz.

75 29/6/2005 tarihli ve 5377 sayılı Kanunun 23 üncü maddesiyle, bu maddenin ikinci fıkrası üçüncü
fıkra, üçüncü fıkrası ise ikinci fıkra olarak değiştirilmiştir.
76 15/8/2017 tarihli ve 694 sayılı KHK’nin 138 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan ““on yıla kadar
hapis” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve bin günden onbin güne kadar adlî para” ibaresi eklenmiş,
daha sonra bu hüküm 1/2/2018 tarihli ve 7078 sayılı Kanunun 133 üncü maddesiyle aynen kabul
edilerek kanunlaşmıştır.
77 Bu maddenin başlığı “Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya
bulundurmak” iken, 18/6/2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanunun 68 inci maddesiyle metne işlendiği
şekilde değiştirilmiştir.
(6) Dördüncü fıkraya göre kamu davasının açılmasından sonra, birinci fıkrada
tanımlanan suçun tekrar işlendiği iddiasıyla açılan soruşturmalarda ikinci fıkra uyarınca kamu
davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilemez.
(7) Şüpheli erteleme süresi zarfında dördüncü fıkrada belirtilen yükümlülüklere aykırı
davranmadığı ve yasakları ihlal etmediği takdirde, hakkında kovuşturmaya yer olmadığı
kararı verilir.
(8) Bu Kanunun;
a) 188 inci maddesinde tanımlanan uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti,
b) 190 ıncı maddesinde tanımlanan uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını
kolaylaştırma,
suçundan dolayı yapılan kovuşturma evresinde, suçun münhasıran bu madde
kapsamına girdiğinin anlaşılması hâlinde, sanık hakkında bu madde hükümleri çerçevesinde
hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.
(9) Bu maddede aksine düzenleme bulunmayan hâllerde, Ceza Muhakemesi
Kanununun kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin 171 inci maddesi veya hükmün
açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 231 inci maddesi hükümleri uygulanır.
(10) (Ek: 27/3/2015-6638/12 md.) Birinci fıkradaki fiillerin; okul, yurt, hastane, kışla
veya ibadethane gibi tedavi, eğitim, askerî ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesisler
ile bunların varsa çevre duvarı, tel örgü veya benzeri engel veya işaretlerle belirlenen
sınırlarına iki yüz metreden yakın mesafe içindeki umumi veya umuma açık yerlerde
işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında artırılır.
Etkin pişmanlık
Madde 192- (1) Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçlarına iştirak etmiş
olan kişi, resmi makamlar tarafından haber alınmadan önce, diğer suç ortaklarını ve
uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin saklandığı veya imal edildiği yerleri merciine haber
verirse, verilen bilginin suç ortaklarının yakalanmasını veya uyuşturucu veya uyarıcı
maddenin ele geçirilmesini sağlaması halinde, hakkında cezaya hükmolunmaz.
(2) Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya
bulunduran kişi, resmi makamlar tarafından haber alınmadan önce, bu maddeyi kimden, nerede
ve ne zaman temin ettiğini merciine haber vererek suçluların yakalanmalarını veya uyuşturucu
veya uyarıcı maddenin ele geçirilmesini kolaylaştırırsa, hakkında cezaya hükmolunmaz.
(3) Bu suçlar haber alındıktan sonra gönüllü olarak, suçun meydana çıkmasına ve fail
veya diğer suç ortaklarının yakalanmasına hizmet ve yardım eden kişi hakkında verilecek
ceza, yardımın niteliğine göre dörtte birden yarısına kadarı indirilir.
(4) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi, hakkında kullanmak için uyuşturucu
veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmaktan dolayı soruşturma
başlatılmadan önce resmi makamlara veya sağlık kuruluşlarına başvurarak tedavi ettirilmesini
isterse, cezaya hükmolunmaz. (Ek cümle: 24/11/2016-6763/16 md.) Bu durumda kamu
görevlileri ile sağlık mesleği mensuplarının 279 uncu ve 280 inci maddeler uyarınca suçu
bildirme yükümlülüğü doğmaz.
78
Zehirli madde imal ve ticareti
Madde 193- (1) İçeriğinde zehir bulunan ve üretilmesi, bulundurulması veya satılması
izne bağlı olan maddeyi izinsiz olarak üreten, bulunduran, satan veya nakleden kişi, iki aydan
bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Sağlık için tehlikeli madde temini
Madde 194- (1) Sağlık için tehlike oluşturabilecek maddeleri çocuklara, akıl
hastalarına veya uçucu madde kullananlara veren veya tüketimine sunan kişi, altı aydan bir
yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Bulaşıcı hastalıklara ilişkin tedbirlere aykırı davranma
Madde 195- (1) Bulaşıcı hastalıklardan birine yakalanmış veya bu hastalıklardan
ölmüş kimsenin bulunduğu yerin karantina altına alınmasına dair yetkili makamlarca alınan
tedbirlere uymayan kişi, iki aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Usulsüz ölü gömülmesi
Madde 196- (1) Ölü gömülmesine ayrılan yerlerden başka yerlere ölü gömen veya
gömdüren kişi, altı aya kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Kamu Güvenine Karşı Suçlar
Parada sahtecilik
Madde 197- (1) Memlekette veya yabancı ülkelerde kanunen tedavülde bulunan
parayı, sahte olarak üreten, ülkeye sokan, nakleden, muhafaza eden veya tedavüle koyan kişi,
iki yıldan oniki yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
(2) Sahte parayı bilerek kabul eden kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve adlî para
cezası ile cezalandırılır.
(3) Sahteliğini bilmeden kabul ettiği parayı bu niteliğini bilerek tedavüle koyan kişi,
üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Paraya eşit sayılan değerler
Madde 198- (1) Devlet tarafından ihraç edilip de hamiline yazılı bonolar, hisse
senetleri, tahviller ve kuponlar, yetkili kurumlar tarafından çıkarılmış olup da kanunen
tedavül eden senetler, tahviller ve evrak ile milli ziynet altınları, para hükmündedir.

78 24/11/2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanunun 17 nci maddesiyle, bu fıkraya “makamlara” ibaresinden
sonra gelmek üzere “veya sağlık kuruluşlarına” ibaresi eklenmiştir.
Kıymetli damgada sahtecilik
Madde 199- (1) Kıymetli damgayı sahte olarak üreten, ülkeye sokan, nakleden,
muhafaza eden veya tedavüle koyan kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis ve adlî para cezası ile
cezalandırılır.
(2) Sahte olarak üretilmiş kıymetli damgayı bilerek kabul eden kişi, üç aydan bir yıla
kadar hapis ve adlî para cezası ile cezalandırılır.
(3) Sahteliğini bilmeden kabul ettiği kıymetli damgayı bu niteliğini bilerek tedavüle
koyan kişi, bir aydan altı aya kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(4) Damgalı kağıtlar, damga ve posta pulları ve muayyen bir miktar vergi veya harcın
ödendiğini belgelemek amacıyla kullanılan pullar, kıymetli damga sayılır.
Para ve kıymetli damgaları yapmaya yarayan araçlar
Madde 200- (1) Paralarla kıymetli damgaların üretiminde kullanılan alet veya
malzemeyi izinsiz olarak üreten, ülkeye sokan, satan, devreden, satın alan, kabul eden veya
muhafaza eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis ve adlî para cezası ile cezalandırılır.
Etkin pişmanlık
Madde 201- (1) Sahte olarak para veya kıymetli damga üreten, ülkeye sokan,
nakleden, muhafaza eden veya kabul eden kişi, bu para veya kıymetli damgaları tedavüle
koymadan ve resmi makamlar tarafından haber alınmadan önce, diğer suç ortaklarını ve sahte
olarak üretilen para veya kıymetli damgaların üretildiği veya saklandığı yerleri merciine haber
verirse, verilen bilginin suç ortaklarının yakalanmasını ve sahte olarak üretilen para veya
kıymetli damgaların ele geçirilmesini sağlaması halinde, hakkında cezaya hükmolunmaz.
(2) Sahte para veya kıymetli damga üretiminde kullanılan alet ve malzemeyi izinsiz
olarak üreten, ülkeye sokan, satan, devreden, satın alan, kabul eden veya muhafaza eden kişi,
resmi makamlar tarafından haber alınmadan önce, diğer suç ortaklarını ve bu malzemenin
üretildiği veya saklandığı yerleri ilgili makama haber verirse, verilen bilginin suç ortaklarının
yakalanmasını ve bu malzemenin ele geçirilmesini sağlaması halinde, hakkında cezaya
hükmolunmaz.
Mühürde sahtecilik
Madde 202- (1) Cumhurbaşkanlığı, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve
Başbakanlık tarafından kullanılan mührü sahte olarak üreten veya kullanan kişi, iki yıldan
sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Kamu kurum ve kuruluşlarınca veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarınca
kullanılan onaylayıcı veya belgeleyici mührü sahte olarak üreten veya kullanan kişi, bir yıldan altı
yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Mühür bozma
Madde 203- (1) Kanun veya yetkili makamların emri uyarınca bir şeyin saklanmasını
veya varlığının aynen korunmasını sağlamak için konulan mührü kaldıran veya konuluş
amacına aykırı hareket eden kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile
cezalandırılır.
Resmi belgede sahtecilik
Madde 204- (1) Bir resmi belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir resmi belgeyi
başkalarını aldatacak şekilde değiştiren veya sahte resmi belgeyi kullanan kişi, iki yıldan beş
yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Görevi gereği düzenlemeye yetkili olduğu resmi bir belgeyi sahte olarak
düzenleyen, gerçek bir belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren, gerçeğe aykırı olarak
belge düzenleyen veya sahte resmi belgeyi kullanan kamu görevlisi üç yıldan sekiz yıla kadar
hapis cezası ile cezalandırılır.
(3) Resmi belgenin, kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli olan
belge niteliğinde olması halinde, verilecek ceza yarısı oranında artırılır.
Resmî belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek
Madde 205- (1) Gerçek bir resmi belgeyi bozan, yok eden veya gizleyen kişi, iki
yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Suçun kamu görevlisi tarafından işlenmesi
halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.
Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan
Madde 206- (1) Bir resmi belgeyi düzenlemek yetkisine sahip olan kamu görevlisine
yalan beyanda bulunan kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.
Özel belgede sahtecilik
Madde 207- (1) Bir özel belgeyi sahte olarak düzenleyen veya gerçek bir özel belgeyi
başkalarını aldatacak şekilde değiştiren ve kullanan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası
ile cezalandırılır.
(2) Bir sahte özel belgeyi bu özelliğini bilerek kullanan kişi de yukarıdaki fıkra
hükmüne göre cezalandırılır.
Özel belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek
Madde 208 – (1) Gerçek bir özel belgeyi bozan, yok eden veya gizleyen kişi, bir
yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Açığa imzanın kötüye kullanılması
Madde 209- (1) Belirli bir tarzda doldurulup kullanılmak üzere kendisine teslim
olunan imzalı ve kısmen veya tamamen boş bir kağıdı, verilme nedeninden farklı bir şekilde
dolduran kişi, şikayet üzerine, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) İmzalı ve kısmen veya tamamen boş bir kağıdı hukuka aykırı olarak ele geçirip
veya elde bulundurup da hukuki sonuç doğuracak şekilde dolduran kişi, belgede sahtecilik
hükümlerine göre cezalandırılır.
Resmi belge hükmünde belgeler
Madde 210- (1) Özel belgede sahtecilik suçunun konusunun, emre veya hamile yazılı
kambiyo senedi, emtiayı temsil eden belge, hisse senedi, tahvil veya vasiyetname olması
halinde, resmi belgede sahtecilik suçuna ilişkin hükümler uygulanır.
(2) Gerçeğe aykırı belge düzenleyen tabip, diş tabibi, eczacı, ebe, hemşire veya diğer
sağlık mesleği mensubu, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Düzenlenen
belgenin kişiye haksız bir menfaat sağlaması ya da kamunun veya kişilerin zararına bir sonuç
doğurucu nitelik taşıması halinde, resmi belgede sahtecilik hükümlerine göre cezaya hükmolunur.
Daha az cezayı gerektiren hal
Madde 211- (1) Bir hukuki ilişkiye dayanan alacağın ispatı veya gerçek bir durumun
belgelenmesi amacıyla belgede sahtecilik suçunun işlenmesi halinde, verilecek ceza, yarısı
oranında indirilir.
İçtima
Madde 212- (1) Sahte resmi veya özel belgenin bir başka suçun işlenmesi sırasında
kullanılması halinde, hem sahtecilik hem de ilgili suçtan dolayı ayrı ayrı cezaya hükmolunur.
BEŞİNCİ BÖLÜM
Kamu Barışına Karşı Suçlar
Halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit
Madde 213- (1) Halk arasında endişe, korku ve panik yaratmak amacıyla hayat,
sağlık, vücut veya cinsel dokunulmazlık ya da malvarlığı bakımından alenen tehditte bulunan
kişi, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Suçun silahla işlenmesi halinde, verilecek ceza, kullanılan silahın niteliğine göre
yarı oranına kadar artırılabilir.
Suç işlemeye tahrik
Madde 214- (1) Suç işlemek için alenen tahrikte bulunan kişi, altı aydan beş yıla
kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Halkın bir kısmını diğer bir kısmına karşı silahlandırarak, birbirini öldürmeye
tahrik eden kişi, onbeş yıldan yirmidört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(3) Tahrik konusu suçların işlenmesi halinde, tahrik eden kişi, bu suçlara azmettiren
sıfatıyla cezalandırılır.
Suçu ve suçluyu övme79
Madde 215- (1) İşlenmiş olan bir suçu veya işlemiş olduğu suçtan dolayı bir kişiyi
alenen öven kimse, bu nedenle kamu düzeni açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya
çıkması hâlinde, iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

79 11/4/2013 tarihli ve 6459 sayılı Kanunun 10 uncu maddesiyle, bu maddede yer alan “kimse,”
ibaresinden sonra gelmek üzere “bu nedenle kamu düzeni açısından açık ve yakın bir tehlikenin
ortaya çıkması hâlinde,” ibaresi eklenmiştir.
Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama
Madde 216- (1) Halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı
özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik eden
kimse, bu nedenle kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması
halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Halkın bir kesimini, sosyal sınıf, ırk, din, mezhep, cinsiyet veya bölge farklılığına
dayanarak alenen aşağılayan kişi, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(3) Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılayan kişi, fiilin kamu
barışını bozmaya elverişli olması halinde, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Kanunlara uymamaya tahrik
Madde 217- (1) Halkı kanunlara uymamaya alenen tahrik eden kişi, tahrikin kamu
barışını bozmaya elverişli olması halinde, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası
ile cezalandırılır.
Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma
Madde 217/A- (Ek:13/10/2022-7418/29 md.)
(1) Sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dış
güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını
bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla
cezalandırılır.
(2) Fail, suçu gerçek kimliğini gizleyerek veya bir örgütün faaliyeti çerçevesinde
işlemesi hâlinde, birinci fıkraya göre verilen ceza yarı oranında artırılır.
Ortak hüküm
Madde 218- (1) (Değişik: 29/6/2005 – 5377/25 md.) Yukarıdaki maddelerde tanımlanan
suçların basın ve yayın yoluyla işlenmesi hâlinde, verilecek ceza yarı oranına kadar artırılır.
Ancak, haber verme sınırlarını aşmayan ve eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç
oluşturmaz.
Görev sırasında din hizmetlerini kötüye kullanma
Madde 219- (1) İmam, hatip, vaiz, rahip, haham gibi dini reislerden biri vazifesini ifa
sırasında alenen hükümet idaresini ve Devlet kanunlarını ve hükümet icraatını takbih ve tezyif
ederse bir aydan bir seneye kadar hapis ve adlî para cezası ile cezalandırılır veya bunlardan
birine hükmolunabilir.
(2) Yukarıdaki fıkrada gösterilen kimselerden biri işbu sıfattan bilistifade hükümetin
idaresini ve kanun ve nizam ve emirleri ve dairelerden birine ait olan vazife ve salahiyeti
takbih ve tezyife veya halkı kanunlara yahut hükümet emirlerini icraya veya memuru
memuriyetinin vazifesi icabına karşı itaatsizliğe tahrik ve teşvik edecek olursa üç aydan iki
seneye kadar hapse ve adlî para cezası ve müebbeden veya muvakkaten bilfiil o vazifeyi
icradan ve onun menfaat ve aidatını almaktan memnuiyetine hükmolunur.
(3) Kendi sıfatlarından istifade ederek kanuna göre kazanılmış olan haklara muhalif iş
ve sözlerde bulunmaya, bir kimseyi icbar ve ikna eden din reis ve memurları hakkında dahi
baladaki fıkrada yazılı ceza tertip olunur.
(4) Bunlardan biri dini sıfatından istifade ederek, birinci fıkrada yazılı fiillerden başka
bir cürüm işlerse altıda bir miktarı çoğaltılmak şartıyla o cürüm için kanunda yazılı olan ceza
ile mahkûm olur.
(5) Şu kadar ki kanun işbu sıfatı esasen nazarıitibara almış ise cezayı çoğaltmaya
mahal yoktur.
Suç işlemek amacıyla örgüt kurma
Madde 220- (1) Kanunun suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla örgüt kuranlar veya
yönetenler, örgütün yapısı, sahip bulunduğu üye sayısı ile araç ve gereç bakımından amaç
suçları işlemeye elverişli olması halinde, dört yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile
cezalandırılır. Ancak, örgütün varlığı için üye sayısının en az üç kişi olması gerekir.80
(2) Suç işlemek amacıyla kurulmuş olan örgüte üye olanlar, iki yıldan dört yıla kadar
hapis cezası ile cezalandırılır.(78)
(3) Örgütün silahlı olması halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza dörtte
birinden yarısına kadar artırılır.
(4) Örgütün faaliyeti çerçevesinde suç işlenmesi halinde, ayrıca bu suçlardan dolayı da
cezaya hükmolunur.
(5) Örgüt yöneticileri, örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen bütün suçlardan dolayı
ayrıca fail olarak cezalandırılır.
(6) (Değişik: 2/7/2012 – 6352/85 md.) Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç
işleyen kişi, ayrıca örgüte üye olmak suçundan da cezalandırılır. Örgüte üye olmak suçundan
dolayı verilecek ceza yarısına kadar indirilebilir.(Ek cümle: 11/4/2013-6459/11 md.) Bu fıkra
hükmü sadece silahlı örgütler hakkında uygulanır.
(7) (Değişik: 2/7/2012 – 6352/85 md.) Örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla
birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım eden kişi, örgüt üyesi olarak cezalandırılır. Örgüt
üyeliğinden dolayı verilecek ceza, yapılan yardımın niteliğine göre üçte birine kadar indirilebilir.
(8) Örgütün cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya
övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde propagandasını yapan kişi, bir
yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu suçun basın ve yayın yolu ile işlenmesi
halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.81
Etkin pişmanlık

80 14/4/2020 tarihli ve 7242 sayılı Kanunun 13 üncü maddesiyle, birinci fıkrada yer alan “iki yıldan
altı yıla” ibaresi “dört yıldan sekiz yıla” ve ikinci fıkrada yer alan “bir yıldan üç yıla” ibaresi “iki
yıldan dört yıla” şeklinde değiştirilmiştir.
81 11/4/2013 tarihli ve 6459 sayılı Kanunun 11 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “veya amacının”
ibaresi “cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da bu
yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde” şeklinde değiştirilmiştir.
Madde 221- (1) Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçu nedeniyle soruşturmaya
başlanmadan ve örgütün amacı doğrultusunda suç işlenmeden önce, örgütü dağıtan veya verdiği
bilgilerle örgütün dağılmasını sağlayan kurucu veya yöneticiler hakkında cezaya hükmolunmaz.
(2) Örgüt üyesinin, örgütün faaliyeti çerçevesinde herhangi bir suçun işlenişine iştirak
etmeksizin, gönüllü olarak örgütten ayrıldığını ilgili makamlara bildirmesi halinde, hakkında
cezaya hükmolunmaz.
(3) Örgütün faaliyeti çerçevesinde herhangi bir suçun işlenişine iştirak etmeden
yakalanan örgüt üyesinin, pişmanlık duyarak örgütün dağılmasını veya mensuplarının
yakalanmasını sağlamaya elverişli bilgi vermesi halinde, hakkında cezaya hükmolunmaz.
(4) Suç işlemek amacıyla örgüt kuran, yöneten veya örgüte üye olan ya da üye
olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen veya örgüte bilerek ve isteyerek yardım eden kişinin,
gönüllü olarak teslim olup, örgütün yapısı ve faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili bilgi
vermesi halinde, hakkında örgüt kurmak, yönetmek veya örgüte üye olmak suçundan dolayı
cezaya hükmolunmaz. Kişinin bu bilgileri yakalandıktan sonra vermesi halinde, hakkında bu
suçtan dolayı verilecek cezada üçte birden dörtte üçe kadar indirim yapılır.82
(5) Etkin pişmanlıktan yararlanan kişiler hakkında bir yıl süreyle denetimli serbestlik
tedbirine hükmolunur. Denetimli serbestlik tedbirinin süresi üç yıla kadar uzatılabilir.
(6) (Ek: 6/12/2006 – 5560/8 md.) Kişi hakkında, bu maddedeki etkin pişmanlık
hükümleri birden fazla uygulanmaz.
Şapka ve Türk harfleri
Madde 222- (Mülga: 2/3/2014-6529/16 md.)
ALTINCI BÖLÜM
Ulaşım Araçlarına veya Sabit Platformlara Karşı Suçlar
Ulaşım araçlarının kaçırılması veya alıkonulması
Madde 223- (1) Cebir veya tehdit kullanarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla
kara ulaşım aracının hareket etmesini engelleyen, bu aracı hareket halinde iken durduran veya
gitmekte olduğu yerden başka yere götüren kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile
cezalandırılır.
(2) Suçun konusunun deniz veya demiryolu ulaşım aracı olması halinde, iki yıldan beş
yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(3) Cebir veya tehdit kullanarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla hava ulaşım
aracının hareket etmesini engelleyen veya bu aracı gitmekte olduğu yerden başka yere götüren
kişi, beş yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(4) Bu suçların işlenmesi sırasında kişilerin hürriyetinin tahdit edilmesi dolayısıyla
ayrıca cezaya hükmolunur.

82 Bu fıkrada geçen “örgüte üye olan” ibaresinden sonra gelmek üzere, 29/6/2005 tarihli ve 5377 sayılı
Kanunun 26 ncı maddesiyle “ya da üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen veya örgüte bilerek
ve isteyerek yardım eden” ibaresi eklenmiştir.
(5) Bu suçların işlenmesi sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış
hallerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.
Kıt’a sahanlığında veya münhasır ekonomik bölgedeki sabit platformların işgali
Madde 224- (1) Kıt’a sahanlığında veya münhasır ekonomik bölgede kurulmuş sabit
bir platformu cebir veya tehdit kullanarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla ele
geçiren, zapteden veya kontrolü altına alan kişi, beş yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası ile
cezalandırılır.
(2) Bu suçun işlenmesi sırasında kişilerin hürriyetinin tahdit edilmesi dolayısıyla
ayrıca cezaya hükmolunur.
(3) Bu suçun işlenmesi sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış
hallerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.
YEDİNCİ BÖLÜM
Genel Ahlaka Karşı Suçlar
Hayasızca hareketler
Madde 225- (1) Alenen cinsel ilişkide bulunan veya teşhircilik yapan kişi, altı aydan
bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Müstehcenlik
Madde 226- (1) a) Bir çocuğa müstehcen görüntü, yazı veya sözleri içeren ürünleri
veren ya da bunların içeriğini gösteren, okuyan, okutan veya dinleten,
b) Bunların içeriklerini çocukların girebileceği veya görebileceği yerlerde ya da alenen
gösteren, görülebilecek şekilde sergileyen, okuyan, okutan, söyleyen, söyleten,
c) Bu ürünleri, içeriğine vakıf olunabilecek şekilde satışa veya kiraya arz eden,
d) Bu ürünleri, bunların satışına mahsus alışveriş yerleri dışında, satışa arz eden, satan
veya kiraya veren,
e) Bu ürünleri, sair mal veya hizmet satışları yanında veya dolayısıyla bedelsiz olarak
veren veya dağıtan,
f) Bu ürünlerin reklamını yapan,
Kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis ve adlî para cezası ile cezalandırılır.
(2) Müstehcen görüntü, yazı veya sözleri basın ve yayın yolu ile yayınlayan veya
yayınlanmasına aracılık eden kişi altı aydan üç yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para
cezası ile cezalandırılır.
(3) Müstehcen görüntü, yazı veya sözleri içeren ürünlerin üretiminde çocukları, temsili
çocuk görüntülerini veya çocuk gibi görünen kişileri kullanan kişi, beş yıldan on yıla kadar
hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Bu ürünleri ülkeye sokan,
çoğaltan, satışa arz eden, satan, nakleden, depolayan, ihraç eden, bulunduran ya da başkalarının
kullanımına sunan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile
cezalandırılır.83
(4) Şiddet kullanılarak, hayvanlarla, ölmüş insan bedeni üzerinde veya doğal olmayan
yoldan yapılan cinsel davranışlara ilişkin yazı, ses veya görüntüleri içeren ürünleri üreten,
ülkeye sokan, satışa arz eden, satan, nakleden, depolayan, başkalarının kullanımına sunan
veya bulunduran kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile
cezalandırılır.
(5) Üç ve dördüncü fıkralardaki ürünlerin içeriğini basın ve yayın yolu ile yayınlayan
veya yayınlanmasına aracılık eden ya da çocukların görmesini, dinlemesini veya okumasını
sağlayan kişi, altı yıldan on yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile
cezalandırılır.
(6) Bu suçlardan dolayı, tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine
hükmolunur.
(7) Bu madde hükümleri, bilimsel eserlerle; üçüncü fıkra hariç olmak ve çocuklara
ulaşması engellenmek koşuluyla, sanatsal ve edebi değeri olan eserler hakkında uygulanmaz.
Fuhuş
Madde 227- (1) Çocuğu fuhşa teşvik eden, bunun yolunu kolaylaştıran, bu maksatla
tedarik eden veya barındıran ya da çocuğun fuhşuna aracılık eden kişi, dört yıldan on yıla
kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Bu suçun işlenişine
yönelik hazırlık hareketleri de tamamlanmış suç gibi cezalandırılır.
(2) Bir kimseyi fuhşa teşvik eden, bunun yolunu kolaylaştıran ya da fuhuş için aracılık
eden veya yer temin eden kişi, iki yıldan dört yıla kadar hapis ve üçbin güne kadar adlî para
cezası ile cezalandırılır. Fuhşa sürüklenen kişinin kazancından yararlanılarak kısmen veya
tamamen geçimin sağlanması, fuhşa teşvik sayılır.
(3) (Mülga: 6/12/2006 – 5560/45 md.; Yeniden düzenleme: 24/11/2016-6763/18
md.) Fuhşu kolaylaştırmak veya fuhşa aracılık etmek amacıyla hazırlanmış görüntü, yazı ve
sözleri içeren ürünleri veren, dağıtan veya yayan kişi bir yıldan üç yıla kadar hapis ve iki yüz
günden iki bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
(4) Cebir veya tehdit kullanarak, hile ile ya da çaresizliğinden yararlanarak bir kimseyi
fuhşa sevk eden veya fuhuş yapmasını sağlayan kişi hakkında yukarıdaki fıkralara göre
verilecek ceza yarısından iki katına kadar artırılır.
(5) Yukarıdaki fıkralarda tanımlanan suçların eş, üstsoy, kayın üstsoy, kardeş, evlat
edinen, vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, koruma ve gözetim yükümlülüğü bulunan diğer kişiler
tarafından ya da kamu görevi veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak
suretiyle işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.
(6) Bu suçların, suç işlemek amacıyla teşkil edilmiş örgüt faaliyeti çerçevesinde

83 24/3/2016 tarihli ve 6698 sayılı Kanunun 30 uncu maddesiyle, bu fıkrada yer alan “çocukları” ibaresi
“çocukları, temsili çocuk görüntülerini veya çocuk gibi görünen kişileri” şeklinde değiştirilmiştir.
işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.
(7) Bu suçlardan dolayı, tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine
hükmolunur.
(8) Fuhşa sürüklenen kişi, tedaviye veya psikolojik terapiye tâbi tutulabilir.84
Kumar oynanması için yer ve imkan sağlama
Madde 228- (1) Kumar oynanması için yer ve imkan sağlayan kişi, bir yıldan üç yıla
kadar hapis ve iki yüz günden aşağı olmamak üzere adlî para cezası ile cezalandırılır.85
(2) Çocukların kumar oynaması için yer ve imkan sağlanması halinde, verilecek ceza
bir katı oranında artırılır.
(3) (Ek: 15/8/2017-KHK-694/139 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7078/134 md.)
Suçun bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle işlenmesi halinde üç yıldan beş yıla kadar
hapis ve bin günden onbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.
(4) (Ek: 15/8/2017-KHK-694/139 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7078/134 md.) Suçun
bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.
(5) Bu suçtan dolayı, tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine
hükmolunur.
86
(6) Ceza Kanununun uygulanmasında kumar, kazanç amacıyla icra edilen ve kar ve
zararın talihe bağlı olduğu oyunlardır.(84)
Dilencilik
Madde 229- (1) Çocukları, beden veya ruh bakımından kendini idare edemeyecek
durumda bulunan kimseleri dilencilikte araç olarak kullanan kişi, bir yıldan üç yıla kadar
hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Bu suçun üçüncü derece dahil kan veya kayın hısımları ya da eş tarafından
işlenmesi halinde verilecek ceza yarı oranında artırılır.
(3) Bu suçun örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmiş olması halinde, verilecek ceza bir
kat artırılır.
SEKİZİNCİ BÖLÜM
Aile Düzenine Karşı Suçlar

84 Bu fıkrada yer alan “ tedavi veya terapiye tabi tutulur.” ibaresi, 6/12/2006 tarihli ve 5560 sayılı
Kanunun 9 uncu maddesiyle “tedaviye veya psikolojik terapiye tâbi tutulabilir.” Şeklinde değiştirilmiş
ve metne işlenmiştir.
85 24/11/2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanunun 19 uncu maddesiyle, bu fıkrada yer alan “bir yıla kadar
hapis ve” ibaresi “bir yıldan üç yıla kadar hapis ve iki yüz günden aşağı olmamak üzere” şeklinde
değiştirilmiştir.
86 15/8/2017 tarihli ve 694 sayılı KHK’nin 139 uncu maddesiyle, 228 inci maddeye ikinci fıkradan
sonra gelmek üzere (3), (4) numaralı fıkralar eklenmiş ve diğer fıkralar buna göre teselsül ettirilmiş,
daha sonra bu hüküm 1/2/2018 tarihli ve 7078 sayılı Kanunun 134 üncü maddesiyle aynen kabul
edilerek kanunlaşmıştır.
Birden çok evlilik, hileli evlenme, dinsel tören
Madde 230- (1) Evli olmasına rağmen, başkasıyla evlenme işlemi yaptıran kişi, altı
aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Kendisi evli olmamakla birlikte, evli olduğunu bildiği bir kimse ile evlilik işlemi
yaptıran kişi de yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır.
(3) Gerçek kimliğini saklamak suretiyle bir başkasıyla evlenme işlemi yaptıran kişi, üç
aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(4) Yukarıdaki fıkralarda tanımlanan suçlardan dolayı zamanaşımı, evlenmenin iptali
kararının kesinleştiği tarihten itibaren işlemeye başlar.
(5) (İptal: Anayasa Mahkemesi’nin 27/5/2015 tarihli ve E.: 2014/36, K.: 2015/51
sayılı Kararı ile.)
(6) (İptal: Anayasa Mahkemesi’nin 27/5/2015 tarihli ve E.: 2014/36, K.: 2015/51
sayılı Kararı ile.)
Çocuğun soybağını değiştirme
Madde 231- (1) Bir çocuğun soybağını değiştiren veya gizleyen kişi, bir yıldan üç yıla
kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Özen yükümlülüğüne aykırı davranarak, sağlık kurumundaki bir çocuğun başka bir
çocukla karışmasına neden olan kişi, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Kötü muamele
Madde 232- (1) Aynı konutta birlikte yaşadığı kişilerden birine karşı kötü muamelede
bulunan kimse, iki aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) İdaresi altında bulunan veya büyütmek, okutmak, bakmak, muhafaza etmek veya
bir meslek veya sanat öğretmekle yükümlü olduğu kişi üzerinde, sahibi bulunduğu terbiye
hakkından doğan disiplin yetkisini kötüye kullanan kişiye, bir yıla kadar hapis cezası verilir.
Aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali
Madde 233- (1) Aile hukukundan doğan bakım, eğitim veya destek olma yükümlülüğünü
yerine getirmeyen kişi, şikayet üzerine, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Hamile olduğunu bildiği eşini veya sürekli birlikte yaşadığı ve kendisinden gebe
kalmış bulunduğunu bildiği evli olmayan bir kadını çaresiz durumda terk eden kimseye, üç
aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir.
(3) Velayet hakları kaldırılmış olsa da, itiyadi sarhoşluk, uyuşturucu veya uyarıcı
maddelerin kullanılması ya da onur kırıcı tavır ve hareketlerin sonucu maddi ve manevi özen
noksanlığı nedeniyle çocuklarının ahlak, güvenlik ve sağlığını ağır şekilde tehlikeye sokan
ana veya baba, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması
Madde 234- (1) Velayet yetkisi elinden alınmış olan ana veya babanın ya da üçüncü
derece dahil kan hısmının, onaltı yaşını bitirmemiş bir çocuğu veli, vasi veya bakım ve
gözetimi altında bulunan kimsenin yanından cebir veya tehdit kullanmaksızın kaçırması veya
alıkoyması halinde, üç aydan bir yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(2) Fiil cebir veya tehdit kullanılarak işlenmiş ya da çocuk henüz oniki yaşını
bitirmemiş ise ceza bir katı oranında artırılır.
(3) (Ek: 6/12/2006 – 5560/10 md.) Kanunî temsilcisinin bilgisi veya rızası dışında evi
terk eden çocuğu, rızasıyla da olsa, ailesini veya yetkili makamları durumdan haberdar etmeksizin
yanında tutan kişi, şikâyet üzerine, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
DOKUZUNCU BÖLÜM
Ekonomi, Sanayi ve Ticarete İlişkin Suçlar
İhaleye fesat karıştırma
Madde 235- (1) (Değişik: 11/4/2013-6459/12 md.) Kamu kurumu veya kuruluşları
adına yapılan mal veya hizmet alım veya satımlarına ya da kiralamalara ilişkin ihaleler ile
yapım ihalelerine fesat karıştıran kişi, üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Aşağıdaki hallerde ihaleye fesat karıştırılmış sayılır:
a) Hileli davranışlarla;
1. İhaleye katılma yeterliğine veya koşullarına sahip olan kişilerin ihaleye veya ihale
sürecindeki işlemlere katılmalarını engellemek,
2. İhaleye katılma yeterliğine veya koşullarına sahip olmayan kişilerin ihaleye katılmasını
sağlamak,
3. Teklif edilen malları, şartnamesinde belirtilen niteliklere sahip olduğu halde, sahip
olmadığından bahisle değerlendirme dışı bırakmak,
4. Teklif edilen malları, şartnamesinde belirtilen niteliklere sahip olmadığı halde, sahip
olduğundan bahisle değerlendirmeye almak.
b) Tekliflerle ilgili olup da ihale mevzuatına veya şartnamelere göre gizli tutulması
gereken bilgilere başkalarının ulaşmasını sağlamak.
c) Cebir veya tehdit kullanmak suretiyle ya da hukuka aykırı diğer davranışlarla,
ihaleye katılma yeterliğine veya koşullarına sahip olan kişilerin ihaleye, ihale sürecindeki
işlemlere katılmalarını engellemek.
d) İhaleye katılmak isteyen veya katılan kişilerin ihale şartlarını ve özellikle fiyatı
etkilemek için aralarında açık veya gizli anlaşma yapmaları.
(3) (Değişik: 11/4/2013-6459/12 md.) İhaleye fesat karıştırma suçunun;
a) Cebir veya tehdit kullanmak suretiyle işlenmesi hâlinde temel cezanın alt sınırı beş
yıldan az olamaz. Ancak, kasten yaralama veya tehdit suçunun daha ağır cezayı gerektiren
nitelikli hâllerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca bu suçlar dolayısıyla cezaya hükmolunur.
b) İşlenmesi sonucunda ilgili kamu kurumu veya kuruluşu açısından bir zarar meydana
gelmemiş ise, bu fıkranın (a) bendinde belirtilen hâller hariç olmak üzere, fail hakkında bir
yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(4) İhaleye fesat karıştırma dolayısıyla menfaat temin eden görevli kişiler, ayrıca bu
nedenle ilgili suç hükmüne göre cezalandırılırlar.
(5) Yukarıdaki fıkralar hükümleri, kamu kurum veya kuruluşları aracılığı ile yapılan
artırma veya eksiltmeler ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, kamu kurum veya
kuruluşlarının ya da kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının iştirakiyle kurulmuş
şirketler, bunların bünyesinde faaliyet icra eden vakıflar, kamu yararına çalışan dernekler
veya kooperatifler adına yapılan mal veya hizmet alım veya satımlarına ya da kiralamalara
fesat karıştırılması halinde de uygulanır.
Edimin ifasına fesat karıştırma
Madde 236- (1) Kamu kurum veya kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki meslek
kuruluşları, bunların iştirakiyle kurulmuş şirketler, bunların bünyesinde faaliyet icra eden
vakıflar, kamu yararına çalışan dernekler ya da kooperatiflere karşı taahhüt altına girilen
edimin ifasına fesat karıştıran kişi, üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Aşağıdaki fiillerin hileli olarak yapılması halinde, edimin ifasına fesat karıştırılmış
sayılır:
a) İhale kararında veya sözleşmede evsafı belirtilen maldan başka bir malın teslim
veya kabul edilmesi.
b) İhale kararında veya sözleşmede belirtilen miktardan eksik malın teslim veya kabul
edilmesi.
c) Edimin ihale kararında veya sözleşmede belirtilen sürede ifa edilmemesine rağmen,
süresinde ifa edilmiş gibi kabul edilmesi.
d) Yapım ihalelerinde eserin veya kullanılan malzemenin şartname veya sözleşmesinde
belirlenen şartlara, miktar veya niteliklere uygun olmamasına rağmen kabul edilmesi.
e) Hizmet niteliğindeki edimin, ihale kararında veya sözleşmede belirtilen şartlara
göre verilmemesine veya eksik verilmesine rağmen verilmiş gibi kabul edilmesi.
(3) Edimin ifasına fesat karıştırma dolayısıyla menfaat temin eden görevli kişiler,
ayrıca bu nedenle ilgili suç hükmüne göre cezalandırılırlar.
Fiyatları etkileme87
Madde 237- (1) İşçi ücretlerinin veya besin veya malların değerlerinin artıp eksilmesi
sonucunu doğurabilecek bir şekilde ve bu maksatla yalan haber veya havadis yayan veya sair
hileli yollara başvuran kimseye bir yıldan üç yıla kadar hapis ve adlî para cezası verilir.
(2) Fiil sonucu besin veya malların değerleri veya işçi ücretleri artıp eksildiği takdirde
ceza yarısı oranında artırılır.
(3) Fail, ruhsatlı simsar veya borsa tellalı ise ceza ayrıca yarısı oranında artırılır.
Kamuya gerekli şeylerin yokluğuna neden olma
Madde 238- (1) Taahhüt ettiği işi yerine getirmeyerek, kamu kurum ve kuruluşları
veya kamu hizmeti veya genel bir felaketin önlenmesi için zorunlu eşya veya besinlerin
ortadan kalkmasına veya önemli ölçüde azalmasına neden olan kimseye bir yıldan üç yıla
kadar hapis ve bin güne kadar adlî para cezası verilir.

87 23/6/2022 tarihli ve 7413 sayılı Kanunun 19 uncu maddesiyle bu maddenin birinci fıkrasında yer
alan “üç aydan iki yıla” ibaresi “bir yıldan üç yıla”, ikinci fıkrasında yer alan “üçte biri” ibaresi
“yarısı” ve üçüncü fıkrasında yer alan “sekizde bir” ibaresi “yarısı” şeklinde değiştirilmiştir.
Ticarî sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin
açıklanması
Madde 239- (1) Sıfat veya görevi, meslek veya sanatı gereği vakıf olduğu ticari sır,
bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgeleri yetkisiz kişilere veren veya
ifşa eden kişi, şikayet üzerine, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para
cezası ile cezalandırılır. Bu bilgi veya belgelerin, hukuka aykırı yolla elde eden kişiler
tarafından yetkisiz kişilere verilmesi veya ifşa edilmesi halinde de bu fıkraya göre cezaya
hükmolunur.
(2) Birinci fıkra hükümleri, fenni keşif ve buluşları veya sınai uygulamaya ilişkin
bilgiler hakkında da uygulanır.
(3) Bu sırlar, Türkiye’de oturmayan bir yabancıya veya onun memurlarına açıklandığı
takdirde, faile verilecek ceza üçte biri oranında artırılır. Bu halde şikayet koşulu aranmaz.
(4) Cebir veya tehdit kullanarak bir kimseyi bu madde kapsamına giren bilgi veya
belgeleri açıklamaya mecbur kılan kişi, üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.
Mal veya hizmet satımından kaçınma88
Madde 240- (1) Belli bir mal veya hizmeti satmaktan kaçınarak kamu için acil bir
ihtiyacın ortaya çıkmasına neden olan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Tefecilik
Madde 241- (1) Kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para veren kişi, iki yıldan
altı yıla kadar hapis ve beşyüz günden beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.89
(2) (Ek:14/4/2020-7242/14 md.) Suçun bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi
hâlinde verilecek ceza bir kat artırılır.
Tüzel kişiler hakkında güvenlik tedbiri uygulanması
Madde 242- (1) Bu bölümde yer alan suçların işlenmesi suretiyle yararına haksız
menfaat sağlanan tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.
ONUNCU BÖLÜM
Bilişim Alanında Suçlar
Bilişim sistemine girme
Madde 243- (1) Bir bilişim sisteminin bütününe veya bir kısmına, hukuka aykırı
olarak giren veya orada kalmaya devam eden kimseye bir yıla kadar hapis veya adlî para
cezası verilir.90

88 23/6/2022 tarihli ve 7413 sayılı Kanunun 20 nci maddesiyle bu maddede yer alan “altı aydan iki
yıla” ibaresi “bir yıldan üç yıla” şeklinde değiştirilmiştir.
89 14/4/2020 tarihli ve 7242 sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “beş yıla kadar
hapis ve” ibaresi “altı yıla kadar hapis ve beşyüz günden” şeklinde değiştirilmiştir.
90 24/3/2016 tarihli ve 6698 sayılı Kanunun 30 uncu maddesiyle, bu fıkrada yer alan “ve” ibaresi
“veya” şeklinde değiştirilmiştir.
(2) Yukarıdaki fıkrada tanımlanan fiillerin bedeli karşılığı yararlanılabilen sistemler
hakkında işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranına kadar indirilir.
(3) Bu fiil nedeniyle sistemin içerdiği veriler yok olur veya değişirse, altı aydan iki
yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(4) (Ek: 24/3/2016-6698/30 md.) Bir bilişim sisteminin kendi içinde veya bilişim
sistemleri arasında gerçekleşen veri nakillerini, sisteme girmeksizin teknik araçlarla hukuka
aykırı olarak izleyen kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme
Madde 244- (1) Bir bilişim sisteminin işleyişini engelleyen veya bozan kişi, bir yıldan
beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Bir bilişim sistemindeki verileri bozan, yok eden, değiştiren veya erişilmez kılan,
sisteme veri yerleştiren, var olan verileri başka bir yere gönderen kişi, altı aydan üç yıla kadar
hapis cezası ile cezalandırılır.
(3) Bu fiillerin bir banka veya kredi kurumuna ya da bir kamu kurum veya kuruluşuna
ait bilişim sistemi üzerinde işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.
(4) Yukarıdaki fıkralarda tanımlanan fiillerin işlenmesi suretiyle kişinin kendisinin
veya başkasının yararına haksız bir çıkar sağlamasının başka bir suç oluşturmaması halinde,
iki yıldan altı yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.
Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması
Madde 245 – (Değişik: 29/6/2005 – 5377/27 md.)
(1) Başkasına ait bir banka veya kredi kartını, her ne suretle olursa olsun ele geçiren
veya elinde bulunduran kimse, kart sahibinin veya kartın kendisine verilmesi gereken kişinin
rızası olmaksızın bunu kullanarak veya kullandırtarak kendisine veya başkasına yarar
sağlarsa, üç yıldan altı yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
(2) Başkalarına ait banka hesaplarıyla ilişkilendirilerek sahte banka veya kredi kartı
üreten, satan, devreden, satın alan veya kabul eden kişi üç yıldan yedi yıla kadar hapis ve
onbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
(3) Sahte oluşturulan veya üzerinde sahtecilik yapılan bir banka veya kredi kartını
kullanmak suretiyle kendisine veya başkasına yarar sağlayan kişi, fiil daha ağır cezayı
gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, dört yıldan sekiz yıla kadar hapis ve beşbin
güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
(4) Birinci fıkrada yer alan suçun;
a) Haklarında ayrılık kararı verilmemiş eşlerden birinin,
b) Üstsoy veya altsoyunun veya bu derecede kayın hısımlarından birinin veya evlat
edinen veya evlâtlığın,
c) Aynı konutta beraber yaşayan kardeşlerden birinin,
zararına olarak işlenmesi hâlinde, ilgili akraba hakkında cezaya hükmolunmaz.
(5) (Ek: 6/12/2006 – 5560/11 md.) Birinci fıkra kapsamına giren fiillerle ilgili olarak
bu Kanunun malvarlığına karşı suçlara ilişkin etkin pişmanlık hükümleri uygulanır.
Yasak cihaz veya programlar
Madde 245/A- (Ek: 24/3/2016-6698/30 md.)
(1) Bir cihazın, bilgisayar programının, şifrenin veya sair güvenlik kodunun;
münhasıran bu Bölümde yer alan suçlar ile bilişim sistemlerinin araç olarak kullanılması
suretiyle işlenebilen diğer suçların işlenmesi için yapılması veya oluşturulması durumunda,
bunları imal eden, ithal eden, sevk eden, nakleden, depolayan, kabul eden, satan, satışa arz
eden, satın alan, başkalarına veren veya bulunduran kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve
beşbin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
Tüzel kişiler hakkında güvenlik tedbiri uygulanması
Madde 246- (1) Bu bölümde yer alan suçların işlenmesi suretiyle yararına haksız
menfaat sağlanan tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.
DÖRDÜNCÜ KISIM
Millete ve Devlete Karşı Suçlar ve Son Hükümler
BİRİNCİ BÖLÜM
Kamu İdaresinin Güvenilirliğine ve İşleyişine Karşı Suçlar
Zimmet
Madde 247- (1) Görevi nedeniyle zilyedliği kendisine devredilmiş olan veya koruma
ve gözetimiyle yükümlü olduğu malı kendisinin veya başkasının zimmetine geçiren kamu
görevlisi, beş yıldan oniki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Suçun, zimmetin açığa çıkmamasını sağlamaya yönelik hileli davranışlarla işlenmesi
halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.
(3) Zimmet suçunun, malın geçici bir süre kullanıldıktan sonra iade edilmek üzere
işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranına kadar indirilebilir.
Etkin pişmanlık
Madde 248- (1) Soruşturma başlamadan önce, zimmete geçirilen malın aynen iade
edilmesi veya uğranılan zararın tamamen tazmin edilmesi halinde, verilecek cezanın üçte ikisi
indirilir.
(2) Kovuşturma başlamadan önce, gönüllü olarak, zimmete geçirilen malın aynen iade
edilmesi veya uğranılan zararın tamamen tazmin edilmesi halinde, verilecek cezanın yarısı
indirilir. Etkin pişmanlığın hükümden önce gerçekleşmesi halinde, verilecek cezanın üçte biri
indirilir.
Daha az cezayı gerektiren hal
Madde 249- (1) Zimmet suçunun konusunu oluşturan malın değerinin azlığı nedeniyle,
verilecek ceza üçte birden yarıya kadar indirilir.
İrtikap
Madde 250- (1) (Değişik: 2/7/2012-6352/86 md.) Görevinin sağladığı nüfuzu kötüye
kullanmak suretiyle kendisine veya başkasına yarar sağlanmasına veya bu yolda vaatte
bulunulmasına bir kimseyi icbar eden kamu görevlisi, beş yıldan on yıla kadar hapis cezası ile
cezalandırılır. Kamu görevlisinin haksız tutum ve davranışları karşısında, kişinin haklı bir
işinin gereği gibi, hiç veya en azından vaktinde görülmeyeceği endişesiyle, kendisini mecbur
hissederek, kamu görevlisine veya yönlendireceği kişiye menfaat temin etmiş olması halinde,
icbarın varlığı kabul edilir.
(2) Görevinin sağladığı güveni kötüye kullanmak suretiyle gerçekleştirdiği hileli
davranışlarla, kendisine veya başkasına yarar sağlanmasına veya bu yolda vaatte bulunulmasına
bir kimseyi ikna eden kamu görevlisi, üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(3) İkinci fıkrada tanımlanan suçun kişinin hatasından yararlanarak işlenmiş olması
halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(4) (Ek: 2/7/2012-6352/86 md.) İrtikap edilen menfaatin değeri ve mağdurun
ekonomik durumu göz önünde bulundurularak, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza
yarısına kadar indirilebilir.
Denetim görevinin ihmali
Madde 251- (1) Zimmet veya irtikap suçunun işlenmesine kasten göz yuman
denetimle yükümlü kamu görevlisi, işlenen suçun müşterek faili olarak sorumlu tutulur.
(2) Denetim görevini ihmal ederek, zimmet veya irtikap suçunun işlenmesine imkan
sağlayan kamu görevlisi, üç aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Rüşvet
Madde 252- (Değişik: 2/7/2012-6352/87 md.)
(1) Görevinin ifasıyla ilgili bir işi yapması veya yapmaması için, doğrudan veya
aracılar vasıtasıyla, bir kamu görevlisine veya göstereceği bir başka kişiye menfaat sağlayan
kişi, dört yıldan oniki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Görevinin ifasıyla ilgili bir işi yapması veya yapmaması için, doğrudan veya
aracılar vasıtasıyla, kendisine veya göstereceği bir başka kişiye menfaat sağlayan kamu
görevlisi de birinci fıkrada belirtilen ceza ile cezalandırılır.
(3) Rüşvet konusunda anlaşmaya varılması halinde, suç tamamlanmış gibi cezaya
hükmolunur.
(4) Kamu görevlisinin rüşvet talebinde bulunması ve fakat bunun kişi tarafından kabul
edilmemesi ya da kişinin kamu görevlisine menfaat temini konusunda teklif veya vaatte
bulunması ve fakat bunun kamu görevlisi tarafından kabul edilmemesi hâllerinde fail
hakkında, birinci ve ikinci fıkra hükümlerine göre verilecek ceza yarı oranında indirilir.
(5) Rüşvet teklif veya talebinin karşı tarafa iletilmesi, rüşvet anlaşmasının sağlanması
veya rüşvetin temini hususlarında aracılık eden kişi, kamu görevlisi sıfatını taşıyıp
taşımadığına bakılmaksızın, müşterek fail olarak cezalandırılır.
(6) Rüşvet ilişkisinde dolaylı olarak kendisine menfaat sağlanan üçüncü kişi veya tüzel
kişinin menfaati kabul eden yetkilisi, kamu görevlisi sıfatını taşıyıp taşımadığına bakılmaksızın,
müşterek fail olarak cezalandırılır.
(7) Rüşvet alan veya talebinde bulunan ya da bu konuda anlaşmaya varan kişinin;
yargı görevi yapan, hakem, bilirkişi, noter veya yeminli mali müşavir olması halinde,
verilecek ceza üçte birden yarısına kadar artırılır.
(8) Bu madde hükümleri;
a) Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları,
b) Kamu kurum veya kuruluşlarının ya da kamu kurumu niteliğindeki meslek
kuruluşlarının iştirakiyle kurulmuş şirketler,
c) Kamu kurum veya kuruluşlarının ya da kamu kurumu niteliğindeki meslek
kuruluşlarının bünyesinde faaliyet icra eden vakıflar,
d) Kamu yararına çalışan dernekler,
e) Kooperatifler,
f) Halka açık anonim şirketler,
adına hareket eden kişilere, kamu görevlisi sıfatını taşıyıp taşımadıklarına
bakılmaksızın, görevlerinin ifasıyla ilgili bir işin yapılması veya yapılmaması amacıyla
doğrudan veya aracılar vasıtasıyla, menfaat temin, teklif veya vaat edilmesi; bu kişiler
tarafından talep veya kabul edilmesi; bunlara aracılık edilmesi; bu ilişki dolayısıyla bir
başkasına menfaat temin edilmesi halinde de uygulanır.
(9) Bu madde hükümleri;
a) Yabancı bir devlette seçilmiş veya atanmış olan kamu görevlilerine,
b) Uluslararası veya uluslarüstü mahkemelerde ya da yabancı devlet mahkemelerinde
görev yapan hâkimlere, jüri üyelerine veya diğer görevlilere,
c) Uluslararası veya uluslarüstü parlamento üyelerine,
d) Kamu kurumu ya da kamu işletmeleri de dahil olmak üzere, yabancı bir ülke için
kamusal bir faaliyet yürüten kişilere,
e) Bir hukuki uyuşmazlığın çözümü amacıyla başvurulan tahkim usulü çerçevesinde
görevlendirilen vatandaş veya yabancı hakemlere,
f) Uluslararası bir anlaşmaya dayalı olarak kurulan uluslararası veya uluslarüstüörgütlerin
görevlilerine veya temsilcilerine,
görevlerinin ifasıyla ilgili bir işin yapılması veya yapılmaması ya da uluslararası ticari
işlemler nedeniyle bir işin veya haksız bir yararın elde edilmesi yahut muhafazası amacıyla;
doğrudan veya aracılar vasıtasıyla, menfaat temin, teklif veya vaat edilmesi ya da bunlar
tarafından talep veya kabul edilmesi halinde de uygulanır.
(10) Dokuzuncu fıkra kapsamına giren rüşvet suçunun yurt dışında yabancı tarafından
işlenmekle birlikte;
a) Türkiye’nin,
b) Türkiye’deki bir kamu kurumunun,
c) Türk kanunlarına göre kurulmuş bir özel hukuk tüzel kişisinin,
d) Türk vatandaşının,
tarafı olduğu bir uyuşmazlık ya da bu kurum veya kişilerle ilgili bir işlemin yapılması
veya yapılmaması için işlenmesi halinde, rüşvet veren, teklif veya vaat eden; rüşvet alan, talep
eden, teklif veya vaadini kabul eden; bunlara aracılık eden; rüşvet ilişkisi dolayısıyla
kendisine menfaat temin edilen kişiler hakkında, Türkiye’de bulundukları takdirde, resen
soruşturma ve kovuşturma yapılır.
Tüzel kişiler hakkında güvenlik tedbiri uygulanması
Madde 253- (1) Rüşvet suçunun işlenmesi suretiyle yararına haksız menfaat sağlanan
tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.
Etkin pişmanlık
Madde 254- (1) (Değişik: 2/7/2012-6352/88 md.) Rüşvet alan kişinin, durum resmi
makamlarca öğrenilmeden önce, rüşvet konusu şeyi soruşturmaya yetkili makamlara aynen
teslim etmesi halinde, hakkında rüşvet suçundan dolayı cezaya hükmolunmaz. Rüşvet alma
konusunda başkasıyla anlaşan kamu görevlisinin durum resmi makamlarca öğrenilmeden
önce durumu yetkili makamlara haber vermesi halinde de hakkında bu suçtan dolayı cezaya
hükmolunmaz.
(2) (Değişik: 2/7/2012-6352/88 md.) Rüşvet veren veya bu konuda kamu görevlisiyle
anlaşmaya varan kişinin, durum resmi makamlarca öğrenilmeden önce, pişmanlık duyarak
durumdan yetkili makamları haberdar etmesi halinde, hakkında rüşvet suçundan dolayı
cezaya hükmolunmaz.
(3) (Değişik: 2/7/2012-6352/88 md.) Rüşvet suçuna iştirak eden diğer kişilerin, durum
resmi makamlarca öğrenilmeden önce, pişmanlık duyarak durumdan yetkili makamları
haberdar etmesi halinde, hakkında bu suçtan dolayı cezaya hükmolunmaz.
(4) (Ek: 26/6/2009 – 5918/4 md.) Bu madde hükümleri, yabancı kamu görevlilerine
rüşvet veren kişilere uygulanmaz.
Nüfuz ticareti91
Madde 255- (Değişik: 2/7/2012-6352/89 md.)
(1) Kamu görevlisi üzerinde nüfuz sahibi olduğundan bahisle, haksız bir işin
gördürülmesi amacıyla girişimde bulunması için, doğrudan veya aracılar vasıtasıyla,
kendisine veya bir başkasına menfaat temin eden kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve
beşbin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. Kişinin kamu görevlisi olması halinde,
verilecek hapis cezası yarı oranında artırılır. İşinin gördürülmesi karşılığında veya
gördürüleceği beklentisiyle menfaat sağlayan kişi ise, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile
cezalandırılır.

91 Bu madde başlığı “Yetkili olmadığı bir iş için yarar sağlama” iken, 2/7/2012 tarihli ve 6352 sayılı
Kanunun 89 uncu maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
(2) Menfaat temini konusunda anlaşmaya varılması halinde dahi, suç tamamlanmış
gibi cezaya hükmolunur.
(3) Birinci fıkrada belirtilen amaç doğrultusunda menfaat talebinde bulunulması ve
fakat bunun kabul edilmemesi ya da menfaat teklif veya vaadinde bulunulması ve fakat bunun
kabul edilmemesi hallerinde, birinci fıkra hükmüne göre verilecek ceza yarı oranında indirilir.
(4) Nüfuz ticareti suçuna aracılık eden kişi, müşterek fail olarak, birinci fıkrada
belirtilen ceza ile cezalandırılır.
(5) Nüfuz ticareti ilişkisinde dolaylı olarak kendisine menfaat sağlanan üçüncü gerçek
kişi veya tüzel kişinin menfaati kabul eden yetkilileri, müşterek fail olarak, birinci fıkrada
belirtilen ceza ile cezalandırılır.
(6) İşin gördürülmesi amacıyla girişimde bulunmanın müstakil bir suç oluşturduğu
hallerde kişiler ayrıca bu suç nedeniyle cezalandırılır.
(7) Bu madde hükümleri, 252 nci maddenin dokuzuncu fıkrasında sayılan kişiler
üzerinde nüfuz ticareti yapılması halinde de uygulanır. Bu kişiler hakkında, Türkiye’de
bulunmaları halinde, vatandaş veya yabancı olduklarına bakılmaksızın, resen soruşturma ve
kovuşturma yapılır.
Zor kullanma yetkisine ilişkin sınırın aşılması
Madde 256- (1) Zor kullanma yetkisine sahip kamu görevlisinin, görevini yaptığı
sırada, kişilere karşı görevinin gerektirdiği ölçünün dışında kuvvet kullanması halinde, kasten
yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.
Görevi kötüye kullanma92
Madde 257- (1) Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında, görevinin
gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına
neden olan ya da kişilere haksız bir menfaat sağlayan kamu görevlisi, altı aydan iki yıla kadar
hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında, görevinin gereklerini
yapmakta ihmal veya gecikme göstererek, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına
neden olan ya da kişilere haksız bir menfaat sağlayan kamu görevlisi, üç aydan bir yıla kadar
hapis cezası ile cezalandırılır.
(3) (Mülga: 2/7/2012-6352/105 md.)

92 8/12/2010 tarihli ve 6086 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu maddenin birinci ve ikinci
fıkralarında yer alan “kazanç” ibareleri “menfaat”, birinci fıkrasında yer alan “bir yıldan üç yıla
kadar” ibaresi “altı aydan iki yıla kadar”, ikinci fıkrasında yer alan “altı aydan iki yıla kadar”
ibaresi “üç aydan bir yıla kadar” ve üçüncü fıkrasında yer alan “birinci fıkra hükmüne göre” ibaresi
“bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası ile” şeklinde değiştirilmiş ve
metne işlenmiştir.
Göreve ilişkin sırrın açıklanması
Madde 258- (1) Görevi nedeniyle kendisine verilen veya aynı nedenle bilgi edindiği
ve gizli kalması gereken belgeleri, kararları ve emirleri ve diğer tebligatı açıklayan veya
yayınlayan veya ne suretle olursa olsun başkalarının bilgi edinmesini kolaylaştıran kamu
görevlisine, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası verilir.
(2) Kamu görevlisi sıfatı sona erdikten sonra, birinci fıkrada yazılı fiilleri işleyen
kimseye de aynı ceza verilir.
Kamu görevlisinin ticareti
Madde 259- (1) Yürüttüğü görevin sağladığı nüfuzdan yararlanarak, bir başkasına mal
veya hizmet satmaya çalışan kamu görevlisi, altı aya kadar hapis veya adlî para cezası ile
cezalandırılır.
Kamu görevinin terki veya yapılmaması
Madde 260- (1) Hukuka aykırı olarak ve toplu biçimde, görevlerini terk eden,
görevlerine gelmeyen, görevlerini geçici de olsa kısmen veya tamamen yapmayan veya
yavaşlatan kamu görevlilerinin her biri hakkında üç aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir.
Kamu görevlisi sayısının üçten fazla olmaması halinde cezaya hükmolunmaz.
(2) Kamu görevlilerinin mesleki ve sosyal hakları ile ilgili olarak, hizmeti
aksatmayacak biçimde, geçici ve kısa süreli iş bırakmaları veya yavaşlatmaları halinde,
verilecek cezada indirim yapılabileceği gibi, ceza da verilmeyebilir.
Kişilerin malları üzerinde usulsüz tasarruf
Madde 261- (1) İlgili kanunlarda belirlenen koşullara aykırı olduğunu bilerek,
kişilerin taşınır veya taşınmaz malları üzerinde, karşılık ödenmek suretiyle de olsa, zorla
tasarrufta bulunan kamu görevlisi, fiil daha ağır cezayı gerektiren bir suç oluşturmadığı
takdirde, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Kamu görevinin usulsüz olarak üstlenilmesi
Madde 262- (1) Bir kamu görevini, kanun ve nizamlara aykırı olarak yerine getirmeye
teşebbüs eden veya terk emri kendisine bildirilmiş olduğu halde görevi sürdüren kimseye üç
aydan iki yıla kadar hapis cezası verilir.
Kanuna aykırı eğitim kurumu
Madde 263 – (Mülga – 17/4/2013-6460/13 md.)
Özel işaret ve kıyafetleri usulsüz kullanma
Madde 264- (1) Bir rütbe veya kamu görevinin veya mesleğin, resmi elbisesini yetkisi
olmaksızın alenen ve başkalarını yanıltacak şekilde giyen veya hakkı olmayan nişan veya
madalyaları takan kimseye üç aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir.
(2) Elbisenin sağlayacağı kolaylık ve olanaklardan yararlanarak bir suç işlenirse,
yalnız bu fiilden ötürü yukarıdaki fıkrada belirtilen cezalar üçte biri oranında artırılarak
hükmolunur.
Görevi yaptırmamak için direnme
Madde 265- (1) Kamu görevlisine karşı görevini yapmasını engellemek amacıyla,
cebir veya tehdit kullanan kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Suçun yargı görevi yapan kişilere karşı işlenmesi halinde, iki yıldan dört yıla kadar
hapis cezasına hükmolunur.
(3) Suçun, kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle veya birden fazla
kişi tarafından birlikte işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte biri oranında artırılır.
(4) Suçun, silahla ya da var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları
korkutucu güçten yararlanılarak işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza
yarı oranında artırılır.
(5) Bu suçun işlenmesi sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış
hallerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.
Kamu görevine ait araç ve gereçleri suçta kullanma
Madde 266- (1) Görevi gereği olarak elinde bulundurduğu araç ve gereçleri bir suçun
işlenmesi sırasında kullanan kamu görevlisi hakkında, ilgili suçun tanımında kamu görevlisi
sıfatı esasen göz önünde bulundurulmamış ise, verilecek ceza üçte biri oranında artırılır.
İKİNCİ BÖLÜM
Adliyeye Karşı Suçlar
İftira
Madde 267- (1) Yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak ya da basın ve
yayın yoluyla, işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını
ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat
eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Fiilin maddî eser ve delillerini uydurarak iftirada bulunulması halinde, ceza yarı
oranında artırılır.
(3) Yüklenen fiili işlemediğinden dolayı hakkında beraat kararı veya kovuşturmaya
yer olmadığına dair karar verilmiş mağdurun aleyhine olarak bu fiil nedeniyle gözaltına alma
ve tutuklama dışında başka bir koruma tedbiri uygulanmışsa, yukarıdaki fıkralara göre
verilecek ceza yarı oranında artırılır.
(4) Yüklenen fiili işlemediğinden dolayı hakkında beraat kararı veya kovuşturmaya
yer olmadığına dair karar verilmiş olan mağdurun bu fiil nedeniyle gözaltına alınması veya
tutuklanması halinde; iftira eden, ayrıca kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçuna ilişkin
hükümlere göre dolaylı fail olarak sorumlu tutulur.
(5) Mağdurun ağırlaştırılmış müebbet hapis veya müebbet hapis cezasına mahkûmiyeti
halinde, yirmi yıldan otuz yıla kadar hapis cezasına; (…)93 hükmolunur.(91)
(6) Mağdurun mahkûm olduğu hapis cezasının infazına başlanmış ise, beşinci fıkraya
göre verilecek ceza yarısı kadar artırılır.
(7) (İptal: Anayasa Mahkemesi’nin 17/11/2011 tarihli ve E.: 2010/115, K.: 2011/154
sayılı Kararı ile.)94
(8) İftira suçundan dolayı dava zamanaşımı, mağdurun fiili işlemediğinin sabit olduğu
tarihten başlar.
(9) Basın ve yayın yoluyla işlenen iftira suçundan dolayı verilen mahkûmiyet kararı,
aynı veya eşdeğerde basın ve yayın organıyla ilan olunur. İlan masrafı, hükümlüden tahsil edilir.
Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması
Madde 268- (1) İşlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma
yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimliği veya kimlik bilgilerini kullanan
kimse, iftira suçuna ilişkin hükümlere göre cezalandırılır.95
Etkin pişmanlık
Madde 269- (1) İftira edenin, mağdur hakkında adlî veya idari soruşturma başlamadan
önce, iftirasından dönmesi halinde, hakkında iftira suçundan dolayı verilecek cezanın beşte
dördü indirilir.
(2) Mağdur hakkında kovuşturma başlamadan önce iftiradan dönme halinde, iftira
suçundan dolayı verilecek cezanın dörtte üçü indirilir.
(3) Etkin pişmanlığın;
a) Mağdur hakkında hükümden önce gerçekleşmesi halinde, verilecek cezanın üçte ikisi,
b) Mağdurun mahkûmiyetinden sonra gerçekleşmesi halinde, verilecek cezanın yarısı,
c) Hükmolunan cezanın infazına başlanması halinde, verilecek cezanın üçte biri,
İndirilebilir.
(4) İftiranın konusunu oluşturan münhasıran idari yaptırım uygulanmasını gerektiren
fiil dolayısıyla;
a) İdari yaptırıma karar verilmeden önce etkin pişmanlıkta bulunulması halinde,
verilecek cezanın yarısı,
b) İdari yaptırım uygulandıktan sonra etkin pişmanlıkta bulunulması halinde, verilecek
cezanın üçte biri,
indirilebilir.

93 Bu fıkranın “…süreli hapis cezasına mahkûmiyeti halinde, mahkûm olunan cezanın üçte ikisi kadar
hapis cezasına…” bölümü, Anayasa Mahkemesi’nin 10/4/2013 tarihli ve E.: 2013/14, K.: 2013/56
sayılı Kararı ile iptal edilmiştir.
94 Söz konusu Karar Resmi Gazete’de yayımlandığı 17/3/2012 tarihinden başlayarak bir yıl sonra
yürürlüğe girmiştir.
95 Bu fıkrada geçen “bu kişiye” ibaresi, 29/6/2005 tarihli ve 5377 sayılı Kanunun 30 uncu maddesiyle
“başkasına” olarak değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
(5) (Değişik: 29/6/2005 – 5377/31 md.) Basın ve yayın yoluyla yapılan iftiradan dolayı
etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanılabilmesi için, bunun aynı yöntemle yayınlanması
gerekir.
Suç üstlenme
Madde 270- (1) Yetkili makamlara, gerçeğe aykırı olarak, suçu işlediğini veya suça
katıldığını bildiren kimseye iki yıla kadar hapis cezası verilir. Bu suçun üstsoy, altsoy, eş veya
kardeşi cezadan kurtarmak amacıyla işlenmesi halinde; verilecek cezanın dörtte üçü
indirilebileceği gibi tamamen de kaldırılabilir.
Suç uydurma
Madde 271- (1) İşlenmediğini bildiği bir suçu, yetkili makamlara işlenmiş gibi ihbar
eden ya da işlenmeyen bir suçun delil veya emarelerini soruşturma yapılmasını sağlayacak
biçimde uyduran kimseye üç yıla kadar hapis cezası verilir.
Yalan tanıklık
Madde 272- (1) Hukuka aykırı bir fiil nedeniyle başlatılan bir soruşturma kapsamında
tanık dinlemeye yetkili kişi veya kurul önünde gerçeğe aykırı olarak tanıklık yapan kimseye,
dört aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir.
(2) Mahkeme huzurunda ya da yemin ettirerek tanık dinlemeye kanunen yetkili kişi
veya kurul önünde gerçeğe aykırı olarak tanıklık yapan kimseye bir yıldan üç yıla kadar hapis
cezası verilir.
(3) Üç yıldan fazla hapis cezasını gerektiren bir suçun soruşturma veya kovuşturması
kapsamında yalan tanıklık yapan kişi hakkında iki yıldan dört yıla kadar hapis cezasına
hükmolunur.
(4) Aleyhine tanıklıkta bulunulan kişi ile ilgili olarak gözaltına alma ve tutuklama
dışında başka bir koruma tedbiri uygulanmışsa, yüklenen fiili işlemediğinden dolayı hakkında
beraat kararı veya kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş olması koşuluyla,
yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.
(5) Aleyhine tanıklıkta bulunulan kişinin gözaltına alınması veya tutuklanması
halinde; yüklenen fiili işlemediğinden dolayı hakkında beraat kararı veya kovuşturmaya yer
olmadığına dair karar verilmiş olması koşuluyla; yalan tanıklık yapan kişi, ayrıca kişiyi
hürriyetinden yoksun kılma suçuna ilişkin hükümlere göre dolaylı fail olarak sorumlu tutulur.
(6) Aleyhine tanıklıkta bulunulan kimsenin ağırlaştırılmış müebbet hapis veya
müebbet hapis cezasına mahkûmiyeti halinde, yirmi yıldan otuz yıla kadar hapis cezasına;
(…)96 hükmolunur.(94)

96 Anayasa Mahkemesi’nin 14/1/2015 tarihli ve E:2014/116, K:2015/4 sayılı Kararı ile bu bentte yer
alan “…süreli hapis cezasına mahkûmiyeti halinde, mahkûm olunan cezanın üçte ikisi kadar hapis
cezasına…” ibaresi iptal edilmiş olup, söz konusu Karar Resmi Gazete’de yayımlandığı 29/4/2015
tarihinden başlayarak altı ay sonra yürürlüğe girmiştir.
(7) Aleyhine tanıklıkta bulunulan kimsenin mahkûm olduğu hapis cezasının infazına
başlanmış ise, altıncı fıkraya göre verilecek ceza yarısı kadar artırılır.
(8) Aleyhine tanıklıkta bulunulan kişi hakkında hapis cezası dışında adlî veya idari bir
yaptırım uygulanmışsa; yalan tanıklıkta bulunan kişi, üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezası ile
cezalandırılır.
Şahsi cezasızlık veya cezanın azaltılmasını gerektiren sebepler
Madde 273- (1) Kişinin;
a) Kendisinin, üstsoy, altsoy, eş veya kardeşinin soruşturma ve kovuşturmaya
uğramasına neden olabilecek bir hususla ilgili olarak yalan tanıklıkta bulunması,
b) Tanıklıktan çekinme hakkı olmasına rağmen, bu hakkı kendisine hatırlatılmadan
gerçeğe aykırı olarak tanıklık yapması,
Halinde, verilecek cezada indirim yapılabileceği gibi, ceza vermekten de vazgeçilebilir.
(2) Birinci fıkra hükmü, özel hukuk uyuşmazlıkları kapsamında yapılan yalan tanıklık
hallerinde uygulanmaz.
Etkin pişmanlık
Madde 274- (1) Aleyhine tanıklık yapılan kişi hakkında bir hak kısıtlamasını veya
yoksunluğunu sonuçlayacak nitelikte karar verilmeden veya hükümden önce gerçeğin söylenmesi
halinde, cezaya hükmolunmaz.
(2) Aleyhine tanıklık yapılan kişi hakkında bir hak kısıtlamasını veya yoksunluğunu
sonuçlayacak nitelikte karar verildikten sonra ve fakat hükümden önce gerçeğin söylenmesi
halinde, verilecek cezanın üçte ikisinden yarısına kadarı indirilebilir.
(3) Aleyhine tanıklık yapılan kişi hakkında verilen mahkûmiyet kararı kesinleşmeden
önce gerçeğin söylenmesi halinde, verilecek cezanın yarısından üçte birine kadarı indirilebilir.
Yalan yere yemin
Madde 275- (1) Hukuk davalarında yalan yere yemin eden davacı veya davalıya bir
yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir.
(2) Dava hakkında hüküm verilmeden önce gerçeğin söylenmesi halinde, cezaya
hükmolunmaz.
(3) Hükmün icraya konulmasından veya kesinleşmesinden önce gerçeğin söylenmesi
halinde, verilecek cezanın yarısı indirilir.
Gerçeğe aykırı bilirkişilik veya tercümanlık97
Madde 276- (1) Yargı mercileri veya suçtan dolayı kanunen soruşturma yapmak veya
yemin altında tanık dinlemek yetkisine sahip bulunan kişi veya kurul tarafından görevlendirilen
bilirkişinin gerçeğe aykırı mütalaada bulunması halinde, üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezasına
hükmolunur.

97 3/11/2016 tarihli ve 6754 sayılı Kanunun 41 inci maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasında yer
alan “bir yıldan üç yıla” ibaresi “üç yıldan yedi yıla” şeklinde değiştirilmiştir.
(2) Birinci fıkrada belirtilen kişi veya kurullar tarafından görevlendirilen tercümanın ifade
veya belgeleri gerçeğe aykırı olarak tercüme etmesi halinde, birinci fıkra hükmü uygulanır.
Yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs98
Madde 277- (Değişik: 2/7/2012-6352/90md.)
(1) Görülmekte olan bir davada (…)99 gerçeğin ortaya çıkmasını engellemek veya bir
haksızlık oluşturmak amacıyla, davanın taraflarından birinin, (…)(97)
sanığın, katılanın veya
mağdurun lehine veya aleyhine sonuç doğuracak bir karar vermesi veya bir işlem tesis etmesi
ya da beyanda bulunması için, yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı hukuka aykırı olarak
etkilemeye teşebbüs eden kişi, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (Ek
cümle: 18/6/2014-6545/69 md.) Teşebbüs iltimas derecesini geçmediği takdirde verilecek
ceza altı aydan iki yıla kadardır.(97)
(2) Birinci fıkradaki suçu oluşturan fiilin başka bir suçu da oluşturması halinde, fikri
içtima hükümlerine göre verilecek ceza yarısına kadar artırılır.
Suçu bildirmeme
Madde 278- (İptal: Anayasa Mahkemesinin 30/6/2011 tarihli ve E.:2010/52,
K.:2011/113 sayılı Kararı ile.; Değişik: 2/7/2012-6352/91 md.)
(1) İşlenmekte olan bir suçu yetkili makamlara bildirmeyen kişi, bir yıla kadar hapis
cezası ile cezalandırılır.
(2) İşlenmiş olmakla birlikte, sebebiyet verdiği neticelerin sınırlandırılması halen
mümkün bulunan bir suçu yetkili makamlara bildirmeyen kişi, yukarıdaki fıkra hükmüne göre
cezalandırılır.
(3) Mağdurun onbeşyaşını bitirmemiş bir çocuk, bedensel veya ruhsal bakımdan
engelli olan ya da hamileliği nedeniyle kendisini savunamayacak durumda bulunan kimse
olması halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza, yarı oranında artırılır.100
(4) Tanıklıktan çekinebilecek olan kişiler bakımından cezaya hükmolunmaz. Ancak,
suçu önleme yükümlülüğünün varlığı dolayısıyla ceza sorumluluğuna ilişkin hükümler saklıdır.
Kamu görevlisinin suçu bildirmemesi
Madde 279- (1) Kamu adına soruşturma ve kovuşturmayı gerektiren bir suçun
işlendiğini göreviyle bağlantılı olarak öğrenip de yetkili makamlara bildirimde bulunmayı
ihmal eden veya bu hususta gecikme gösteren kamu görevlisi, altı aydan iki yıla kadar hapis
cezası ile cezalandırılır.

98 Bu madde başlığı “Yargı görevi yapanı etkileme” iken, 2/7/2012 tarihli ve 6352 sayılı Kanunun 90
ıncı maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
99 18/6/2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanunun 69 uncu maddesiyle bu fıkrada yer alan “veya yapılmakta
olan bir soruşturmada,” ve “şüpheli veya” ibareleri madde metninden çıkarılmıştır.
100 25/4/2013 tarihli ve 6462 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle bu fıkrada yer alan “özürlü” ibaresi
“engelli” olarak değiştirilmiştir.
(2) Suçun, adlî kolluk görevini yapan kişi tarafından işlenmesi halinde, yukarıdaki
fıkraya göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.
Sağlık mesleği mensuplarının suçu bildirmemesi
Madde 280- (1) Görevini yaptığı sırada bir suçun işlendiği yönünde bir belirti ile
karşılaşmasına rağmen, durumu yetkili makamlara bildirmeyen veya bu hususta gecikme
gösteren sağlık mesleği mensubu, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Sağlık mesleği mensubu deyiminden tabip, diş tabibi, eczacı, ebe, hemşire ve
sağlık hizmeti veren diğer kişiler anlaşılır.
Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme
Madde 281- (1) Gerçeğin meydana çıkmasını engellemek amacıyla, bir suçun
delillerini yok eden, silen, gizleyen, değiştiren veya bozan kişi, altı aydan beş yıla kadar hapis
cezası ile cezalandırılır. Kendi işlediği veya işlenişine iştirak ettiği suçla ilgili olarak kişiye bu
fıkra hükmüne göre ceza verilmez.
(2) Bu suçun kamu görevlisi tarafından göreviyle bağlantılı olarak işlenmesi halinde,
verilecek ceza yarı oranında artırılır.
(3) İlişkin olduğu suç nedeniyle hüküm verilmeden önce gizlenen delilleri mahkemeye
teslim eden kişi hakkında bu maddede tanımlanan suç nedeniyle verilecek cezanın beşte
dördü indirilir.
Suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama101
Madde 282- (1) (Değişik: 26/6/2009 – 5918/5 md.) Alt sınırı altı ay veya daha fazla
hapis cezasını gerektiren bir suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini, yurt dışına çıkaran
veya bunların gayrimeşru kaynağını gizlemek veya meşru bir yolla elde edildiği konusunda
kanaat uyandırmak maksadıyla, çeşitli işlemlere tâbi tutan kişi, üç yıldan yedi yıla kadar hapis
ve yirmibin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
(2) (Ek: 26/6/2009 – 5918/5 md.) Birinci fıkradaki suçun işlenmesine iştirak etmeksizin,
bu suçun konusunu oluşturan malvarlığı değerini, bu özelliğini bilerek satın alan, kabul eden,
bulunduran veya kullanan kişi iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.(99)
(3) Bu suçun, kamu görevlisi tarafından veya belli bir meslek sahibi kişi tarafından bu
mesleğin icrası sırasında işlenmesi halinde, verilecek hapis cezası yarı oranında artırılır.
(4) Bu suçun, suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde
işlenmesi halinde, verilecek ceza bir kat artırılır.
(5) Bu suçun işlenmesi dolayısıyla tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik
tedbirlerine hükmolunur.

101 26/6/2009 tarihli ve 5918 sayılı Kanunun 5 inci maddesiyle birinci fıkradan sonra gelmek üzere
ikinci fıkra eklenmiş ve diğer fıkralar buna göre teselsül ettirilmiştir.
(6) Bu suç nedeniyle kovuşturma başlamadan önce suç konusu malvarlığı değerlerinin
ele geçirilmesini sağlayan veya bulunduğu yeri yetkili makamlara haber vererek ele
geçirilmesini kolaylaştıran kişi hakkında bu maddede tanımlanan suç nedeniyle cezaya
hükmolunmaz.
Suçluyu kayırma
Madde 283- (1) Suç işleyen bir kişiye araştırma, yakalanma, tutuklanma veya hükmün
infazından kurtulması için imkan sağlayan kimse, altı aydan beş yıla kadar hapis cezası ile
cezalandırılır.
(2) Bu suçun kamu görevlisi tarafından göreviyle bağlantılı olarak işlenmesi halinde,
verilecek ceza yarı oranında artırılır.
(3) Bu suçun üstsoy, altsoy, eş, kardeş veya diğer suç ortağı tarafından işlenmesi
halinde, cezaya hükmolunmaz.
Tutuklu, hükümlü veya suç delillerini bildirmeme
Madde 284- (1) Hakkında tutuklama kararı verilmiş olan veya hükümlü bir kişinin
bulunduğu yeri bildiği halde yetkili makamlara bildirmeyen kimse, bir yıla kadar hapis cezası
ile cezalandırılır.
(2) İşlenmiş olan bir suça ilişkin delil ve eserlerin başkaları tarafından saklandığı yeri
bildiği halde yetkili makamlara bildirmeyen kimse, yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır.
(3) Bu suçların kamu görevlisi tarafından göreviyle bağlantılı olarak işlenmesi halinde,
verilecek ceza yarı oranında artırılır.
(4) Bu suçların üstsoy, altsoy, eş veya kardeş tarafından işlenmesi halinde, cezaya
hükmolunmaz.
Gizliliğin ihlali
Madde 285- (1) (Değişik: 2/7/2012-6352/92 md.)
(1) Soruşturmanın gizliliğini alenen ihlal eden kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis veya
adli para cezası ile cezalandırılır. Bu suçun oluşabilmesi için;
a) Soruşturma evresinde yapılan işlemin içeriğinin açıklanması suretiyle, suçlu
sayılmama karinesinden yararlanma hakkının veya haberleşmenin gizliliğinin ya da özel
hayatın gizliliğinin ihlal edilmesi,
b) Soruşturma evresinde yapılan işlemin içeriğine ilişkin olarak yapılan açıklamanın
maddi gerçeğin ortaya çıkmasını engellemeye elverişli olması,
gerekir.
(2) Soruşturma evresinde alınan ve soruşturmanın tarafı olan kişilere karşı gizli
tutulması gereken kararların ve bunların gereği olarak yapılan işlemlerin gizliliğini ihlal eden
kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır.
(3) Kanuna göre kapalı yapılması gereken veya kapalı yapılmasına karar verilen
duruşmadaki açıklama veya görüntülerin gizliliğini alenen ihlal eden kişi, birinci fıkra
hükmüne göre cezalandırılır. Ancak, bu suçun oluşması için, tanığın korunmasına ilişkin
olarak alınan gizlilik kararına aykırılık açısından aleniyetin gerçekleşmesi aranmaz.
(4) Yukarıdaki fıkralarda tanımlanan suçların kamu görevlisi tarafından görevinin
sağladığı kolaylıktan yararlanılarak işlenmesi halinde, ceza yarısına kadar artırılır.
(5) Soruşturma ve kovuşturma evresinde kişilerin suçlu olarak algılanmalarına yol
açacak şekilde görüntülerinin yayınlanması halinde, altı aydan iki yıla kadar hapis cezasına
hükmolunur.
(6) Soruşturma ve kovuşturma işlemlerinin haber verme sınırları aşılmaksızın haber
konusu yapılması suç oluşturmaz.
Ses veya görüntülerin kayda alınması
Madde 286- (1) Soruşturma ve kovuşturma işlemleri sırasındaki ses veya görüntüleri
yetkisiz olarak kayda alan veya nakleden kişi, altı aya kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Genital muayene
Madde 287- (1) Yetkili hakim ve savcı kararı olmaksızın, kişiyi genital muayeneye
gönderen veya bu muayeneyi yapan fail hakkında üç aydan bir yıla kadar hapis cezasına
hükmolunur.
(2) Bulaşıcı hastalıklar dolayısıyla kamu sağlığını korumak amacıyla kanun ve
yönetmeliklerde öngörülen hükümlere uygun olarak yapılan muayeneler açısından yukarıdaki
fıkra hükmü uygulanmaz.102
Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs
Madde 288- (Değişik: 2/7/2012-6352/93 md.)
(1) Görülmekte olan bir davada veya yapılmakta olan bir soruşturmada, hukuka aykırı
bir karar vermesi veya bir işlem tesis etmesi ya da gerçeğe aykırı beyanda bulunması için,
yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı hukuka aykırı olarak etkilemek amacıyla alenen
sözlü veya yazılı beyanda bulunan kişi, elli günden az olmamak üzere adli para cezası ile
cezalandırılır.
Muhafaza görevini kötüye kullanma
Madde 289- (1) Muhafaza edilmek üzere kendisine resmen teslim olunan rehinli veya
hacizli veya herhangi bir nedenle elkonulmuş olan mal üzerinde teslim amacı dışında
tasarrufta bulunan kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis ve üç bin güne kadar adlî para cezası ile
cezalandırılır. Kişinin bu malın sahibi olması halinde, verilecek ceza yarı oranında indirilir.

102 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 156 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “tüzüklerde”
ibaresi “yönetmeliklerde” şeklinde değiştirilmiştir.
(2) Birinci fıkrada tanımlanan suçun konusunu oluşturan eşyayı kovuşturma
başlamadan önce geri veren veya bunun mümkün olmaması halinde bedelini ödeyen kişi
hakkında verilecek cezaların beşte dördü indirilir.
(3) Muhafaza edilmek üzere kendisine resmen teslim olunan rehinli veya hacizli veya
herhangi bir nedenle elkonulmuş olan malın dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranması
nedeniyle kaybolmasına veya bozulmasına neden olan kişi, adlî para cezası ile cezalandırılır.
(4) Bir suça ilişkin soruşturma veya kovuşturma kapsamında elkonulan eşyayı amacı
dışında kullanan kimse, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Resmen teslim olunan mala elkonulması ve bozulması
Madde 290- (1) Hükmen hak sahiplerine teslim edilen taşınmaz mallara tekrar
elkoyan kimseye üç aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir.
(2) Muhafaza edilmek üzere başkasına resmen teslim olunan rehinli veya hacizli veya
herhangi bir nedenle elkonulmuş olan taşınır malın bu kişinin elinden rızası dışında alınması
halinde hırsızlık, cebren alınması halinde yağma, hileyle alınması halinde dolandırıcılık,
tahrip edilmesi halinde mala zarar verme suçuna ilişkin hükümler uygulanır. Kişinin bu malın
sahibi olması halinde, verilecek cezanın yarısından dörtte üçüne kadarı indirilir.
Başkası yerine ceza infaz kurumuna veya tutukevine girme
Madde 291- (1) Kendisini, bir hükümlünün veya tutuklunun yerine koyarak ceza infaz
kurumuna veya tutukevine giren kimseye altı aydan iki yıla kadar hapis cezası verilir.
Hükümlü veya tutuklunun kaçması
Madde 292- (1) Tutukevinden, ceza infaz kurumundan veya gözetimi altında
bulunduğu görevlilerin elinden kaçan tutuklu veya hükümlü hakkında altı aydan bir yıla kadar
hapis cezasına hükmolunur.
(2) Bu suçun, cebir veya tehdit kullanılarak işlenmesi halinde, bir yıldan üç yıla kadar
hapis cezasına hükmolunur.
(3) Bu suçun, silahlı olarak ya da birden çok tutuklu veya hükümlü tarafından birlikte
işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza bir katına kadar artırılır.
(4) Bu suçun işlenmesi sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle
ağırlaşmış hallerinin veya kasten öldürme suçunun gerçekleşmesi ya da eşyaya zarar verilmesi
durumunda, ayrıca bu suçlara ilişkin hükümlere göre cezaya hükmolunur.
(5) Bu maddede yazılı hükümler, ceza infaz kurumu dışında çalıştırılan hükümlüler ile
hapis cezası adlî para cezasından çevrilmiş olanlar hakkında da uygulanır.
(6) (Mülga: 29/6/2005 – 5377/33 md.)
Etkin pişmanlık
Madde 293- (1) (…)103 tutuklu veya hükümlünün, kaçtıktan sonra etkin pişmanlık
göstererek kendiliğinden teslim olması halinde, kaçtığı günden itibaren teslimin gerçekleştiği
güne kadar geçen süre dikkate alınarak, verilecek cezanın altıda beşinden altıda birine kadarı
indirilir. Ancak, kaçma süresinin altı ayı geçmesi halinde cezada indirim yapılmaz.(101)
Kaçmaya imkan sağlama
Madde 294- (1) Gözaltına alınanın veya tutuklunun kaçmasını sağlayan kişi, bir
yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Hükümlünün kaçmasını sağlayan kişi, çekilecek olan hapis cezasının süresine göre
iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Ancak, hükümlünün cezası;
a) Müebbet hapis cezası ise, beş yıldan sekiz yıla,
b) Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ise, sekiz yıldan oniki yıla,
Kadar hapis cezasına hükmolunur.
(3) Bu suçların, cebir veya tehdit kullanılarak işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte
biri oranında artırılır.
(4) Kaçması sağlanan kişi sayısının birden fazla olması halinde, bu sayı göz önünde
bulundurularak, verilecek ceza üçte birden bir katına kadar artırılır.
(5) Bu suçların gözaltına alınan, tutuklu veya hükümlünün muhafaza veya nakli ile
görevli kişiler tarafından işlenmesi halinde, verilecek ceza, üçte biri oranında artırılır.
(6) Bu suçların üstsoy, altsoy, eş veya kardeş tarafından işlenmesi halinde, verilecek
ceza üçte biri oranında indirilir.
(7) Bu suçların işlenmesi sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle
ağırlaşmış hallerinin veya kasten öldürme suçunun gerçekleşmesi ya da eşyaya zarar verilmesi
durumunda, ayrıca bu suçlara ilişkin hükümlere göre cezaya hükmolunur.
(8) Gözaltına alınan, tutuklu veya hükümlünün, muhafaza veya nakli ile görevli
kişinin dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranmasından yararlanarak kaçması halinde,
altı aydan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
Muhafızın görevini kötüye kullanması
Madde 295- (1) Gözaltına alınan, tutuklu veya hükümlünün muhafaza veya nakli ile
görevli kişilerin, görevlerinin gereklerine aykırı hareket etmeleri halinde, görevi kötüye
kullanma suçuna ilişkin hükümler uygulanır.
(2) Muhafaza veya nakli ile görevli olan kimse, görevinin gereklerine aykırı olarak
gözaltına alınan, tutuklu veya hükümlünün bulunduğu yerden geçici bir süreyle uzaklaşmasına
izin verirse; altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(3) Gözaltına alınan, tutuklu veya hükümlünün bu fırsattan yararlanarak kaçması
halinde, kaçmaya kasten imkan sağlama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.

103 Bu arada yer alan “Gözaltına alınan,” ibaresi, 29/6/2005 tarihli ve 5377 sayılı Kanunun 34 üncü
maddesiyle madde metninden çıkarılmıştır.
Hükümlü veya tutukluların ayaklanması
Madde 296- (1) Hükümlü veya tutukluların toplu olarak ayaklanması halinde, her biri
hakkında altı aydan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Hükümlü veya tutuklu sayısının
üçten fazla olmaması halinde, bu suçtan dolayı cezaya hükmedilmez.
(2) Ayaklanma sırasında başka suçların işlenmesi halinde, ayrıca bu suçlara ilişkin
hükümlere göre cezaya hükmolunur.
İnfaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokmak
Madde 297- (1) İnfaz kurumuna veya tutukevine silah, uyuşturucu veya uyarıcı
madde veya elektronik haberleşme aracı sokan veya bulunduran kişi, iki yıldan beş yıla kadar
hapis cezası ile cezalandırılır. Bu suçun konusunu oluşturan eşyanın, temin edilmesi veya
bulundurulması ayrı bir suç oluşturduğu takdirde; fikri içtima hükümlerine göre belirlenecek
ceza yarı oranında artırılır.
(2) (İptal: Anayasa Mahkemesinin 7/7/2011 tarihli ve E.:2010/69, K.:2011/116
sayılı Kararı ile.; Yeniden düzenleme: 24/11/2016-6763/20 md.) Birinci fıkra kapsamı
dışında kalan;
a) Firarı kolaylaştırıcı her türlü alet ve malzemeyi,
b) Her türlü saldırı ve savunma araçları ile yangın çıkarmaya yarayan malzemeyi,
c) Alkol içeren her türlü içeceği,
d) Kumar oynanmasına olanak sağlayan eşya ve malzemeyi,
e) 188 inci maddede tanımlanan suçlar saklı kalmak üzere, yeşil reçeteye tabi ilaçları,
f) Kurum idaresince incelenmek üzere alınanlar hariç, mahkemelerce yasaklanmış
veya suç örgütlerini temsil eden yayın, afiş, pankart, resim, sembol, işaret, doküman ve
benzeri malzemeler ile örgütsel haberleşme araçlarını,
g) Yetkili makamlarca izin verilenler hariç, ses ve görüntü almaya yarayan araçları,
ceza infaz kurumuna veya tutukevine sokan, buralarda bulunduran veya kullanan kişi
bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(3) Bir ve ikinci fıkralarda tanımlanan suçların hükümlü veya tutukluların
muhafazasıyla görevli kişiler tarafından işlenmesi halinde, verilecek ceza bir kat artırılır.
(4) Bir ve ikinci fıkralarda tanımlanan suçların konusunu oluşturan eşyayı yanında
bulunduran veya kullanan hükümlü veya tutuklu, bunu kimden ve ne suretle elde ettiği
hususunda bilgi verirse, verilecek ceza yarı oranında indirilir.
Hak kullanımını ve beslenmeyi engelleme
Madde 298- (1) Ceza infaz kurumları ve tutukevlerinde bulunan hükümlü ve
tutukluların haberleşmelerini, ziyaretçileriyle görüşmelerini, iyileştirme ve eğitim programları
çerçevesinde eğitim ve spor, meslek kazandırma ve işyurdu çalışmaları ile diğer sosyal ve
kültürel faaliyetlere katılmalarını, kurum tabibince muayene ve tedavi edilmelerini, müdafi
veya avukat tayin etmelerini, bunlarla görüşmelerini, mahkemelere veya Cumhuriyet
başsavcılıklarına gitmelerini, kurum görevlileri ile görüşmelerini, salıverilenlerin kurum
dışına çıkmalarını her ne suretle olursa olsun engelleyenler, hükümlü ve tutukluları bu fiillere
teşvik edenler, bu yolda talimat verenler, mevzuatın hükümlü ve tutuklulara tanıdığı sair her
türlü görüşme ve temas olanağını engelleyenler, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla
cezalandırılırlar.
(2) Hükümlü ve tutukluların beslenmesini engelleyenler hakkında iki yıldan dört yıla
kadar hapis cezası verilir. Hükümlü ve tutukluların açlık grevine veya ölüm orucuna teşvik veya
ikna edilmeleri ya da bu yolda kendilerine talimat verilmesi de beslenmenin engellenmesi
sayılır.
(3) Beslenmenin engellenmesi nedeniyle kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle
ağırlaşmış hallerinden biri veya ölüm meydana gelmiş ise, ayrıca kasten yaralama veya kasten
öldürme suçlarına ilişkin hükümlere göre cezaya hükmolunur.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Devletin Egemenlik Alametlerine ve Organlarının Saygınlığına Karşı Suçlar
Cumhurbaşkanına hakaret
Madde 299- (1) Cumhurbaşkanına hakaret eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis
cezası ile cezalandırılır.
(2) (Değişik: 29/6/2005 – 5377/35 md.) Suçun alenen işlenmesi hâlinde, verilecek
ceza altıda biri oranında artırılır.
(3) Bu suçtan dolayı kovuşturma yapılması, Adalet Bakanının iznine bağlıdır.
Devletin egemenlik alametlerini aşağılama
Madde 300- (1) Türk Bayrağını yırtarak, yakarak veya sair surette ve alenen
aşağılayan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu hüküm, Anayasada
belirlenen beyaz ay yıldızlı al bayrak özelliklerini taşıyan ve Türkiye Cumhuriyeti Devletinin
egemenlik alameti olarak kullanılan her türlü işaret hakkında uygulanır.
(2) İstiklal Marşını alenen aşağılayan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile
cezalandırılır.
(3) Bu maddede tanımlanan suçların yabancı bir ülkede bir Türk vatandaşı tarafından
işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte bir oranında artırılır.
Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını
aşağılama104
Madde 301- (Değişik: 30/4/2008-5759/1 md.)
(1) Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Türkiye Büyük Millet Meclisini,
Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ve Devletin yargı organlarını alenen aşağılayan kişi, altı
aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

104 30/4/2008 tarihli ve 5759 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle bu madde başlığı “Türklüğü,
Cumhuriyeti, Devletin kurum ve organlarını aşağılama” iken metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
(2) Devletin askerî veya emniyet teşkilatını alenen aşağılayan kişi, birinci fıkra
hükmüne göre cezalandırılır.
(3) Eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz.
(4) Bu suçtan dolayı soruşturma yapılması, Adalet Bakanının iznine bağlıdır.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar
Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak
Madde 302- (1) (Değişik: 29/6/2005 – 5377/36 md.) Devlet topraklarının tamamını
veya bir kısmını yabancı bir devletin egemenliği altına koymaya veya Devletin bağımsızlığını
zayıflatmaya veya birliğini bozmaya veya Devletin egemenliği altında bulunan topraklardan
bir kısmını Devlet idaresinden ayırmaya yönelik bir fiil işleyen kimse, ağırlaştırılmış müebbet
hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Bu suçun işlenmesi sırasında başka suçların işlenmesi halinde, ayrıca bu suçlardan
dolayı ilgili hükümlere göre cezaya hükmolunur.
(3) Bu maddede tanımlanan suçların işlenmesi dolayısıyla tüzel kişiler hakkında
bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.
Düşmanla işbirliği yapmak
Madde 303- (1) Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile savaş halinde olan devletin
ordusunda hizmet kabul eden, düşman devletin yanında Türkiye Cumhuriyeti Devletine karşı
silahlı mücadeleye giren vatandaş, müebbet hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Düşman devlet ordusunda herhangi bir komuta görevi üstlenen vatandaş,
ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılır.
(3) Bir ve ikinci fıkralarda tanımlanan suçların işlenmesi sırasında başka suçların
işlenmesi halinde, ayrıca bu suçlardan dolayı ilgili hükümlere göre cezaya hükmolunur.
(4) Savaş zamanında düşman devlet toprağında bulunup da bu devlet ordusunda
hizmete alınmak mecburiyetinde kalan vatandaş hakkında, bu nedenle cezaya hükmolunmaz.
Devlete karşı savaşa tahrik
Madde 304- (1) Türkiye Cumhuriyeti Devletine karşı savaş açması veya hasmane
hareketlerde bulunması için yabancı devlet yetkililerini tahrik eden veya bu amaca yönelik
olarak yabancı devlet yetkilileri ile işbirliği yapan kişi, on yıldan yirmi yıla kadar hapis cezası
ile cezalandırılır. (Mülga ikinci cümle: 29/6/2005 – 5377/37 md.)
(2) Bu madde uygulamasında, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin güvenliğine karşı suç
işlemek üzere oluşturulmuş örgütlerin doğrudan veya dolaylı olarak desteklenmesi, hasmane
hareket olarak kabul edilir.
(3) Bu maddede tanımlanan suçun işlenmesi dolayısıyla tüzel kişiler hakkında bunlara
özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.
Temel millî yararlara karşı faaliyette bulunmak için yarar sağlama105
Madde 305- (1) (Değişik fıkra: 29/6/2005 – 5377/38 md.) Temel millî yararlara karşı
fiillerde bulunmak maksadıyla veya bu nedenle, yabancı kişi veya kuruluşlardan doğrudan
doğruya veya dolaylı olarak kendisi veya başkası için maddi yarar sağlayan vatandaşa ya da
Türkiye’de bulunan yabancıya, üç yıldan on yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adlî para
cezası verilir. Yarar sağlayan veya vaat eden kişi hakkında da aynı cezaya hükmolunur.
(2) (Değişik fıkra: 29/6/2005 – 5377/38 md.) Fiilin savaş sırasında işlenmiş olması
hâlinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.
(3) Suç savaş hali dışında işlendiği takdirde, bu nedenle kovuşturma yapılması Adalet
Bakanının iznine bağlıdır.
(4) Temel milli yararlar deyiminden; bağımsızlık, toprak bütünlüğü, milli güvenlik ve
Cumhuriyetin Anayasada belirtilen temel nitelikleri anlaşılır.
Yabancı devlet aleyhine asker toplama
Madde 306- (1) Türkiye Devletini savaş tehlikesi ile karşı karşıya bırakacak şekilde,
yetkisiz olarak, yabancı bir devlete karşı asker toplayan veya diğer hasmane hareketlerde
bulunan kimseye beş yıldan oniki yıla kadar hapis cezası verilir.
(2) Fiil sonucu savaş meydana gelirse faile müebbet hapis cezası verilir.
(3) Fiil, sadece yabancı devletle siyasal ilişkileri bozacak veya Türkiye Devleti veya
Türk vatandaşlarını misilleme tehlikesi ile karşı karşıya bırakacak nitelikte ise faile iki yıldan
sekiz yıla kadar hapis cezası verilir.
(4) Siyasal ilişki kesilir veya misilleme meydana gelirse üç yıldan on yıla kadar hapis
cezasına hükmolunur.
(5) Bu maddede yer alan suçun kovuşturulması Adalet Bakanının iznine bağlıdır.
(6) Bu madde hükümleri, fiili savaş halinde ülke topraklarının tamamını veya bir
kısmını işgal eden yabancı devlet kuvvetlerine karşı meşru müdafaa amaçlı direniş hareketleri
hakkında uygulanmaz.
Askerî tesisleri tahrip ve düşman askerî hareketleri yararına anlaşma
Madde 307- (1) Devletin silahlı kuvvetlerine ait olan veya hizmetine verilmiş bulunan
kara, deniz ve hava ulaşım araçlarını, yolları, müesseseleri, depoları ve diğer askerî tesisleri,
bunlar henüz tamamlanmamış bulunsalar bile, kısmen veya tamamen tahrip eden veya geçici
bir süre için olsa bile kullanılmayacak hale getiren kişiye, altı yıldan oniki yıla kadar hapis
cezası verilir.
(2) Suçun;
a) Türkiye ile savaş halinde bulunan bir devletin çıkarı için işlenmiş olması,

105 Bu maddenin başlığı “Temel milli yararlara karşı hareket” iken, 29/6/2005 tarihli ve 5377 sayılı
Kanunun 38 inci maddesiyle “Temel millî yararlara karşı faaliyette bulunmak için yarar sağlama”
olarak değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
b) Devletin savaş hazırlıklarını veya savaş kudret ve yeteneğini veya askerî hareketlerini
tehlikeye koymuş olması,
halinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunur.
(3) Tahrip veya kullanılamaz hale gelme, birinci fıkrada belirtilen bina, tesis veya
eşyayı elinde bulunduran veya korumak ve gözetlemekle yükümlü olan kimsenin taksiri
sonucunda meydana gelmiş veya bu nedenle suçun işlenmesi kolaylaşmış ise, bu kişi
hakkında bir yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(4) Savaş zamanında Türkiye Devleti zararına olmak üzere, düşman askerî
hareketlerini kolaylaştırmak veya Türkiye Devletinin askerî hareketlerine zarar vermek
maksadıyla yabancıyla anlaşan veya anlaşma olmasa da aynı sonuçları meydana getirmeye
yönelik fiilleri işleyen kişiye on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası verilir.
(5) Dördüncü fıkrada tanımlanan fiil sonucunda, düşman askerî hareketleri fiilen
kolaylaşmış veya Türk Devletinin askerî hareketleri zarar görmüş ise faile ağırlaştırılmış
müebbet hapis cezası verilir.
(6) Dört ve beşinci fıkralarda yazılı suçları işleyen kimse ile anlaşan yabancıya da aynı
ceza verilir.
(7) Yukarıdaki fıkralarda yazılı fiillerin Türkiye Devleti ile aralarında savaş için ittifak
veya iştirak olan devlet zararına olarak Türkiye’de işlenmesi halinde de bu madde hükümleri
uygulanır.
Düşman devlete maddi ve mali yardım
Madde 308- (1) Türkiye Cumhuriyeti Devletinin savaş halinde olduğu devlete,
savaşta Türkiye Cumhuriyeti Devletinin aleyhine kullanılabilecek her türlü eşyayı karşılıklı
veya karşılıksız, doğrudan veya dolaylı olarak veren vatandaş, beş yıldan onbeş yıla kadar
hapis cezası ile cezalandırılır. Bu hüküm, Türkiye’de oturan yabancı hakkında da uygulanır.
(2) Savaş zamanında, düşman devlet yararına yapılan borçlanmalara veya her ne
nedenle olursa olsun ödemelere katılan veya bunlara ilişkin işlemleri kolaylaştıran vatandaşa
veya Türkiye’de oturan yabancıya aynı ceza verilir.
(3) Savaştan evvel başlamış olsa bile, birinci fıkrada yazılı haller dışında, nerede
bulunursa bulunsun düşman devlet vatandaşıyla veya düşman devlet topraklarında oturan
diğer kimselerle Türkiye Devleti zararına veya düşman devletin savaş gücüne olumlu etki
yapacak nitelikte doğrudan doğruya veya dolaylı olarak ticaret yapan vatandaşa veya
Türkiye’de oturan yabancıya iki yıldan beş yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adlî para
cezası verilir.
(4) Yukarıdaki fıkralarda yazılı fiillerin düşman devletle aralarında savaş için ittifak
veya iştirak olan devlet yararına işlenmesi halinde de bu madde hükümleri uygulanır.
BEŞİNCİ BÖLÜM
Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar
Anayasayı ihlal
Madde 309- (1) Cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının
öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya
bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs edenler ağırlaştırılmış müebbet hapis
cezası ile cezalandırılırlar.
(2) Bu suçun işlenmesi sırasında başka suçların işlenmesi halinde, ayrıca bu suçlardan
dolayı ilgili hükümlere göre cezaya hükmolunur.
(3) Bu maddede tanımlanan suçların işlenmesi dolayısıyla tüzel kişiler hakkında
bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.
Cumhurbaşkanına suikast ve fiilî saldırı
Madde 310- (1) Cumhurbaşkanına suikastte bulunan kişi, ağırlaştırılmış müebbet
hapis cezası ile cezalandırılır. Bu fiile teşebbüs edilmesi halinde de suç tamamlanmış gibi
cezaya hükmolunur.
(2) Cumhurbaşkanına karşı diğer fiili saldırılarda bulunan kimse hakkında, ilgili suça
ilişkin ceza yarı oranında artırılarak hükmolunur. Ancak, bu suretle verilecek ceza beş yıldan
az olamaz.
Yasama organına karşı suç
Madde 311- (1) Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan
kaldırmaya veya Türkiye Büyük Millet Meclisinin görevlerini kısmen veya tamamen yapmasını
engellemeye teşebbüs edenler ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılırlar.
(2) Bu suçun işlenmesi sırasında başka suçların işlenmesi halinde, ayrıca bu suçlardan
dolayı ilgili hükümlere göre cezaya hükmolunur.
Hükûmete karşı suç
Madde 312- (1) Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini ortadan
kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs eden
kimseye ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilir.
(2) Bu suçun işlenmesi sırasında başka suçların işlenmesi halinde, ayrıca bu suçlardan
dolayı ilgili hükümlere göre cezaya hükmolunur.
Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetine karşı silâhlı isyan
Madde 313- (1) Halkı, Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetine karşı silahlı bir isyana tahrik
eden kimseye onbeş yıldan yirmi yıla kadar hapis cezası verilir. İsyan gerçekleştiğinde, tahrik
eden kişi hakkında yirmi yıldan yirmibeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(2) Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetine karşı silahlı isyanı idare eden kişi, ağırlaştırılmış
müebbet hapis cezası ile cezalandırılır. İsyana katılan diğer kişilere altı yıldan on yıla kadar
hapis cezası verilir.
(3) Bir ve ikinci fıkrada tanımlanan suçların, Devletin savaş halinde olmasının
sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle işlenmesi halinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis
cezasına hükmolunur.
(4) Bir ve ikinci fıkrada tanımlanan suçların işlenmesi sırasında başka suçların
işlenmesi halinde, ayrıca bu suçlardan dolayı ilgili hükümlere göre cezaya hükmolunur.
Silâhlı örgüt
Madde 314- (1) Bu kısmın dördüncü ve beşinci bölümlerinde yer alan suçları işlemek
amacıyla, silahlı örgüt kuran veya yöneten kişi, on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası ile
cezalandırılır.
(2) Birinci fıkrada tanımlanan örgüte üye olanlara, beş yıldan on yıla kadar hapis
cezası verilir.
(3) Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçuna ilişkin diğer hükümler, bu suç açısından
aynen uygulanır.
Silâh sağlama
Madde 315- (1) Yukarıdaki maddede tanımlanan örgütlerin faaliyetlerinde
kullanılmak maksadıyla bunların amaçlarını bilerek, bu örgütlere üretmek, satın almak veya
ülkeye sokmak suretiyle silah temin eden, nakleden veya depolayan kişi, on yıldan onbeş yıla
kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Suç için anlaşma
Madde 316- (1) Bu kısmın dördüncü ve beşinci bölümlerinde yer alan suçlardan
herhangi birini elverişli vasıtalarla işlemek üzere iki veya daha fazla kişi, maddi olgularla
belirlenen bir biçimde anlaşırlarsa, suçların ağırlık derecesine göre üç yıldan oniki yıla kadar
hapis cezası verilir.
(2) Amaçlanan suç işlenmeden veya anlaşma dolayısıyla soruşturmaya başlanmadan
önce bu ittifaktan çekilenlere ceza verilmez.
ALTINCI BÖLÜM
Milli Savunmaya Karşı Suçlar
Askerî komutanlıkların gasbı
Madde 317- (1) Kanunen yetkili olmadıkları veya Devlet tarafından memur
edilmedikleri halde, bir asker kıtasının veya donanmasının veya savaş gemisinin veya savaş
hava filosunun veya bir kale veya müstahkem mevkiin veya bir askerî üssün veya tesisin, bir
liman veya şehrin komutasını alanlara müebbet hapis cezası verilir.
(2) Kanunen yetkili olmaları veya Devlet tarafından görevlendirilmeleri suretiyle
yukarıda gösterilen yerlerin komutanı bulunanlardan, yetkili makamlarca komutanlığı terk
etmeleri için verilen emirlere uymayanlara da aynı ceza verilir.
Halkı askerlikten soğutma
Madde 318- (1) (Değişik: 11/4/2013-6459/13 md.) Askerlik hizmetini yapanları firara
sevk edecek veya askerlik hizmetine katılacak olanları bu hizmeti yapmaktan vazgeçirecek
şekilde teşvik veya telkinde bulunanlara altı aydan iki yıla kadar hapis cezası verilir.
(2) Fiil, basın ve yayın yolu ile işlenirse ceza yarısı oranında artırılır.
Askerleri itaatsizliğe teşvik
Madde 319- (1) Askerleri veya askerî idareye bağlı olarak görev yapan diğer kişileri
kanunlara karşı itaatsizliğe veya yeminlerini bozmaya veya askerî disiplini veya askerlik
hizmetine ilişkin görevlerini ihlale yönelten ve tahrik edenler ile kanunlara, yeminlere veya
disiplin veya diğer görevlere aykırı hareketleri askerler önünde öven veya iyi gördüğünü
söyleyen kimselere, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir.
(2) Fiil, aleni olarak işlenmişse iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir.
(3) Fiil, savaş zamanında işlenmiş ise ceza bir katı oranında artırılır.
Yabancı hizmetine asker yazma, yazılma
Madde 320- (1) Hükûmetin izni olmaksızın bir yabancı veya yabancı Devlet hizmetinde
veya bunların lehinde çalışmak üzere Ülke içinde vatandaşlardan asker yazan veya vatandaşları
silahlandıran kimseye üç yıldan altı yıla kadar hapis cezası verilir.
(2) Asker yazılanlar veya silahlandırılanlar arasından asker veya askerlik çağında
olanlar varsa ceza üçte biri oranında artırılır.
(3) Birinci fıkradaki hizmeti kabul eden kimseye bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası
verilir.
Savaş zamanında emirlere uymama
Madde 321- (1) Savaş zamanında Devletin yetkili makam ve mercilerinin emir veya
kararlarına bilerek aykırı harekette bulunan kimseye bir yıldan altı yıla kadar hapis cezası
verilir.
Savaş zamanında yükümlülükler
Madde 322- (1) Savaş zamanında, Devletin silahlı kuvvetlerinin veya halkın
ihtiyaçları için Devlet veya bir kamu kuruluşu veya kamu hizmetleri yapan veya kamu
ihtiyaçlarını sağlayan bir kuruluş ile iş yapmak veya eşya vermek üzere yaptıkları
sözleşmedeki yükümlülükleri kısmen veya tamamen yerine getirmeyen kimseye üç yıldan on
yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adlî para cezası verilir.
(2) Yükümlülüklerin kısmen veya tamamen yerine getirilmemesi taksirden ileri
gelmişse, cezanın dörtte üçüne kadarı indirilebilir.
(3) Yükümlülüğün kısmen veya tamamen yerine getirilmemesine asıl yükümlüler ile
aralarında sözleşme bulunan aracılar veya bunların temsilcileri neden olmuşsa, bunlar
hakkında da aynı cezalar uygulanır.
(4) Savaş zamanında yükümlülüklerin yerine getirilmesinde hile yapan yukarıdaki
fıkralarda yazılı kişilere on yıldan onbeş yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adlî para cezası
verilir.
Savaşta yalan haber yayma
Madde 323- (1) Savaş sırasında kamunun endişe ve heyecan duymasına neden olacak
veya halkın maneviyatını sarsacak veya düşman karşısında ülkenin direncini azaltacak şekilde
asılsız veya abartılmış veya özel maksada dayalı havadis veya haber yayan veya nakleden
veya temel milli yararlara zarar verebilecek herhangi bir faaliyette bulunan kimseye beş
yıldan on yıla kadar hapis cezası verilir.
(2) Eğer fiil;
a) Propagandayla,
b) Askerlere yönelik olarak,
c) Bir yabancı ile anlaşma neticesi,
İşlenmişse, verilecek ceza on yıldan yirmi yıla kadar hapistir.
(3) Fiil, düşmanla anlaşma neticesi işlenmişse müebbet hapis cezası verilir.
(4) Savaş zamanında düşman karşısında milletin direncini tehlikeyle karşı karşıya
bırakacak şekilde yabancı paraların değerini düşürmeye veya itibarı amme kağıtlarının değeri
üzerinde etki yapmaya yönelik hareketlerde bulunan kimseye beş yıldan on yıla kadar hapis
ve üçbin güne kadar adlî para cezası verilir.
(5) Dördüncü fıkrada yazılı fiil, bir yabancı ile anlaşma sonucu işlenmişse ceza yarısı;
düşmanla anlaşma sonucu işlenmiş ise bir katı oranında artırılır.
Seferberlikle ilgili görevin ihmali
Madde 324- (1) Sulh zamanında seferberlikle ilgili görevlerini ihmal eden veya
geciktiren kamu görevlisine altı aydan üç yıla kadar hapis cezası verilir.
Düşmandan unvan ve benzeri payeler kabulü
Madde 325- (1) Türkiye ile savaş halinde bulunan bir devletten akademik derece veya
şeref, unvan, nişan ve diğer fahri rütbe veya bunlara ait maaş veya başka yararlar kabul eden
vatandaşa bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir.
YEDİNCİ BÖLÜM
Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk
Devletin güvenliğine ilişkin belgeler
Madde 326- (1) Devletin güvenliğine veya iç veya dış siyasal yararlarına ilişkin belge
veya vesikaları kısmen veya tamamen yok eden, tahrip eden veya bunlar üzerinde sahtecilik
yapan veya geçici de olsa, bunları tahsis olundukları yerden başka bir yerde kullanan, hileyle
alan veya çalan kimseye sekiz yıldan oniki yıla kadar hapis cezası verilir.
(2) Yukarıdaki yazılı fiiller, savaş sırasında işlenmiş veya Devletin savaş hazırlıklarını
veya savaş etkinliğini veya askerî hareketlerini tehlikeye koymuş ise müebbet hapis cezası
verilir.
Devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etme
Madde 327- (1) Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından,
niteliği itibarıyla, gizli kalması gereken bilgileri temin eden kimseye üç yıldan sekiz yıla
kadar hapis cezası verilir.
(2) Fiil, savaş sırasında işlenmiş veya Devletin savaş hazırlıklarını veya savaş
etkinliğini veya askerî hareketlerini tehlikeye koymuşsa müebbet hapis cezası verilir.
Siyasal veya askerî casusluk
Madde 328. – (1) Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından,
niteliği itibarıyla, gizli kalması gereken bilgileri, siyasal veya askerî casusluk maksadıyla
temin eden kimseye onbeş yıldan yirmi yıla kadar hapis cezası verilir.
(2) Fiil;
a) Türkiye ile savaş halinde bulunan bir devletin yararına işlenmişse,
b) Savaş sırasında işlenmiş veya Devletin savaş hazırlıklarını veya savaş etkinliğini
veya askerî hareketlerini tehlikeye sokmuşsa,
Fail, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılır.
Devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin bilgileri açıklama
Madde 329- (1) Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından
niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri açıklayan kimseye beş yıldan on yıla kadar
hapis cezası verilir.
(2) Fiil, savaş zamanında işlenmiş veya Devletin savaş hazırlıklarını veya savaş
etkinliğini veya askerî hareketlerini tehlikeye koymuşsa, faile on yıldan onbeş yıla kadar
hapis cezası verilir.
(3) Fiil, failin taksiri sonucu meydana gelmiş ise birinci fıkrada yazılı olan halde, faile
altı aydan iki yıla, ikinci fıkrada yazılı hallerden birinin varlığı halinde ise üç yıldan sekiz yıla
kadar hapis cezası verilir.
Gizli kalması gereken bilgileri açıklama
Madde 330- (1) Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından
niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri siyasal veya askerî casusluk maksadıyla
açıklayan kimseye müebbet hapis cezası verilir.
(2) Fiil, savaş zamanında işlenmiş veya Devletin savaş hazırlıklarını veya savaş
etkinliğini veya askerî hareketlerini tehlikeyle karşı karşıya bırakmış ise, faile ağırlaştırılmış
müebbet hapis cezası verilir.
Uluslararası casusluk
Madde 331- (1) Yabancı bir devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları
bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri, diğer bir yabancı devlet lehine
siyasal veya askerî casusluk maksadıyla temin eden vatandaşa veya bunu Türkiye’de temin
etmiş bulunan yabancıya bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası verilir.
Askerî yasak bölgelere girme
Madde 332- (1) Devletin askerî yararı gereği girilmesi yasaklanmış olan yerlere,
gizlice veya hile ile girenlere iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir.
(2) Fiil, savaş zamanında işlenirse faile üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası verilir.
Devlet sırlarından yararlanma, Devlet hizmetlerinde sadakatsizlik
Madde 333- (1) Görevi dolayısıyla öğrendiği ve Devletin güvenliğinin gizli kalmasını
gerektirdiği fenni keşif veya yeni buluşları veya sınai yenilikleri kendisinin veya başkasının
yararına kullanan veya kullanılmasını sağlayan kişi, beş yıldan on yıla kadar hapis ve üçbin
güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
(2) Fiil, Türkiye ile savaş halinde bulunan bir devletin yararına işlenir veya Devletin
savaş hazırlıklarını veya savaş etkinliğini veya askerî hareketlerini tehlikeye sokacak olursa,
faile müebbet hapis cezası verilir.
(3) Türkiye Devleti tarafından yabancı bir memlekette Devlete ait belirli bir işi görmek
için görevlendirilen kimse, bu görevi sadakatle yerine getirmediği ve bu fiilden dolayı zarar
meydana gelebildiği takdirde faile beş yıldan on yıla kadar hapis cezası verilir.
(4) Bu maddede tanımlanan suçların işleneceğini haber alıp da bunları zamanında
yetkililere ihbar etmeyenlere, suç teşebbüs derecesinde kalmış olsa bile altı aydan iki yıla
kadar hapis cezası verilir.
Yasaklanan bilgileri temin
Madde 334- (1) Yetkili makamların kanun ve düzenleyici işlemlere göre açıklanmasını
yasakladığı ve niteliği bakımından gizli kalması gereken bilgileri temin eden kimseye bir yıldan
üç yıla kadar hapis cezası verilir.
(2) Fiil, Devletin savaş hazırlıklarını veya savaş etkinliğini veya askerî hareketlerini
tehlikeyle karşı karşıya bırakmış ise faile beş yıldan on yıla kadar hapis cezası verilir.
Yasaklanan bilgilerin casusluk maksadıyla temini
Madde 335- (1) Yetkili makamların kanun ve düzenleyici işlemlere göre açıklanmasını
yasakladığı ve niteliği bakımından gizli kalması gereken bilgileri siyasal veya askerî casusluk
maksadıyla temin eden kimseye sekiz yıldan oniki yıla kadar hapis cezası verilir.
(2) Fiil, Türkiye ile savaş halinde bulunan bir devletin yararına işlenmiş veya Devletin
savaş hazırlıklarını veya savaş etkinliğini veya askerî hareketlerini tehlikeyle karşı karşıya
bırakmış ise faile ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilir.
Yasaklanan bilgileri açıklama
Madde 336- (1) Yetkili makamların kanun ve düzenleyici işlemlere göre
açıklanmasını yasakladığı ve niteliği bakımından gizli kalması gereken bilgileri açıklayan
kimseye üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir.
(2) Fiil, savaş zamanında işlenmiş veya Devletin savaş hazırlıklarını veya savaş
etkinliğini veya askerî hareketlerini tehlikeye sokmuş ise faile on yıldan onbeş yıla kadar
hapis cezası verilir.
(3) Fiil, failin taksiri sonucu meydana gelmiş ise, birinci fıkrada yazılı olan halde faile
altı aydan iki yıla, ikinci fıkrada yazılı halde üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası verilir.
Yasaklanan bilgileri siyasal veya askerî casusluk maksadıyla açıklama
Madde 337- (1) Yetkili makamların kanun ve düzenleyici işlemlere göre
açıklanmasını yasakladığı ve niteliği bakımından gizli kalması gereken bilgileri, siyasal veya
askerî casusluk maksadıyla açıklayan kimseye on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası verilir.
(2) Fiil, savaş zamanında işlenmiş veya Devletin savaş hazırlıklarını veya savaş
etkinliğini veya askerî hareketlerini tehlikeyle karşı karşıya bırakmış ise ağırlaştırılmış
müebbet hapis cezası verilir.
Taksir sonucu casusluk fiillerinin işlenmesi
Madde 338- (1) Bu bölümde tanımlanan suçların işlenmesi, ilgili kişilerin dikkat ve
özen yükümlülüğüne aykırı davranmaları sonucu mümkün olmuş veya kolaylaşmış ise,
taksirle davranan faile altı aydan üç yıla kadar hapis cezası verilir.
(2) Fiil, savaş sırasında işlenmiş veya Devletin savaş hazırlıklarını veya savaş
etkinliğini veya askerî hareketlerini tehlikeyle karşı karşıya bırakmış ise, taksirle davranan
faile üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası verilir.
Devlet güvenliği ile ilgili belgeleri elinde bulundurma
Madde 339- (1) Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından gizli
kalması gereken bilgileri veya yetkili makamların açıklanmasını yasakladığı ve niteliği
bakımından gizli kalması gereken hususları elde etmeye yarayan ve elde bulundurulması için
kabul edilebilir bir neden gösterilemeyen belgelerle veya bu nitelikteki herhangi bir şeyle
yakalanan kimseye bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir.
(2) Fiil, savaş zamanında işlenirse faile üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası verilir.
SEKİZİNCİ BÖLÜM
Yabancı Devletlerle Olan İlişkilere Karşı Suçlar
Yabancı devlet başkanına karşı suç
Madde 340- (1) Yabancı devletlerden birinin başkanına karşı bir suç işleyen kişiye
verilecek ceza, sekizde biri oranında artırılır. Suçun müebbet hapis cezasını gerektirmesi
halinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunur.
(2) Fiil, soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı suçlardan ise, soruşturma ve
kovuşturma yabancı devletin şikayetine bağlıdır.
Yabancı devlet bayrağına karşı hakaret
Madde 341- (1) Resmen çekilmiş olan yabancı devlet bayrağını veya diğer egemenlik
alametlerini alenen tahkir eden kimseye üç aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir.
(2) Bu suçtan dolayı soruşturma ve kovuşturma yapılması, ilgili devletin şikayetine
bağlıdır.
Yabancı devlet temsilcilerine karşı suç
Madde 342- (1) Türkiye Cumhuriyetinde sürekli veya geçici olarak görevlendirilmiş
yabancı devlet temsilcileri ile bunların diplomasi memurları veya uluslararası kuruluşların
temsilcileri ile bunların diplomatik ayrıcalık ve bağışıklık tanınan memurları, kendilerine
karşı görevlerinden dolayı işlenen suçlar bakımından, kamu görevlisi kabul edilerek; suç
işleyen kişiler hakkında, bu Kanunun ilgili hükümlerine göre cezaya hükmolunur.
(2) İşlenen suç hakaret ise, soruşturma ve kovuşturma yapılması, mağdurun şikayetine
bağlıdır.
Karşılıklılık koşulu
Madde 343- (1) Bu bölümde yazılı hükümlerin uygulanması, karşılıklılık koşuluna
bağlıdır.
DOKUZUNCU BÖLÜM
Son Hükümler
Geçici Madde 1 – (Ek: 11/4/2013-6459/14 md.)
(1) Bu maddeyi ihdas eden Kanunla, bu Kanunun 235 inci maddesinde yapılan
değişiklik sebebiyle görülmekte olan davalarda görevsizlik kararı verilemez.
Yürürlük
Madde 344- (1) Bu Kanunun;
a) “İmar kirliliğine neden olma” başlıklı 184 üncü maddesi yayımı tarihinde,
b) “Çevrenin kasten kirletilmesi” başlıklı 181 inci maddesinin birinci fıkrası ile
“Çevrenin taksirle kirletilmesi” başlıklı 182 nci maddesinin birinci fıkrası yayımı tarihinden
itibaren iki yıl sonra,
c) Diğer hükümleri 1 Haziran 2005 tarihinde,106
yürürlüğe girer.
Yürütme
Madde 345- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

106 Bu maddede yer alan “1 Nisan 2005“ ibaresi, 31/3/2005 tarihli ve 5328 sayılı Kanunun Geçici 1
inci maddesiyle “1 Haziran 2005“ şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
5237 SAYILI KANUNA İŞLENEMEYEN HÜKÜMLER
1- 6/12/2006 tarihli ve 5560 sayılı Kanunun Geçici 1 inci Maddesi:
GEÇİCİ MADDE 1 – Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla hükme
bağlanmış olmakla beraber henüz kesinleşmemiş olan dosyalarda, uzlaşma kapsamının
genişlediğinden bahisle bozma kararı verilemez.
5237 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN VEYA
ANAYASA MAHKEMESİ TARAFINDAN İPTAL EDİLEN HÜKÜMLERİN
YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHİNİ GÖSTERİR LİSTE
Değiştiren
Kanunun/ İptal
Eden Anayasa
Mahkemesinin
Kararının Numarası
5237 Sayılı Kanunun Değişen veya İptal
Edilen Maddeleri
Yürürlüğe Giriş Tarihi
5328 59, 62, 85, 86, 87, 88, 90,116, 235, 344 31/3/2005
5378 122 7/7/2005
5377
4, 7, 13, 30, 31, 43, 61, 66, 82, 84, 87,
103, 105, 107, 125, 145, 150, 155, 158,
168, 184, 188, 190, 191, 218, 221, 245,
252, 263, 268, 269, 288, 292, 293, 299,
302, 304, 305
8/7/2005
Anayasa
Mahkemesi’nin
23/11/2005 tarihli ve
E.: 2005/103, K.:
2005/89 sayılı kararı
104 25/2/2006
5560
61,73,80,87,89,142,191,221,227,234,245
ve İşlenemeyen Hüküm 19/12/2006
5739 50 1/3/2008
5759 301 8/5/2008
5841 154 14/3/2009
5918 13, 55, 165, 254, 282 9/7/2009
6008 79 25/7/2010
6086 257 19/12/2010
Değiştiren
Kanunun/ İptal
Eden Anayasa
Mahkemesinin
Kararının Numarası
5237 Sayılı Kanunun Değişen veya İptal
Edilen Maddeleri
Yürürlüğe Giriş Tarihi
6217 191 14/4/2011
Anayasa
Mahkemesi’nin
7/7/2011 tarihli ve
E.:2010/69,
K.:2011/116 sayılı
Kararı
297 21/4/2011
Anayasa
Mahkemesi’nin
30/6/2011 tarihli ve
E.:2010/52,
K.:2011/113 sayılı
Kararı
278 15/10/2011
6352
132, 133, 134, 141, 142, 163, 168, 220,
250, 252, 254, 255,257, 277, 278, 285,
288
5/7/2012
Anayasa
Mahkemesi’nin
17/11/2011 tarihli ve
E.: 2010/115, K.:
2011/154 sayılı
Kararı
267 nci maddenin yedinci fıkrası 17/3/2013
6456 158 18/4/2013
6459 94, 215, 220, 235, 318, Geçici Madde 1 30/4/2013
6460 263 30/4/2013
6462 122, 278 3/5/2013
Anayasa
Mahkemesi’nin
10/4/2013 tarihli ve
E.: 2013/14, K.:
2013/56 sayılı Kararı
267
10/12/2013 tarihinden
başlayarak altı ay sonra
(10/6/2014)
6526 135, 136, 138 6/3/2014
Değiştiren
Kanunun/ İptal
Eden Anayasa
Mahkemesinin
Kararının Numarası
5237 Sayılı Kanunun Değişen veya İptal
Edilen Maddeleri
Yürürlüğe Giriş Tarihi
6529 112, 113, 115, 122, 222 13/3/2014
6545
12, 18, 102, 103, 104, 105, 142, 143, 149,
152, 188, 190, 191, 277
28/6/2014
6638 188, 191 4/4/2015
Anayasa
Mahkemesi’nin
14/1/2015 tarihli ve
E.: 2014/116, K.:
2015/4 sayılı Kararı
272
29/4/2015 tarihinden
başlayarak altı ay sonra
(29/10/2015)
Anayasa
Mahkemesi’nin
27/5/2015 tarihli ve
E.: 2014/36, K.:
2015/51 sayılı Kararı
230 10/6/2015
Anayasa
Mahkemesi’nin
8/10/2015 tarihli ve
E.: 2014/140, K.:
2015/85 sayılı Kararı
53 24/11/2015
Anayasa
Mahkemesi’nin
12/11/2015 tarihli ve
E.: 2015/26, K.:
2015/100 sayılı
Kararı
103
11/12/2015 tarihinden
başlayarak bir yıl sonra
(11/12/2016)
6698 135, 226, 243, 245/A 7/4/2016
6706 18 5/5/2016
Anayasa
Mahkemesi’nin
26/5/2016 tarihli ve
E.: 2015/108, K.:
103
13/7/2016 tarihinden
başlayarak altı ay sonra
(13/1/2017)
Değiştiren
Kanunun/ İptal
Eden Anayasa
Mahkemesinin
Kararının Numarası
5237 Sayılı Kanunun Değişen veya İptal
Edilen Maddeleri
Yürürlüğe Giriş Tarihi
2016/46 sayılı Kararı
6754 276 24/11/2016
6763
54, 75, 103, 158, 174, 179, 192, 227, 228,
297
2/12/2016
KHK/694 188, 190, 228 25/8/2017
7078 188, 190, 228 8/3/2018
KHK/700 6,47,287
24/6/2018 tarihinde birlikte
yapılan Türkiye Büyük
Millet Meclisi ve
Cumhurbaşkanlığı seçimleri
sonucunda
Cumhurbaşkanının andiçerek
göreve başladığı tarihte
(9/7/2018)
7188 75, 136 24/10/2019
7196 79 24/12/2019
7242 50, 51, 53, 86, 87, 220, 241, 15/4/2020
7328 57, 59 25/6/2021
7331 82, 86, 96, 109 14/7/2021
7332 151 14/7/2021
7406 62, 82, 86, 94, 96, 106, 113, 123/A 27/5/2022
7413 237, 240 28/6/2022
7418 217/A 18/10/2022
7445 79, 188, 191 5/4/2023

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

John Doe

Typically replies within a day

Powered by WpChatPlugins